“Bir gaye-i hayal olmazsa, yahut nisyan basarsa, ya tenâsi edilse; elbette zihinler enelere dönerler, etrafında gezerler.”
Kâinatta en büyük hakikatın iman olduğu ve bu imanın en başta gençlik yıllarında inkişaf edebileceğinden dolayı bu çağa son derece önem verilmesi gerekir. Gençleri seven gençlerin geleceğimizin teminatı düşüncesiyle yola çıkan emekli yarbay şimdilerde şahsî gelişim alanında çalışmalarını sürdüren HAYRETTİN ÖZDEL, gençlere çeşitli seminerler vermekte, onları aydınlatmaya devam etmektedir . Kendisi gençlere son derece önem vermektedir.
‘’Gençliğimizi hız ve haz asrında yaşatarak zehirleye çalışıyorlar.’’
Hayrettin ÖZDEL de bu tehlikenin farkına varmış birçok yerde bu tehlikeye karşı gençliğimizi intibaha dâvet etmek için çaba sarfetmiş. Allah kendisinden razı olsun .
Kendisi yukarıda da ifade ettiğimiz gibi birçok yerde bu hizmetlere devam etmektedir. 5 Ekim Çarşamba günü de biz Afyonlu kardeşlere ayırdı zamanını. Çok istifadeli bir seminer verdi. Seminerde ‘GENÇLİĞİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER’ konusu ile bizlere önemli bilgiler verdi .
Seminer Üstadımızın Eskişehir Hapsi, iman, gençlik vb. konuları da ihtiva eden güzel bir slayt sunusu ile başladı. Ardından gençlik hakkında çok önemli bilgiler verdi.
‘’Asrımızın gençleri müthiş stres ve bunalımlar geçiriyor’’ diyerek gençliğin kötü bir gidişatı olduğunu bildirdi. Gençlerimizin dinleme özürlüsü olduğunu, inandıklarına değil, gördüklerine inanır bir hale geldiklerini, kendi işlerinden çok başkalarının hayat maceralarıyla uğraştıkları dolayısıyla kendilerini monotonlaştırıp, geliştirmeyip cahil olduklarını hatta bu uğraşlarından dolayı kitap okuma alışkanlığından mahrum olduğundan kelime haznesi olmadığını bunun neticesinde derdini anlatamama tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını dile getirerek ‘’Mes’ul olduğunla meşgul ol’’ tekniğinden bahsetti .
Hayrettin Özdel, toplumun kanayan yaralarından ve Üstadımızın kudsî bazı prensiplerinden birkaç slayt sunusu desteğiyle devam etti. Toplumun sorunlarının tesbiti noktasında şöyle bir hesaplama modelinden bahsetti ‘’8 saati uykuya versen, 8 saati işe versen geriye kalan 8 saatin hesabını veremiyorsan eğer işte o zaman çok büyük bir sıkıntı var demektir ‘’ dedi. Hayrettin Özdel, “Toplumumuzdaki kişilerin çok ümitsiz ve ön yargılı olduğunu” söyledi. Zamanımızda ciddî algı travmaları yaşandığını belirten Özdel, “bu sorunların en önemlilerinden birisi ise kişilerin kendisi ile ilgili olmayan işlerle çok uğraştığıdır” diye de ekleyerek seminere hüsnü hatime verdi. Rabbim böyle hizmetlerin sayısını arttırsın, bize hizmet-i imaniye ve Kur’âniyede suhulet ve muvaffakiyetler ihsan eylesin inşaallah.
Taha Milli - Sinan Özden