"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kemalist fabrika ayarları

Faruk ÇAKIR
07 Aralık 2014, Pazar
Siyasetin; insanları, dine hizmet etmek için yola çıkan cemaatleri ve bulaştığı herkesi ve her şeyi ‘çürüttüğü’ gün gibi ortada. Bediüzzaman’ın “Menfaat üzerine dönen siyasetin canavar” olduğu ve “Şeytandan ve siyasetten Allah’a sığın”mak gerektiği yönündeki tavsiyeleri bu gün çok daha iyi anlaşılıyor.

Dine hizmet etmek için yola çıkanların siyasetle imtihanı çok zor. Siyasetten mümkün olduğu kadar uzak durmak gerektiği yönündeki tesbitleri hadiseler tasdik ediyor. Son yıllarda, dine hizmet iddiasında olanların fazlaca siyasete bulaştığı tesbitlere artık çok daha vurgu yapılıyor. Bir tweet mesajında cemaatlerin STK’laştığı ve iktidardan bağımsız bir şey yapamaz hale geldiğine dikkat çeken yazar Yusuf Kaplan, “Cemaatler, STK’laştı ve iktidardan bağımsız birşey yapamayacak kadar ruhsuzlaştı. “Yarın, iktidar gittiğinde ne olacak?” diye sormuş. 
Kaplan şunu da not etmiş: “Cemaatleri korumak zorundayız. Siyasete yamayamayız. Çürüyoruz: Herkes Ankara’da iş takibinde. Gidişat sakat. Böyle giderse, siyaset hepimizi paçavraya çevirecek. Siyaset, cemaatlerin peşinden koşmalı. Cemaatler kaçmalı.” (Twitter hesabındaki mesajı, 4 Aralık 2014)
Belki de cemaatlerin siyasete bu kadar bulaşmasında devam edip gelen ‘Kemalist eğitim anlayışı’nın tesiri vardır. İstesek de istemesek de, ‘Kemalist anlayış’tan etkilenmiş durumdayız. Çünkü bu anlayış, hayatın her safhasına bulaşmış, ‘toz’ gibi havaya karışmış ve bir şekilde herkese bulaşmış durumda. 
Prof. Dr. Ayhan Aktar da siyaset cephesinde benzer bir tesbit yapıp şöyle demiş: “AKP, 2011’den beri ülkemizin Kemalist fabrika ayarlarına uyumlu davranıyor.” (Konuşan: Tunca Öğreten, Taraf, 26 Kasım 2014)
2010 yılından bu yana İstanbul Bilgi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde çalışan Prof. Dr. Aktar, siyasetçilerin Ortadoğu politikasını da eleştirmiş: “Arap dünyasındaki siyasî seçkinlerin Türklere bakışı, aslında biraz da Hintlilerin İngiliz koloni yönetimine bakışına benzer. Arap seçkinleri Türkleri, ‘1517’den 1918’e kadar 400 yıl kendilerini yöneten ve sömüren emperyalist bir güç’ olarak görüyor. Arap dünyasındaki bu algıyı, ‘hepimiz din kardeşiyiz’ söylemleri ile değiştiremezsiniz. Hele, ‘Ben sizin büyük ağabeyinizim’ tavırları tam ters teper. Tepti de zaten.”
İnsanları, hem de siyasî tercih olarak tüketime teşvik etmenin mahzurları da Aktar’a göre şöyle: 
“Tüketim çılgınlığına kapılmış olan orta sınıflar, insan ilişkilerinde de modern olanın peşinden koşacaklar tabii. (...) Sen bu kadar tüketime yol verdiysen, (...) Onlar dışarı çıkacak, şık kafelere gidecekler, belki içki içmeyecekler, ama nargile içecekler. Kızlar şık giyinecekler, erkeklerin de en büyük hayali BMW almak olacak. (...) Dolayısıyla Erdoğan’a bu çerçeveden baktığınız zaman çaresiz bir Don Kişot görüntüsü çiziyor.”
Aktar, din eğitimindeki ‘kırılma’yı da şöyle yorumlamış: “1924’te tekke ve zaviyelerin kapatılması, Türkiye’de İslamî düşüncede ciddî bir kopma yarattı. Ondan sonra din eğitimine getirilen sınırlamalarla bu kırılma ve kopma cehaletle sonuçlandı. Bugünün kendine İslâmcı diyen insanları, 1950 ve 60’larda ‘Müslüman kardeşler’ fikriyatından İslâmcılığı öğrendiler. Ve öğrendikleri İslâmcılık Türkiye’deki geleneğinin çok dışında.”
“Kemalist fabrika ayarları” meselesi sadece siyasetçilerin karşı karşıya olduğu problem değildir. Türkiye’de yaşayan büyük çoğunluk bu tehdit ve tehlike ile karşı karşıyadır. İlk okuldan son okula kadar insanlarımıza bu ‘ayar’ verilmeye çalışılıyor. O halde başkalarını eleştirmeden önce kendimizi bu ‘ayar’dan uzak tutabilmemiz lâzım. 
Türkiye kendisini bu ‘ayar’dan koruyabilirse pek çok meselesini suhuletle çözebilir. 

Okunma Sayısı: 1984
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı