"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bütçeden önce hukuk...

Faruk ÇAKIR
12 Aralık 2025, Cuma
Türkiye’yi idare edenler istese de istemese de hukuk ve adalet ülkemizin birinci gündem maddesi haline geldi ya da geliyor.

Daha doğrusu bu mesele hepimizin ilk gündem maddesi olmalı ve Türkiye mutlak surette “hak, hukuk ve adalet yolu”nu tercih etmeli ve o yoldan yürümelidir. 

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde “2026 Bütçesi” (2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi) konuşulurken neredeyse bütün konuşmacılar hukuk konusuna temas etmişler. 2026 Yılı Bütçesi konuşulurken ‘adalet, yargı ve hukuk’ meselelerinin konuşulması normalde beklenmez. Ama Türkiye öyle bir hale geldi ve hukuk devleti kurallarından o nispette uzaklaştı ki, artık her gün ve her konu tartışılırken mesele bir şekilde “hukuk devleti olup olmamaya” gelip dayanıyor. Konuşmaların özetinde, Türkiye ve tabiî ki milletimiz de “önce hak, önce hukuk ve önce adalet” çizgisine davet edildi. 

2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi üzerinde yapılan konuşmalarda dile getirilen tespitlerin bir kısmı şöyle: 

“Bugün yargı milletin sığınağı değil, milletin üzerine çöken bir gölgeye dönüştüyse bunun adı yönetmek değil öldürmektir. Savcılık ve mahkemelerden korkulan makamlara dönüşürse, hakikat yerini fısıltıya bırakır, fısıltının hükmettiği yerde ise devlet değil korkunun iktidarı vardır. Hukuku eğip bükerek iktidar korunmaz, sadece çürüme hızlanır.” (Antalya Milletvekili Uğur Poyraz)

“Adalet meselesi bütçe meselesi değil, para meselesi değil, irade meselesidir değerli milletvekilleri. Adil olmak için paraya ihtiyaç yoktur fakat para için adil olmak gerekir; ne kadar adalet, o kadar ekonomi. Bütçenin iyi olabilmesinin, ülkenin huzur ve refahına kavuşabilmesinin yol ve yönteminin adaletten geçtiğine inanan.” (İdris Şahin, Ankara Milletvekili)

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü vesilesiyle açıklama yapan İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu da hukukun işleyişi ile ilgili olarak şöyle demiş: “Tutuklama şartları oluşmadan, (...) sürekli insanların tutuklandığını görüyoruz. İnsanların bu kadar adaletsizliğe sabrı kalmadı. (...) En baskıcı askerî yönetim döneminde bile ‘Anayasa Mahkemesi kapatılabilir, Anayasa askıya alınabilir veya Avrupa Konseyi üyeliği sonlandırılabilir’ şeklinde, ortak kazanımları yadsıyıcı çıkışlar olmadı.” (cumhuriyet.com.tr, 19 Aralık 2025)

Türkiye mutlaka ve inşallah “hak, hukuk, adalet” yoluna girecek ve milletimiz de “Önce ekmek değil, önce hürriyet” anlayışına dönecek. Şartlar zorluyor, başka yolumuz yok...

Okunma Sayısı: 176
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı