"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kriz tedbirleri yeterli mi?

Faruk ÇAKIR
21 Mart 2020, Cumartesi
Geçmiş yıllarda ortalama 5 ya da 10 yılda bir meydana gelen ekonomik ve sosyal krizler artık neredeyse her 3 ya da 5 ayda bir meydana gelmeye başladı.

Her krizden sonra “Bu krize karşı her türlü tedbiri aldık. Krizden daha da güçlenerek çıkacağız” benzeri beyanlarda bulunulsa da kısa süre sonra yeni krizlere düşülmesi vaadlerin hayata geçirilmediğini akla getiriyor.

Elbette kriz ve sıkıntılar karşısında “Öldük, bittik” demenin bir anlamı yok. Aksine, krizleri fırsata çevirmek de mümkündür. Ancak bunun yolu dertleri yok saymaktan değil, doğru teşhis ve doğru tedavi yollarına müracaattan geçer. Bunun yapılabildiğini söylemek gerekten zor.

Çin’de başlayarak bütün dünyaya yayılan koronavirüs salgını sonrası bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de yeni tedbirler alındı, ekonomik destek paketleri açıklandı. Ülkeler, krize karşı imkânları ölçüsünde karşı koyacak. Bazı ülkeler trilyon dolarlık ‘paket’ açıklarken, bazıları 500, bazıları 300, bazıları da 100 milyar dolarlık ‘destek paketi’ açıkladılar. Böyle olması da tabiîdir. Elbette ülkemizin imkânları da sınırlıdır. İşsiz kalan herkese yeni iş imkânları sağlamak ya da kapanan firmaları ‘kurtarmak’ arzu edilse de çok kolay değil.

Dikkat çeken bir mesele ise şu: Benzer şekilde her paket açıklandığında belli başlı sivil toplum kuruluşları ya da ekonomi ve iş adamları dernekleri “Bu paket derde deva, çok iyi, krizi bununla aşarız” mealinde açıklama yapmalarıdır. Elbette krizi ve çaresini bu dernek ve STK’ların daha iyi bilmesi mümkündür. Fakat açıklanan her paketten sonra “En iyi paket bu, başka yolu yok” mealinde açıklama yapılması inandırıcılığı sarsmıyor mu? Her paket isabetli ise nasıl oluyor da bir türlü bu krizlerden kalıcı şekilde kurtulan olmuyor?

Meselâ, virüs salgını sonrası açıklanan son paketle ilgili olarak bazı STK ve iş dünyası temsilcilerinin yaptığı açıklamalara bakalım:

“Bu paket Türk ekonomisi, KOBİ’lerimiz ve holding şirketlerimiz için can suyu niteliğinde.”

“Nakit akışı bozulan firmalarla ilgili bankaların üç ay ertelemeli kredi finansmanı ve özel paketler sağlayacak olması son derece kritik.”

“Bu çalışmalar topluma güven veriyor. Fabrikaların çalışmaya devam etmesi, bizim gibi büyümesi özellikle sanayi ve ihracat odaklı olan bir ülke için çok önemli ve kıymetli.”

“Devletimiz pandemik salgınının başından beri oldukça tedbirli ve şeffaf davranıp milletimizin yanında olduğunu göstermiştir.”

“Açıklanan tedbir paketi ile üretim, ticaret ve istihdamın yara almadan devamının sağlanacağına inanıyoruz.”

“Ekonomik tedbirler KOBİ’lerimiz ve firmalarımız için kritik öneme sahip.”

Elbette böyle olması, açıklanan paketlerin derde tam deva olması arzu edilir, ama durum gerçekten böyle mi? Bu paketlerin eksiği gediği yok mu? İş dünyası biraz da bunlara dikkat çekip, idarecileri olumlu yönde ikaz etse daha isabetli olmaz mı?

Aksi halde birbirine benzer övücü açıklamaları her defasında tekrarlamak STK ve derneklerin inandırıcılığına zarar vermiş olur...

Okunma Sayısı: 1497
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı