"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şirketler mi batıyor, yoksa...

Faruk ÇAKIR
10 Temmuz 2025, Perşembe
İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) ikinci 500 büyük sanayi şirketine ilişkin açıkladığı rapora göre 2024’de zarar eden sanayi şirketi sayısı bir önceki yıla göre (2023) yüzde 100’ün üzerinde artış göstermiş.

Bu ‘kriz’in bir sebebi de yüksek faiz politikasıyla yüzde 80’i aşan finansal gider kalemlerinde yaşanan artış olmuş. 

Raporda yer sadece bu bilgi bile Türkiye’nin ciddi bir sıkıntı içinde olduğunu göstermez mi? Bir yıl önceye göre zarar eden şirket sayısı yüzde yüz artmışsa orada ‘ekonomik huzur’dan bahsedilebilir mi? 

Faiz için az ya da çok ayırımı yapılmadan hepsine itiraz edilmelidir. Bununla birlikte açıklanan yüzde 35 enflasyona karşılık enf-lasyonun iki katına varan faizlerle sanayicinin ayakta kalması iktisat ilmine göre mümkün olur mu?

Konu ile ilgili haberde şöyle denilmiş: “2024’ün son çeyreğinden bu yana üretim ve istihdamda azalma, iç ve dış satışlarda, ihracat ve siparişlerde sert düşüşler, kapa-site kullanımında olağanüstü gerilemeyle durgunluğa sürüklenen sanayideki tablo, İSO’nun mayısta açıkladığı en büyük ilk 500 şirket raporunda (İSO 500) açığa çıkmıştı. İkinci 500 sanayi şirketi raporunda ise yüksek faiz, sıkı para politikaları, finansa erişime getirilen kısıtlamaların orta ölçekli sanayicileri daha derinden etkilediğini gösterdi. İSO’nun Türkiye’nin en büyük bin sanayi şirketini kapsayan iki raporunda ortaya çıkan göstergeler sanayide son üç yılın en düşük performansının gerçekleştiğini, büyümenin eksiye geçtiğini sergiliyor.

“İSO ikinci 500 sanayi şirketi içinde zarar açıklayanların sayısı 2020’de 57, 2021’de 63, 2022’de 43 iken (...) 2023’te yaklaşık iki kat artarak 72’ye, 2024’te ise 2023’ün iki katını aşarak 159’a yükseldi. İlk 500 raporunda da 2023’te 96 olan zarar eden büyük sanayi şirketi sayısı 152’ye yükselmişti.” (ankahaber.net, 7 Temmuz 2023)

Dar gelirli vatandaşın, “Büyük şirketlerin zarar etmesinden bana ne. İsterse iflas etsinler” deme lüksü yok. Çünkü uzun dönemde onların zarar etmesi dolaylı olarak vatandaşa da yansır. Şirketleri zarar ettiren bir ekonomik sistem ve program, maaşıyla geçinenleri rahat bırakır mı?

Dolayısı ile burada batanların sadece şirketler değil, bir bütün olarak Türkiye ekonomisi olduğunu görmek icap eder. 

Enflasyon rakamlarıyla oynamak ve ekonominin içinde bulunduğu sıkıntılı durumu gizlemek uzun dönem için millet menfaatine olan bir iş değildir. Hastalığı inkâr ederek, ya da gizleyerek şifa bulmak mümkün olur mu?

Türkiye’yi idare edenlerin yapması gereken şey bellidir: “Türkiye gerçekleri” ile yüzleşilecek. Gerçek tablo orta konulacak ve kalıcı çözümler aranacak. Dünya nasıl yapıyorsa biz de aynısını yapalım. Rakam oyunlarıyla düzlüğe çıkmak mümkün değil vesselâm. 

Okunma Sayısı: 311
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı