Dünya büyük bir ekenomik kriz yaşıyor, ama bu kriz esasta ‘enerji krizi’ olarak kendisini hissettiriyor. Bilhassa Avrupa, enerjide Rusya’ya bağımlı olduğu için; devam eden Rusya-Ukrayna savaşı bu ülkeleri doğrudan etkiliyor.
Avrupa’nın parası olduğu halde ‘dogal gaz’ temininde sıkıntı çekiliyor. Neticede, şimdiye kadar pek de alışık olunmayan bazı tedbirlere müracaat edilmiş durumda. Bir kısım okullarda öğrencilere battaniye dağıtıldığıyla igili haberler dahi duyuldu.
Örnek olması bakımından Fransa, 2 yıl içinde ülkenin enerji tüketimini yüzde 10 azaltmayı hedefleyen enerji tasarruf planını açıklamış. Haberde şu bilgiler var: “Fransa Başbakanı Elisabeth Borne ve kabinesindeki bazı isimlerin katılımıyla Paris’teki Versailles sergi merkezinde ülkenin enerji tasarruf planı anlatıldı. Bu planla enerji tüketiminin yüzde 10 azaltılması, Ukrayna-Rusya Savaşı bağlamında enerji tedarikinin garantiye alınması ve 2050’ye kadar fosil yakıtların terk edilmesi hedefleniyor. Etkinlikte konuşan Borne, Ukrayna-Rusya Savaşı’na ve enerji krizine değinerek, Rusya’nın gazını bir ‘şantaj malzemesi’ yapmayı seçtiğini söyledi. Borne, Avrupa dayanışması ve enerji tasarrufuyla enerji kesintileri olmadan kışı geçirebileceklerine işaret ederek, enerji tasarrufunun, ‘daha az üretmek’ ve ‘ekonomik küçülmeyi seçmek’ anlamına gelmediğini anlattı. Enerji tasarrufuna ilişkin devletin örnek olması gerektiğini vurgulayan Borne, devletle birlikte şirketlerin, belediye gibi yerel yönetimlerin ve vatandaşların da ellerindeki imkânlar dahilinde hep birlikte hareket etmeleri gerektiğine değindi.” (AA, 7 Ekim 2022)
Fransa’nın ‘enerji tasarruf planı’nda şunlar varmış: Plana göre, kamu görevlileri için enerji tüketimini azaltmaya yönelik 30 adım bulunuyor. Kamu binalarının maksimum 19 derecede ısıtılması, tuvaletlerdeki sıcak su zorunluluğunun kaldırılması, kamudaki servis araçlarının hızının saate en fazla 110 km ile sınırlandırılması ve kamu görevlilerinin evden çalışmaya teşviki bu adımlar arasında yer alıyor. Yerel yönetimlerden, kamuya bağlı spor salonlarında sıcaklığın 2 derece, havuzlarda ise 1 derece düşürülmesi istendi. Ülkede yerel saat ile 01.00-06.00 arası ışıklı reklam panoları söndürülecek. Vatandaşlar, hanelerinin ısıtma derecesini 19’la sınırlandırmaya, toplu taşıma kullanmaya ve araç paylaşımına teşvik edilirken, hanelerde ısı pompası için 9 bin avroya kadar varan yardım yapılacağı açıklandı. Ülkede (ayrıca) enerji tasarrufuna ilişkin bilinçlendirmeye yönelik kampanya başlatılacak.”
Beğenilir ya da eleştirilir; Fransa’nın bir ‘tasarruf planı’ var ve bu kamuoyu ile paylaşılmış. Peki, ülkemizin benzer bir plan yapması ve başta enerji olmak üzere her konuda tasarrufa gitmesi gerekmez mi?
Ayrıca bu tasarruf planı sadece ‘kriz’ dönemlerinde değil; bütün dönemlerde var olmalı ve uygulanmalı. Hiç unutmayalım: ‘Çöp’e atacağımız tek bir liramız, kuruşumuz yok ve olmamalı.
Fransa’nın planındaki “Enerji tasarrufuna ilişkin devletin örnek olması gerektiği” tespiti de çok önemli...