"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nerede kalmıştık diyenlere: İnsan kalmak

15 Ekim 2025, Çarşamba
Genç Yorum Ekim sayısı etrafına bakıp, vicdanına: “Dünya, ahiretin tarlası değil miydi?” diye sorabilen yazarların bir beyderi mahiyetinde karşımıza çıkıyor.

yeniasyakitap.com sitesini incelemek için tıklayınız
Genç Yorum Dergisi'nin internet sitesini incelemek için tıklayınız
Bizim Aile Dergisi'nin internet sitesini incelemek için tıklayınız
Köprü Dergisi'nin internet sitesini incelemek için tıklayınız
Can Kardeş Dergisi'nin internet sitesini incelemek için tıklayınız

Genç Yorum Ekim sayısı okuyucuyla buluştu

“Eken biçer” atalarımızdan kalma mübarek bir sözdür. Sözün mübarekliğine ‘söz’ yok elbette, ama gerçekten ekinler, bu ayda mı ekilir? Bu ayda mı başlar bir tohumcağızın yolculuğu, kara toprağa dalarak? Ona reva görülen soğuk, karanlık ve kuru bir zeminde; yolunu kim tayin eder ve onu; kim, ne için muhafaza eder?

“Coğrafya kaderdir” diyoruz ya, evet gerçekten de öyle. İnsandan nebatata kadar öyle... Diyarbakır karpuzu, sarı sıcağın çatında kavrularak büyüyüp ‘nar’ gibi kızarırken; Ispanak, İzmir’in soğuğunu yiyor ve kıvrım kıvrım salınıyor. Tâ ki bir mideye inebilsinler... Tabakat-ı hayat mücadelesine terk-i mevki eden bir rekabet var sanki aralarında, son kullanıcının kârlı çıktığı bir rekabet. Henien leküm efendim.

Genç Yorum Ekim sayısı ise etrafına bakıp, vicdanına: “Dünya, ahiretin tarlası değil miydi?” diye sorabilen yazarların bir beyderi mahiyetinde karşımıza çıkıyor. Gösterişli tezgâhlarda, cilâlı meyvelerin arkasında kalanların, çürük mü yoksa sağlam mı olduğunu tartışıyor. Ata tohumu mahsül ile, genetiği değiştirilmiş olan gıdaların sarraflığını yapmaya çalışıyor. Hatta, acı da olsa fıtrîsi için bizzat bahçeye giriyor ve elinin yetiştiğini, ağızlara düşmesini beklemeden koparıp okuyucusuna sunuyor. 

Sizi daha fazla kabukla uğraştırmamak için ‘kesmece’ usulü, Ekim sayısı ile baş başa bırakıyoruz efendim:

• Bu ay editör yazısı İbrahim Yasir Teğiş’ten. Takvimin yaprakları sonbaharı gösterirken ahsen-i takvim olan insanın sonbaharını; edebî bir pencereden ele alan yazı, çeşitli kalemlerden alıntılarla dosya konusuna ışık tutuyor.

• Süeda Yaşar ise “İnsan kalmanın anahtarı: Mezkûr olmak” diyerek, ferdin en önemli kaygısını, beşikten mezara, ‘hatırlanmak’ olarak ifade ediyor. Görünmek ve görülmenin farklılıklarına değinen yazar, hayatımızı başkasının algısı ile sınırlandırmak yerine ‘görüşü, her şeyin hakikatini ihata eden birinin’ hatırında bulunmanın önemine dikkat çekiyor.  

• Beyzanur Göllü, “Dijital gürültüden kâinatın sessiz hakikatine” yazısında, insanı; Rabb’ine ulaştıracak en kısa ve selâmetli yolun tefekkür olduğuna değiniyor. Vücudun sağlıklı gıdaya olan ihtiyacından kinaye, zihnin de tefekkür yerine beslendiği kaynağını şaşırmasının “ruhu obez edeceği” tespitini yapıyor.

• “İnsanlığı mahveden sârî hastalıklar ve insan kalabilmenin devaları” ise Ravzanur Güleçyüz’den. 90 sene arayla, 2 toplumun sosyal görüntülerini, Hücumat-ı Sitte ile çakıştırıyor ve ilgili 6 terminolojiyi günümüze uyarlayarak, külliyattan mezkûr pasajın, ilgi çeken bir şerhini yapıyor.

• Levent Bilgi’nin ‘İnsan olmak profesyonel bir meraklı olmak demektir” yazısı ise başlığı ile müsemma. İnsanın en büyük ihanetinin; odağını, bedene ve maddeye yöneltmesi olduğunun altını çiziyor. “Faydasız ilimden Allah’a sığınırım” hadisine değinerek faydasız olana kayıtsız kalmanın ehemmiyetinden bahsediyor.

• Sena Doğruer ise “Edeple gelen lütufla gider” diyor ve üç temel hakikatin dengesini kuruyor: Acz, fakr, kusur...

• Bu sefer film içerikli yazı, eski formunu koruyan Adnan Nacir’den... “Sosyal Medyargı” yazısı, spoilerden gözü korkmayan okurlarımız için hazırda bekliyor.

• Muhammed Okur ise kendine sorduğu “Ben de herkes gibi miyim?” sorusuna cevap arıyor.  Toplum tarafından normalleştirilen gayr-i fıtrî halleri, ‘doğruyu bilip yanlış seline kapılmak’ olarak değerlendiren yazar, iç muhasebesine bizleri de dahil ediyor.

• Genç Gündem’de Ayşenur Sözeri, “Tarihe altın harflerle yazılacak Küresel Sumud Filosu”nu değerlendiriyor. Barselona Limanı’ndan yola çıkıp Tunus ve Yunanistan üzerinden devam eden filoyu inceleyen yazar, bu serüvenin akılda kalan soru işaretlerini gideriyor.

• Seans Arası’nda ise Şeyda Sultan Zengin; Peygamber kıssalarının, insanın; sırtını sıvazlayan tesirinden ve “onurlu bir yalnız kalışın” nasıl bir peygamber hasleti olduğundan bahsediyor.

• Ve ekibin bu ayki favorisi ise editörümüz Osman Yiğit. Nur hizmeti için hem vakf-ı hayat eden, hem de nâşirlik yapan abimizin hayatından bilinmeyen kesitleri merak edenler köşeye dönebilir.

• Anlamlı Yorum ise Fahri Utkan’ın. “İnsaniyeti muhafaza” adlı yazısında, ‘İnsanın kıymeti sahip olduğu makamlardan değil, potansiyellerden gelir’ diyerek meseleyi ele alıyor ve detaylandırıyor.

• Fazilet Kırmızı ise Edebî Yorum sayfasında, ‘Anlaşılmak veyahut ona yaklaşmak’ başlığıyla okuyucu karşısına çıkıyor. Anlaşılmamanın yorucu ve kırıcı etkilerine değinen yazar, kalabalığın bazen yalnızlığı çoğalttığından bahisle “ona” ulaşacak olan köprünün peşinde...

• Bu ayın ekstra sayfası ise Yeşil Yorum. Zehranur Yıldız, “Huzur veren dost” yazısında, zihnimizi, çam ağacından Çam Dağı’na bir yolculuğa çıkarıyor ve aslolanın mekânlar değil manalar olduğuna parmak basıyor.

• Biter mi? Henüz değil... Ömer Şenöz’den Haber Yorum, Rümeysa Gökmen’den ‘affetmenin’ teşrih edildiği harika bir yazı, Halenur Kurun’dan ise devam eden Asya Mutfağı Esintileri... Bitti mi? Daha değil... Erhan Akkaya editörlüğünde Foto Yorum, her zamanki gibi Mesut Köseoğlu ve Aynur Kılınç’tan zihinleri teskin ve tespit eden şiirler ve son olarak yılların eskitemediği arka ikili...

İnsan kalabilmenin bile maharet gerektirdiği bu zaman ve zeminde, sağlıcakla kalın efendim. Tezgâh hep seçmece; iyi mallar hem arkada hem önde dizili. Gel abla! gel abi! Akşam pazarı ne de olsa...

Okunma Sayısı: 254
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı