"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Sorumluluk almayan gençler, evlilikten korkuyor”

15 Haziran 2019, Cumartesi 00:20
Klinik Psk. Merve Tunay Dünya, “Sorumluluk almayı bilmeyen veya sorumluluk verilmemiş bireyler, evlilik içerisinde sorumluluk alacağını biliyor ve bundan kaygı duyuyor. Evliliğe girmekten kaçınıyorlar” diyor.

Klinik Psk. Merve Tunay Dünya ile evlilik ve evlilikten uzaklaştıran sebepler üzerine konuştuk. Keyifli okumalar.

FATMA NUR KAYAPINAR

***

Evlilik nedir?

İnsanın bazı temel ihtiyaçları var. Bunlardan birisi de bağ kurmak ihtiyacı. Bunları tıpkı yemek yemek, su içmek gibi günlük ihtiyaçlar içerisinde hissediyoruz. Zamanı geldiğinde hem gelişimsel, hem zihinsel, hem bedensel olarak, evliliğe hazır olduğumuzda, bu bağa ihtiyaç duyuyoruz. Bunun toplum içinde en saygın kabulü de evlilik kurumuyla oluyor. Evlilik her dinde, kültürde, millette kabul edilen bir kurum. Beraber olmanın en kabul ve saygın olma hali. Aynı zamanda sosyal bir kurum. İnsan da en temelinde sosyal bir varlık. O yüzden birlikteliğini evlilikle gerçekleştirmeyi tercih ediyor. Tabi bir de çocuk devreye girdiği zaman, onun da evlilik içerisinde olması, sosyal olarak kabulünü sağlıyor. Bu yüzden de evliliği tercih ediyoruz. Evliliğin sosyal tarafı olduğu gibi, bireysel tarafı da var. Kişi evlilikle, başka bir kişiyle tamamlanmış oluyor, bunu gerçekleştirmek istiyor. Bir eşle beraber birçok rol de devreye giriyor. Kendi ailesi, eşin ailesiyle beraber yeni roller ediniyor. Bir hocamız söyler “birlikteliğin, tek başınalık karşısında ki zaferidir evlilik.” 

Gençlerin evlilik konusunda biraz ağırdan almasını neye bağlıyorsunuz?

Son dönemde evlilik yaşının ilerlemesini, bu konularda gençlerin biraz daha bilinçlenmesine bağlıyorum. Bu bilinçlilik bireylerin kendilerinin ne kadar tanıyıp tanımamaları değil. Süreç  içerisine girdiklerinde neler olabileceklerine dair örnekleri gözlemlemeleriyle de alâkalı. Bir diğer sebep de çok ciddî bir kaygı var bu konuda. Çünkü bu bir bilinmez, bizi ne bekliyor bilemiyoruz. Bir diğer etmen de sorumluluk. Günümüz neslinde sorumluluk, çok da alınan ya da ebeveynler tarafından çocuklara verilen bir şey değil. Sorumluluk almayı bilmeyen veya sorumluluk verilmemiş kişiler, evlilik içerisinde sorumluluk alacağını biliyor ve bundan kaygı duyuyor. Evliliğe girmekten kaçınıyorlar. 

Bazen kariyer planlamaları da evliliğin gerçekleşmesini etkiliyor. Şunu da gerçekleştireyim, bunu da yapayım diyerek, tam olmaya, tam olup da evliliğe girmeye çalışıyorlar. Aslında tam olmayı eşiyle de yapabileceğini, çünkü evlilikle kişilerin, birlikte de evrilebildiğini bilmiyorlar. 

Çevrelerindeki evliliklerde, ebeveynlerinde, akrabalarında ya da sosyal çevrelerinde gördüklerini aile ortamını bilmek olduğunu düşünüyorlar. Ama günümüz nesliyle bir önceki nesil arasında çok büyük farklılıklar var. Günümüzde insanlar ilişkilerinde daha tabiî olarak varlar. Kendi gibi olma, bir samimiyet var. Aslında bu samimiyet, bilgiyle tamamlanırsa, ilişki evliliğe gittiğinde daha sağlıklı bir iletişimle kurulmuş olur. Çünkü samimiyet içtenliktir ve içtenlik olduğunda kendiniz olursunuz. Evlilik içerisinde de böyle. 

Daha iyi olmayacak bir ilişki yoktur

Evlilik söz konusu olduğunda şöyle bir gerçek de var ki; daha iyi olamayacak bir ilişki yok. Mutlaka daha iyi olabilir. Sadece doğru zamanda, doğru yerden, doğru tutabilmek lâzım. Hata da varsa bunu görebilmek gerekiyor. Yapılmış olan bir şeyi yıkmak çok kolay, ama onu devam ettirebilmek çok zor. İşte o devam ettirebilme noktasında, ferdin sağlıklı olması çok önemli. Evlilik kurumu söz konusu olduğunda, o kurumun içerisine doğacak olan çocukları düşünüyoruz değil mi? Sağlıklı nesillerin devamı için, evliliğin içerisinde sorumluluk alarak var olmak lâzım. 

Sağlıklı yetişkinler demek, sağlıklı çocuklar, sağlıklı gelecekler demek. Sağlıklı olan fertlerden, tercihlerinden korkmayız. O yüzden de burada yine en çok rol bugünün anne babalarında. 

Bir uzman olarak size gelen gençlerden elde ettiğiniz izlenimler nelerdir? 

Evlilik öncesinde gelip danışmak isteyen, aklına takılanları sormak isteyen gruplarla çalıştım. Ama bence bu toplumsal bir durum. Ferdin bunu tek başına bilmesi bu konuda aydınlanabilmesi zor. O yüzden evlilik danışmanlığı hizmetlerinin, devlet politikası şeklinde yapılması gerektiğini ve bunun sosyal bir projeye dönüştürülmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu bir aile politikası haline gelirse, gençler evlilik kurumu içerisine bilinçli olarak girerler ve sürecin içerisinde yetişirler. Tabi burada ailelere de rol düşüyor. Ebeveynler de bu konuda gençleri bilgilendirebilir. Ebeveynler veya yaşça büyük yetişkinler bu konuda gençlerin gözünü açabilirler. Evlilik 3 kişiden oluşur. Sen ben ve ilişki. Ben de varım, sen de varsın, ama bir de ilişkimiz var. Biz ilişkimizi kollayacağız onu iyi koruyacağız. Sen ve bene iyi bakmış olursak ilişkimiz de güzel olacaktır.

Kaynak: Bizim Aile Dergisi Haziran sayısından alınmıştır.

Okunma Sayısı: 2855
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı