"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Niye rahatsız oldunuz? Okumadan saldıranlar yine mahcup oldu!

20 Ekim 2016, Perşembe
Gazetemizin ‘Said Nursî uyarmıştı’ manşetinden rahatsız olan bazı yazarlar yalan ve iftiralarla Bediüzzaman’ı karalama ve Risale-i Nur’u hedef gösterme yarışına girdiler.

Gazetemizin 17.10.2016 tarihli ‘Said Nursî uyarmıştı’ manşetinden rahatsız olan bazı gazeteci ve yazarlar yanlış, yalan ve iftiralarla karalama ve hedef gösterme yarışına girdi.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gazetemiz Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz, “Bunlar, ezberlerle, sloganlarla, temelsiz, kaynaksız, art niyetli suçlama ve polemiklerle çözülecek meseleler değil. Bilmedikleri konulara girmemeleri ve eğer bir şey yazacaklarsa hakkında yazı yazdıkları kişinin bu konuda neler dediğini, neler yazıp çizdiğini biraz okuyarak yazmaları gerekir, aksi halde mahcup ve rezil olurlar” ifadelerini kullandı. 

Bu nasıl gazetecilik?

Bazılarının manşetimizden rahatsızlıklarını Said Nursî’ye temelsiz ve yanlış bilgilerle saldırarak ortaya koyduklarını belirten Güleçyüz yanlış bilgileri tek tek düzelterek şu açıklamalarda bulundu: “Bunlardan biri, her cümlesi zırva olan bir yazı yazmış. Said Nursî ile ilgili hiçbir kaynak belirtmeden, iftiralarla, uydurmalarla, hakaretlerle dolu tamamen skandal bir yazı. Sadece iki örnek vereyim; bir tanesi  ‘31 Mart’ta yargılandı’ diyor, beraat ettiğini söylemiyor. Bu nasıl bir gazetecilik? Sonra; ‘Denizli Mahkemesinde beraati veren hakimler için müritleriydi’  diyor. Bu kadar aşağılık ve seviyesiz, gazetecilik ahlakına uymayan bir pespaye üslupla, bunlar daha çok debelenirler bir bataklığın, çukurun içerisinde”

Gülen üzerinden Said Nursi karalanamaz!

Bazı ilahiyatçıların da Said Nursî’ye karalamalarda bulunduğunu hatırlatan Güleçyüz şu ifadeleri kullandı: “Malûm gündem sebebi ile Fethullah Gülen üzerinden Said Nursi’ye ve Risale-i Nur’a hücumların arttığı bir dönemdeyiz. Resmî ideolojinin kadrolu İlahiyatçıları ekranlara çıkıp, karalamalar yapıyorlar. Şimdi de bu Kemalist tetikçiler devreye girdiler.”

Milletle barışmanın yolu Said Nursi’den geçer

Sezgin Tanrıkulu’nun tepkilere hedef olan sözlerini de değerlendiren Güleçyüz, “Said Nursi’yi de içine alan tarzda. ‘Bu birikimlerden istifade etmeliyiz’ şeklindeki değerlendirmesi tepki gösterilmesi değil tam tersine desteklenmesi ve takdir görmesi gereken bir yaklaşım. Çünkü biz son derece iddialıyız. Bu meselenin çözümünde Said Nursi reçetesi en etkili reçete ve çözümdür. Ve CHP’den bir ismin buna yakın bir değerlendirme yapması takdire değer bir yaklaşımın ifadesidir. Ve CHP’nin, bu zamana kadar milletle barışamayışının en önemli sebebi, dinî değerlere, inanç değerlerine, maneviyat büyüklerine, Bediüzzaman gibi bir şahsiyete karşı olan olumsuz tavrıdır. Şimdi bu tavrın yavaş yavaş kırılmaya başlaması, çok olumlu bir şeydir. Ve milletle barışmanın yolu, Said Nursi ile barışmaktan geçer” dedi.

Said Nursî anlaşılmadan Türkiye anlaşılmaz

CHP’nin açılımının geliştirilmesi gerektiğini belirten Güleçyüz, “CHP’nin bu açılımını bazıları ‘Said Nursî açılımı’ diye dalga geçer bir tarzda vermişler. Tam tersine bu açılım hem CHP, hem ülke ve toplum için çok pozitif, olumlu bir gelişmedir. Ve devam etmesi gerekir. Said Nursî gerçeği anlaşılmadan Türkiye anlaşılmaz. Ve sorunlara çözüm getirilemez” değerlendirmesinde bulundu. 

Said Nursî sizin hiç olmadığınız kadar cumhuriyetçidir

Kemalist ezberi tekrar eden bir başka yazara da cevap veren Güleçyüz şunları söyledi:  “Said Nursî 1935 Eskişehir Mahkemesinde yargılanırken; ‘Dindar bir cumhuriyetçiyim!’ diyen ve sizin hiçbir zaman olmadığınız kadar cumhuriyetçi bir insandır. Cumhuriyete, İslâmî referanslarla, Asr-ı Saadet’ten örneklerle, Kur’ân’dan, Sünnetten, İslâm müktesebatından atıflarla, kaynaklarla en doğru tarifleri getiren bir  mütefekkirdir. Yine 1935’te sizin dilinizden düşürmediğiniz ‘Laiklik’ meselesindeki en doğru tarifleri yapmıştır, Eskişehir’deki mahkeme müdafaasında. Eğer ‘laik cumhuriyet’ diyorsanız, laik cumhuriyet asla dinsizlik değildir. Dindara da ilişmez, dinsize de ilişmez. Daha o tarihte anayasaya bile girmemiş ve onlara laiklik dersi veriyor. Siz bunların farkında değilsiniz. Bunları okumuyorsunuz, bilmiyorsunuz.  Böyle birtakım ezberleri tekrarlıyorsunuz.”

Müfit Yüksel: Yalçın’ın yazısında doğru bilgiler yer almıyor

Sosyal medyada başlayan tartışmalara dahil olan araştırmacı- yazar Müfit Yüksel de asılsız bilgilerin sahibi gazeteci Soner Yalçın’a seslendi ve “bilgiler kulaktan dolma” dedi. Konuya ilişkin belgeli paylaşımlarda bulunan Yüksel şunları yazdı: “Soner Yalçın’ın Bediüzzaman ile ilgili yazısında neredeyse hiç bir doğru bilgi yer almıyor. Tümü ile kulaktan dolma. İsimler bile yanlış.” 

Belgelerle ispatladı

Yalçın’ın yazısındaki yanlışlıkları tek tek düzelten Yüksel, twitter hesabından belgeleriyle birlikte şu bilgileri paylaştı: “Bediüzzaman’ın okuduğu medrese Şeyh Abdurrahman Et-Tâhi’nin’ (Vefatı: 1304/1888) di. Molla Muhammed Emin Efendi (Melayé Mezin: Vefatı: 1936) Medresenin müderrisi ve Şeyh Abdurrahman Et-Tâhî’nin damadıydı. Bediüzzaman İşkodralı Tahir Paşa’nın valiliği esnasında Van’da iken hiç İran’a geçmedi. Bediüzzaman Cihan Harbine ilkin Alay Müftüsü olarak katıldı.

Sonradan Milis Alayı kumandanlığına yükseldi. Bediüzzaman Şeyh/Molla Muhammed Celâli’nin yanında üç yıl ders görüp icazet aldı. Bediüzzaman Dâru’l-Hikmet’il-İslâmiye a’zâlığına Enver Paşa’nın değil, Musul Valisi Memduh’un talebiyle tayin edildi.

Ne olmuştu?

Haftasonu gerçekleştirilen ‘Barış Süreci’’ panelinde AKP’li Galip Ensarioğlu, CHP’li Sezgin Tanrıkulu ve HDP’li Mithat Sancar’a Said Nursî çözümünü sormuştuk.

Sorumuzu cevaplayan Tanrıkulu şu açıklamalarda bulunmuştu: “Birçok aktör var, âlim var. Doğru zamanda doğru şeyler söylemiş birçok âlim var. Bunların birikimlerinden yapıcı bir biçimde yararlanmak lâzım. Yol gösterici olması bakımından bu önemli bir husus.”

Tanrıkulu’nun bu cevabı ve Ensarioğlu’nun “Said Nursî yaşadığı dönemde Kürt sorununun ileride nasıl bir soruna yol açacağını görmüş büyük bir insandır. O günkü şartlar içinde Kürtler ve Türklerin birlikteliğinin değerini anlatmaya çalışmıştır. O da eziyet görmüştür, sıkıntı yaşamıştır” cevabı üzerine 17.06.2016 tarihli manşetimizi ‘Said Nursî uyarmıştı’ şeklinde atmıştık.

Manşetimizin ardından gazete köşelerinde ve sosyal medyada başlayan tartışmalar günün en çok konuşulanları arasında yer aldı. 

Haber: N. Nur Ener

Konuyla ilgili haberler:

"Said Nursî uyarmıştı" manşetimiz rahatsız etti!

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/gundem/said-nursi-uyarmisti-mansetimiz-rahatsiz-etti_413117

Okunma Sayısı: 9483
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • CESUR ADAM

    20.10.2016 11:18:37

    Ya yarasa misali GÜNEŞ ten rahatsız ya da KIRMIZI GÖRÜNCE AZGINLAŞAN BOĞA misali saldırgan olanlara rabbimizden ISLAH ET YARAAB,ISLAH ET YARAAAB ISLAH ET YA RAAB diyoruz ve yine ıslah olmazlarsa KAHHAR İSMİ CELİLİNLE KAHRET YA RAB DİYORUZ.

  • Toygar

    20.10.2016 10:03:03

    Haberin başlığı sizin naifliğinizden ve iyi niyetinizdendir diye algılıyorum. Yoksa bu heriflerin utanması olsa, biraz okur, araştırır, öğrenir de, ondan sonra konuşur ve yazmaya tevessül eder. Bunlar "edepsiz edip" sınıfından olduklarından, ilim de aranmaz, iz'an da!.. Utanma da, haya da!.. Nereye mahcup olsunlar!

  • demokrat

    20.10.2016 09:38:56

    Üstad'a saldıran dışarda olunca savunma ve belgeleme kolay.Ancak dahili düşmanlar çok tehlikeli...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı