Mehmet Kara - Ankara

Medyascope yayınında Ruşen Çakır’ın sorularını cevaplandıran araştırmacı yazar Ümit Aktaş, Hamas’ın 7 Ekim saldırıları sonrasında İsrail’in katliamları ve İslam dünyasının birlikte hareket edememesini, siyasal ve toplumsal olayları şiddet yoluyla çözme saplantısı olduğunu söyledi.

Filistin’de FKÖ ve Hamas arasındaki bölünmenin ve 7 Ekim saldırısı ve sonrasında yaşananların sorgulanması gerektiğini ifade eden Aktaş, “Şu anda Hamas’ı tartışabiliriz ama İsrail’in ölçüsüz ve vahşi saldırısında binlerce çocuk, kadın ve yaşlıyı öldürdü, öldürüyor. İsrail bunu hep yapıyor, şaşırtıcı değil. 7 Ekim saldırıcı ayakta durmakta zorlanan Netanyahu’nun iktidarını pekiştirmiş oldu. Gazze’de yıllardan insanlara zulüm yapılıyor. Hamas derin sessizliği böleyim, çığlık atayım dedi ama yararı olmadı, daha kötüye gidildi” dedi. 7 Ekim saldırısının bölgesel sorunlara yol açtığını ifade eden Aktaş, Hamas bu saldırıyı uzun süredir hazırlığı görüldüğünü, bunda İsrail’in Türkiye, Mısır, Suudi Arabistan arasındaki “normalleşeme adımları” ile birlikte değerlendiremeyeceğini ifade etti.

İslam dünyası bunun üzerinde düşünmeli

İslam dünyasının temel problemlerinin siyasal ve toplumsal olayları şiddet yoluyla çözme saplantısı olduğunu dile getiren ümit Aktaş, “Öncelikle İslam dünyanın bu saplantıdan çıkması gerekiyor. Bundan çıkılmadığı sürece içeride kendi kendini tüketiyor. Kendi kendileri ila savaşıyor. En fazla silah alan, kullanın bahsi geçen ülkeler. Afganistan, Ortadoğu, Suriye, Irak, Libya hep öyleydi. İslam dünyasında giderek artan bir çözülme var. İslam dünyası bunun üzerinde düşünmeli” diye konuştu. Dünyadaki bağımsız mücadelelerinin savaşla, şiddetle verilmediğine de işaret eden Aktaş, Gandi’nin mücadelesine bunu örnek gösterdi. Aktaş, “Gandi şiddet yanlısı mücadeleyi bizzat hayatını içeresin8deki davranışlarıyla samimi bir şekilde ortaya koymasaydı kendisine kimi inandırabilirdi? Milyonlarca topluluğu bir araya getirebilir miydi? Bir davaya bir mücadeleye inandırabilir miydi?” diye sordu.

Barışçıl bir politika izlemiyor

Aktaş, “Türkiye bu savaşta ne yapabilir?” sorusuna, “AKP iktidarının ilk yıllarında sözü dinlenen bir ülke olmasına rağmen Suriye meselesinden sonra bu vasfını büyük ölçüde kaybetti, Suriye savaşı çıkmadan önce STK’lar mücadele etti, eylemler yaptı. Meselenin barışçıl yollarla çözülmesi için girişimlerde bulunuldu ama karşılık bulmadı. Sonrasında çözümsüz bir sürece girildi. Kötü bir savaş başladı. Türkiye barışçıl bir politika izlemiyor” cevabını verdi. İslam dünyanın etkisizliğini büyük ölçüde meseleleri şiddet ve savaş yoluyla çözmesine bağlayan Aktaş, “Çok fazla yapılan zikzaklar ve samimiyetsizlikler insanlara, ülkelere güveni sarsıyor. Dolayısıyla şu anda Türkiye bu tür girişimlerin oldukça dışında kaldı. Buna dair bir umut oluşturma vakfı maalesef yok, keşke olabilseydi” şeklinde konuştu.