"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şeytanî desiselerin mağlup edilmesi (3)

Hasan Doğan
18 Haziran 2023, Pazar 00:06
Affınıza sığınarak biraz uzunca bir süre oldu yazı yazamadım. Bu merhalede memleketimizin çok büyük ve âdeta asrın felaketi olan 6 Şubat 2023 depremi ile 11 ili sarsıldı.

Bu musibet-i ammenin bize bir ikaz olduğu şuuru ile gereken vazifemizi gerek derslerimiz ile ve gerekse de neşriyatımız ile deruhte ettik. Yine depremin hemen akabinde ise 14 Mayıs 2023’de 1.tur ve 28 Mayıs 2023 tarihinde de 2.tur neticesinde meclis ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini geride bıraktık. İstibdat ve riyaset i şahsiyenin biteceği, hürriyet ve meşveret manasındaki parlamentonun daha etkin olduğu bir ortamın vücuda geleceği muhtemel iken, aynı idare şekli devam etti.

Bizim ümitsizliğe kapılma gibi bir durumumuz yoktur. Zira biz vazifemizi yerine getirdik. Üstad’ın; “Evet, evet!.. Neam, neam!.. Sivrisinek tantanasını kesse, bal arısı demdemesini bozsa, sizin şevkiniz bozulmasın, hiç teessüf etmeyiniz. Zira kâinatı nağamatıyla raksa getiren hakaikın esrarını ihtizaza veren musika-i ilahiye hiç durmuyor. Mütemadiyen güm güm eder” (ESD eserleri-münazarat 139.) dediği gibi bizim şevkimiz bozulmuyor. Keza yine üstadın Risale-i Nur’un çeşitli yerlerinde tekraren bahsettiği ve Emirdağ Lahikasının son mektubunda da aktardığı gibi, “Bizim vazifemiz hizmettir, muvaffak etmek veya etmemek Cenab-ı Hakka mahsustur. Biz vazifemizi yapmakla mükellefiz, neticeyi ona havale ederiz” diyerek aynı şevk ve gayret ile hizmetimize kaldığımız yerden devam ederiz.

Ayrıca Üstad 23. sözün 1. mebhasının 5. noktasında, ”Eğer dua çok edildiği hâlde, beliyyeler defolunmazsa, denilmeyecek ki, “Dua kabul olmadı.” Belki denilecek ki, “Duanın vakti, kaza olmadı.” düsturu ile de hiç bir yılgınlık ve kırgınlığa düşmeden duanın vaktinin kaza olana kadar elimizden gelen gayret ve himmeti göstereceğiz elbette.

Önceki yazılarda da bahsettiğimiz gibi; merhum Hulusi Ağabey’in Yirmi Dokuzuncu Mektub’un Altıncı Kısmı olan Hücumat-ı Sitte Risalesini mütalaa ederken bu risaleden altı desise-i şeytaniyenin altı iman rüknü ile her birinin bir bağı olduğu kanaatına varıyor ve o mevzuda Barla Lahikası’nın 118. Mektubunda izahatlarda bulunuyor.

“5- Enaniyet yerine, acze, noksanımızı itiraf ve Kur’ân’ın tereşşuhatının neşr ve muhafazası babında hissemize düşen hizmeti yapmak ve hizmetle mükellef olduğumuzu bilerek neticeyi hesaplamamak, yani bir nevi beşeriyetten çıkmak, kütüb ve suhuf-u enbiyayı inzale vasıta olan melâikeye benzemek suretiyle meleklere imanı” (Barla Lâhikası Yirmi Yedinci Mektubun Üçüncü Kısmı Ve Üçüncü Zeylinin Nihayetidir, s. 83) şeklinde az önce da bahsettiğimiz gibi bizler bu hizmet-i imaniye ve Kur’aniyede âdeta melekler gibi enaniyetimizi poşete koymadan bir buz parçası gibi şahs-ı manevi havuzuna atıp eritmektir. O havuzda eridikten sonra artık ferdi olarak hareket etmemizin bir manası kalmıyor elbette ve hep birlikte bu havuzda bir bütün olarak vazifemizi yapmaya devam ediyoruz. 

Üstad ilgili mevzu olan 29. mektubun 6. kısmının 5. desise-i şeytaniyesinde ”Ey kardeşlerim! Dikkat ediniz, sizi enaniyette vurmasınlar, onunla sizi avlamasınlar. Hem biliniz ki şu asırda ehl-i dalâlet eneye binmiş, dalâlet vadilerinde koşuyor. Ehl-i hak, bilmecburiye, eneyi terk etmekle hakka hizmet edebilir. Enenin istimalinde haklı dahi olsa, madem ki ötekilere benzer ve onlar da onları kendileri gibi nefisperest zannederler, hakkın hizmetine karşı bir haksızlıktır. Bununla beraber, etrafına toplandığımız hizmet-i Kur’âniye, ene’yi kabul etmiyor, nahnü istiyor. ‘Ben demeyiniz, biz deyiniz’”diyerek bize kudsi bir ders veriyor.

Rabbim bizi enenin dağdağalı vaziyetinden istifade edip şahs-ı manevi havuzundan uzaklaştırmaya çalışan desise i şeytaniyenin tuzaklarından muhafaza eylesin ve hizmette son nefesimize kadar hadim eylesin Amin.

Okunma Sayısı: 1074
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı