Nurların nuru ile Çorum ili nurlandı,
Bediüzzaman ile Çorumlu onurlandı.
Küfrün karanlığını dağıttı Nurun nuru,
Kalplerde iman nuru gör müminde süruru.
Hem akıl hem kalplerde yerleşse iman nuru,
Kolaylaşır elbette dünya ukbâ umuru.
Nurla nurlansa kalpler yok olur gider zulmet,
İmanın nuru elbet hesapsız büyük nimet.
Yüz yıldır parlayan Nur, elbet Risale-i Nur,
Kıyamet kopana dek parlayacaktır bu nur.
Bu nur İslâm’ın nuru sönmez söndürülemez,
Gözünü kapayanlar istifade edemez.
Deniz feneri gibi parlamaktadır bu nur,
Nura kavuşanlara bu çok büyük bir onur.
Birer pusula gibi gösteriyor kıbleyi,
Bulduruyor bu Nurlar, sırat-ı müstakimi.
Fen, felsefeden gelen şüpheleri eder yok,
Nurlarla imanını kurtaranlar elbet çok.
Hiçbir kimse rahatsız olamaz nurdan elbet,
Dide-i huffaş ise; Nurlardan rahatsız net.
Gözünü kapayanlar, kendine gece yapar,
Sırat-ı müstakimden küfür yoluna sapar.
Sırat-ı müstakimde kalmak istersen eğer,
Kur’ân ve sünnet nuru sana en büyük değer.
Nurların nuru ise; Kur’ân nuruna ayna,
Ondaki hakaikten parlayan birer lem’a.
Bediüzzaman ise yaşadı şeairi,
O yasaklı dönemde, doldurulamaz yeri.
Peygambere varistir, vazifesi tek buydu,
Bunu hakkıyla yaptı, en son müceddid oydu.
Onun talebeleri her biri hizmet eri,
Yılmaz yıldırılamaz, hakta daim ileri.
Kıyamet kopana dek; bu Nurlar parlayacak,
Hak batıla galiptir her bir zaman muhakkak.