Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş için altı partinin mutabakatı ile bir demokrasi iradesi ortaya çıktı.
Bu demokrasi mutabakatı neticesinde tek adam sisteminin ülkeye verdiği zararları gidermenin yine bir tek adam seçmekle olmayacağı ifade edildi. Şahıs üzerine bina edilmiş bir yapı değil demokrasi üzerine karar kılmış bir sistem inşa edilecek. Sadece kişilerin gitmesi amacı ile değil sistemin demokratikleşmesi amacıyla hareket edilecek. Bir tek tercih hakkının değil tercih sonrası tüm kontrol mekanizmasının halkın elinde olacağı bir sistemin hayata geçirilmesi hedefleniyor. Yani halk uzaktan izleyen değil karar mekanizmasına doğrudan etki eden olacak. Demokrasi çarkları çalıştığında çarkın her bir dişlisi hızlı, etkin ve şeffaf bir şekilde vazifesini yapacak. Geriye kalan bir çark olursa işleyen sistem içerisinde hemen takviye ve yardım görecek.
“Meşrutiyet hükûmete düştüğü vakit, fikr-i hürriyet meşrutiyeti her vecihle uyandırır. Her nev’ide, her tâifede onun san’atına ait bir nevi meşrutiyeti tevlid eder. Hatta ulemâda, medâriste, talebede bir nev’i meşrutiyeti intâc eder. Evet, her tâifeye ona mahsus bir meşrutiyet, bir teceddüt ilhâm olunuyor.” (Münazarat)
İşte, bu yeni sistem demokrasinin bir cemre gibi hükümete düşmesine vesile olacak. Fikir hürriyeti ile herkese bir heyecan gelecek. Herkes kendi aleminde demokrasinin güzelliklerini tatmaya başlayacak. Demokrasi iyilik gibi her yere ve herkese sirayet edecek. Herkes kendine mahsus şekli ile demokratikleşecek. “İyi söylüyorsun da bunlar olabilecek mi?” diye soranlar vardır. Eğer yol haritası açık, net ve doğru bir şekilde belirleyebilir ve hareket tarzlarını demokrasi rotasından ayırmazlarsa bu iş çok kolay olacaktır. Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin (bilmana) ifadesi ile demokrasiye bir yol veya balon yapılarak kısa sürede bize ulaştırılacaktır.