"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

"İttihad-ı İslâm’ın tam zamanı geliyor"

Kâzım GÜLEÇYÜZ
11 Temmuz 2025, Cuma
Üstad Bediüzzaman'ın Hutbe-i Şamiye’deki çok önemli mesajlarından biri de şu:

“‘Biz zarar vermiyoruz, fakat menfaat vermeye iktidarımız yok, onun için mazuruz’ diye, böyle özür beyan etmeyiniz. Bu özrünüz kabul değil. Tembelliğiniz ve ‘Neme lâzım’ deyip çalışmamanız ve ittihad-ı İslâm ile, milliyet-i hakikiye-i İslâmiye ile gayrete gelmediğiniz, sizler için gayet büyük bir zarar ve bir haksızlıktır.”

“Onun için, ‘Neme lâzım’ deyip kendini tembellik döşeğine atmak zamanı değil.”

“Ben kusurlu fehmimle (anlayışımla), şu zamanda hey’et-i içtimaiye-i İslâmiyeyi (İslâm’ın sosyal hayatını teşkil eden yapıyı), çok çark ve dolapları bulunan bir fabrika suretinde tasavvur ediyorum. O fabrikanın bir çarkı geri kalsa, yahut bir arkadaşı olan başka bir çarka tecavüz etse, makinanın mihanikiyeti (ahenkli hareket kabiliyeti) bozulur. Onun için, ittihad-ı İslâm’ın tam zamanı gelmeye başlıyor. Birbirinizin şahsî kusurlarına bakmamak gerektir.”

Bu ifadelerin muhatabı, “Ey bu sözlerimi dinleyen bu Cami-i Emevî’deki kardaşlar ve kırk-elli sene sonra âlem-i İslâm camiindeki ihvan-ı Müslimîn (Müslüman kardeşler)” diyen hitap cümlesinde belirtiliyor.

Ama onların da önündeki öncelikli muhataplar ise, hiç şüphe yok ki, kendisini Risale-i Nur Talebesi olarak tanımlayıp, külliyattaki ve Hutbe-i Şamiye’deki mesajları bu gözle okuyanlar...

Şu halde, bilhassa Nur Talebelerinin şu veya bu gerekçeyle köşeye çekilip, niyetleri öyle olmasa da “nemelâzımcı” bir tavır sergileme lüksleri yok. 

Şahsî kusurlara bakarak birbirlik-beraberlik manasına zarar verecek tavırlar sergilemeye hakları olmadığı gibi.

Özellikle ittihad-ı İslâm manasına, yine Bediüzzaman’ın izah ettigi temel ölçü ve parametreler çerçevesinde katkıda bulunup kuvvet verecek çalışmalar, hayatını Nur hizmetine vakfetmiş fedakârların en önemli hedeflerinden biri olmalı.

Çünkü gelişmeler ve hadiseler ittihad-ı İslâm’ın “tam zamanı”nın artık gelmekte olduğunu gösteriyor.

Yakılan fitne ateşlerine ve tefrika tuzaklarına rağmen...

Okunma Sayısı: 998
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ömer

    11.7.2025 12:46:03

    Çünkü bugün Yeni Asya’yı okuyan, okumayan; tasvip ya da tenkit eden herkesin gönlünde o çınarın; yemyeşil, dimdik ayakta durması vardır. O bayrağın şerefle dalgalanması vardır. Bütün Nurcular; onun Risale-i Nur’a lâyık bir kale, sağlam bir müdafi ve renkleri şeffaf bir bayrak olmasına duâ ediyorlar. İnşallah zındıka planları deşifre olduğunda ve içerideki kurtçuklar temizlendiğinde ya da boş bıraktığımız gedikler, açıklar kapatıldığında yine bütün Nurcuların ve bütün dostların beklediği, özlemini duyduğu vazifesini bihakkın yapacaktır. Kaleminize sağlık tebrikler 👏👏👏🌅

  • Enes

    11.7.2025 10:37:22

    Yazıdaki helalleşme vurgusu herhalde gülenistlerle olöasa gerek. Soru çalanlarla nasıl helalleşelim. Çaldıkları soruların hesabını vermiyorlar ki. Kime verdiler, kimi nereye yerleştirdiler, ellerindeki bilgileri paylaşmıyorlar. Helalleşme istekleri yok.

  • Güler Aslan

    11.7.2025 01:17:01

    Hatta, hadis-i sahihle, ahir zamanda İsevîlerin hakikî dindarları ehl-i Kur’ân ile ittifak edip, müşterek düşmanları olan zındıkaya karşı dayanacakları gibi; şu zamanda dahi ehl-i diyanet ve ehl-i hakikat, değil yalnız dindaşı, meslektaşı, kardeşi olanlarla samimî ittifak etmek, belki Hristiyanların hakikî dindar ruhanîleriyle dahi, medar-ı ihtilâf noktaları muvakkaten medar-ı münakaşa ve nizâ etmeyerek, müşterek düşmanları olan mütecaviz dinsizlere karşı ittifaka muhtaçtırlar." Üstad bu uyarıyı yapmışken hala ittifak zor , siz şöyle yaptınız böyle yaptınız deyip ihtilafı körükleyen yorumlar okuyoruz. Nurcu kardeşler 20. ve 21. Lemaları gazete gibi mi okuyorlar acaba ? Çok yazık. Gerçekten ittifak cehl ile olmuyor 😢

  • Ramazan tavşan

    11.7.2025 00:49:21

    Rızaı ilahiye giden en kısa ve Selametli yol, şahsi sevapları bırakıp Nurculuk yapmaktır. Amaç sadece rızaı ilahi olmalı. Nurculuk ayarlarına dönmek için güzel bir yazı olmuş tebrikler

  • Halil İbrahim Karahan

    11.7.2025 00:34:56

    Allah razı olsun Rabb'im her türlü kötülüklerden korusun sizi.....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı