“Bir olalım, birlik olalım, dost olalım, kardeş olalım...” Kulağa ne kadar da hoş geliyor değil mi? Millet olarak özlemini duyduğumuz bu tatlı söze ne denir?
“Bir olalım, birlik olalım, dost olalım, kardeş olalım...” Kulağa ne kadar da hoş geliyor değil mi? Millet olarak özlemini duyduğumuz bu tatlı söze ne denir?
Ama sonrasında; “Bize muhalif olan Türkiye’ye ihanet ediyor...” Kardeşliği de dostluğu da birlik ve beraberliği de tar-ü mar eden, demokrasilerde olmayan bir beyan.
“İyi ki bu askerlerle herhangi bir harbe girmemişiz..” Yabana atılmayacak, ciddî ve oldukça ağır bir itham değil mi? Bu ciddî suç ve suçluları yargılayacak özel mahkemelerde yapılan yargılamalardan sonrasında bir çoğuna Yargıtayca da onaylanmış en ağır cezalar..
Aradan geçen uzunca bir zamandan sonra: “Aldanmışız. Askerlerimize kumpas kurulmuş. Bunların her birisi şanlı ordumuzun kahraman askerleridir...” Doğrusu oldukça maharetli ve keskin bir manevra. Öyle ya idareciler de yanılabilir! Haydi bakalım hepsi salıverilsin. Bu da yetmez hepsine yüklü miktarda tazminat ödemeleri. Ne ise çıkan milletin cebinden çıkıyor, ama vatan millet sağolsun!
“Birlik beraberliğimizin, kardeşliğimizin, huzurumuzun bozulmasına asla müsaade etmeyiz..” Tam da yerinde ve doğru bir tavır.
“Referandumda ‘hayır’ diyenler Kandil ile, İmralı ile beraber çalışanlardır.” Her fırsatta kardeşlikten, birlik beraberlikten dem vuranların referandumda sırf “hayır” tercihinde bulundular diye vatandaşların yaklaşık yarısını örgüt mensubu olmakla itham etmenin mantıklı bir izahı var mı?
“Bunlar ülkemizi dışarıda şerefle temsil eden gönüllü elçilerilerimizdir... Ne istediler de vermedik?”
“Aldanmışız. Allah’ım ve milletimiz bizi afetsin. Bu şarlatanlar, PKK’dan daha tehlikeli. İnlerine girip, hepsini temizleyeceğiz.”
Taban tabana zıt bu beyan ve tavırların ve geri dönüşlerin mantıklı bir izahı varsa bizi de aydınlatsalar iyi olur.
“OHAL bizim de istemediğimiz bir durum... Olağan bir süreçten geçtiğimizi biliyorsunuz. Bu süreç normale döndüğünde en kısa zamanda OHAL’in kalkacağını umut ediyoruz.” Umutla yaşamak güzel birşey... Bekleyelim görelim, OHAL ne zaman kalkacak diye...
“OHAL’dan rahatsız olmayı anlamış değiliz. OHAL’den kim etkilenmiş; kim zarar görmüş? OHAL bu güne kadar hangi yatırımlara, hangi hizmetlere mani olmuş? Efendim niyetler başka. Görülüyor ki OHAL’den rahatsız olanlar terörün devam etmesini isteyen; teröristlerle beraber hareket edenlerdir!” Böylece demokrasinin değil; başta anarşi ve terör olmak üzere, ülkede sürüp giden bütün sıkıntı ve problemlerin sona ermesi için OHAL şart.
“Bu güne kadar ne aldattık; ne de aldandık...” Öyle mi?
Kendi itiraflarıyla aldatanların bazıları: “Esad, Obama, Trump, Netanyahu, Makron, İmralı, Barzani, Salih Müslim. Anlaşılan birileri birilerini aldatıyor; ama bedelini millet ödüyor.
Kısaca olup bitenler, Üstad Bediüzzaman’ın; “lisan-ı siyasette bazen lâfız mananın zıddıdır” tesbitini teyid ediyor.