Sen de çok iyi biliyorsun ki, şu dünyada mutlu bir hayat sürmek istemeyen hiçbir kimse yoktur. Sen de istiyorsun. İstemekte zaten senin hakkın.
Ancak şu çok kesin bir gerçek ki, mutlu yaşamanın sırrı kesinlikle dinsizlikte değildir.
Dinsizlik; ölümü öldürebiliyor mu?
Kabir kapısını kapatabiliyor mu?
Sevdiklerimizden ayrılığa son verebiliyor mu?
Söylediği; sadece bunları düşünme, aklını kullanma, hayvan gibi yaşa...
Ama hayvan gibi de yaşayamıyorsun.
Çünkü, hayvanın aklı olmadığı için ne geçmişin acıları ve ne de geleceğin korkuları onun rahatını ve huzurunu kaçırmaz, anı yaşar, anı bilir, yer içer ve kendi lisanıyla Hâlıkına şükreder.
Peki insan öyle mi?
Hayır! Öyle değil.
İnsanın aklı olduğu için hem geçmişin acıları ve hem de geleceğin korkuları onu hep rahatsız eder, aklı adeta bir yılan ve akrep şekline dönüşür, beynini kemirir de kemirir...
Demek dinsizlik, (aklını birazcıkta kullanabilen biri için) acı içinde acı, ıztırap içinde ıztıraptır...