"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Adnan Menderes’in Irakla birlikte kurduğu Bağdat Paktı zındıkanın hoşuna gitmedi

İlimdar Kaya
08 Kasım 2021, Pazartesi
Cumhuriyet döneminde Türkiye Batı Dünyası’nın parçası olmayı hedeflediği için Arap ülkelerine karşı yürüttüğü politika ile bu ülkelere ilgisiz davranarak sırt dönmüştü.

Bu husus Bediüzzaman’ı rahatsız eder “Cenuptan gelen Kur’ân nuru var; İslâmiyet ziyası gelmiş; o içimizde vardır ve her yerde bulunur. İşte o dindaşlara adavet ise, dolayısıyla İslâmiyet’e, Kur’ân’a dokunur.” (Mektubat - 26. Mektup)  Bediüzzaman’ın bu tesbiti çok mühimdir.

Kader-i İlâhî’nin bir cilvesi olarak Demokrat Parti iktidarı döneminde İslâm Âlemi ile sıcak ilişkiler kurulur. Bu sebeple Türkiye Ortadoğu’daki Müslüman Arap ülkelerine yaklaşarak onların dostluğunu kazanmak için özel bir çaba gösteriyordu, bunda Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü ve Fatin Rüştü Zorlu’nun katkısı büyüktür. Bediüzzaman Said Nursî talebelerine verdiği son derste Risale-i Nur’un “İslâm’ın iki kahraman kardeşi olan Türk ve Arab’ı birleştirmeye, bu Kur’ân’ın kanun-u esasilerini neşretmeğe vesile olduğunu düşmanlar da tasdik ediyorlar” şeklindeki temennisini devletler nezdinde Demokrat Parti yürüttüğü politikalar ile Türk- Arap kardeşliğini tesis edip gerçekleştirmek ister ve bu politikalar kısa sürede meyvesini verir. 

Liderlik rolünü üstlenen Türkiye 24 Şubat 1955’te Bağdat’ta Irak ile sekiz maddelik Karşılıklı Güvenlik ve Savunma İşbirliği Ant- laşmasını imzaladı. Kurulan Bağdat Paktı Ortadoğu’dan Sovyetler Birliği’ni uzak tutarak, komünizmin bölgeye girmesini önlemeye çalışmakla Türkiye’nin İslâm ülkeleri ile sıcak ilişkiler kurmasını hedefler. Bu antlaşma Türkiye ve Irak tarafından tanınmış olmak kaydı ile her ülke bu pakta dâhil olabilirdi. 

Ancak Irak İsrail’i tanımadığı için İsrail’in önü kesilmişti, alınmıyordu bu pakta. Bu antlaşma ile bölge barışı amaçlanıyordu. Daha sonra 5 Nisan 1955’te İngiltere, 23 Eylül 1955’te Pakistan ve 3 Kasım 1955’te de İran’ın katılması üzerine; Türkiye, İran, Irak, Pakistan ve İngiltere arasında Karşılıklı Güvenlik ve Savunma İşbirliği Teşkilâtı haline dönüştü. ABD, Bağdat Paktına üye olmadı, ama toplantılara müşahit göndererek destek verdi. 

Bediüzzaman Said Nursî 24 Şubat 1955 yılında Türkiye ve Irak tarafından kurulan Bağdat Paktı’nın İslâm kardeşliğinin teminine vesile olacağını düşünerek çok sevinir, bu ittifaka duyarsız kalmaz ve destek vererek Cumhur Başkanı Celal Bayar’a ve Başbakan Adnan Menderes’e mektup yazar.  “Kabir kapısında ve seksen küsur yaşında, birkaç hastalıkla hasta bulunan ve ölüme kendini yakın gören bir biçare garip ihtiyar der ki: Size iki hakikati beyan ediyorum. Evvelâ: Sizlerin Pakistan ve Irak’la gayet muvaffakiyetkârâne ittifakını, bu millete kemâl-i samimiyetle, sürur ve ferah ile kazanmanızı bütün ruh-u canımızla tebrik ediyoruz. Bu ittifakınızı, İnşâallah 400 milyon İslâm’ın sulh-u umumiyesine ve selâmet-i âmmenin teminine kat’î bir mukaddeme olarak ruhumda hissettim. Ve namaz tesbihatındaki kuvvetli bir ihtar ile bunu size yazmaya mecbur kaldım.” (Emirdağ Lâhikası)

Ancak 1952 yılında Mısır’da Cemal Abdül Nasır Kral Faruk’u devirerek iktidarı ele geçirmişti, Nasır’ın işbaşına gelmesiyle bu ülkenin Sovyetler Birliği ile yakın ilişkiler kurmaya başlaması Türkiye’yi tedirgin ediyordu.  Bu sebeple Türkiye, bazı Arap ülkeleriyle yakınlaşırken bazı Arap ülkeleriyle de gerginlikler yaşar. Paktın imzalandığı haberi Mısır’da duyulunca büyük bir tepki meydana gelir. Bundan sonra Mısır Türkiye’ye karşı sert ve düşmanca politikalar izlemeye başlar. Mısır Devleti Suriye, Suudi Arabistan ve Yemeni de yanına alarak hiçbir Arap ülkesinin Bağdat Paktı’na üye olmasını engeller, bu sebeple Arap ülkesi olan Irak yalnız kalır. 14 Temmuz 1958’de Irak’ta gerçekleştirilen Rus yanlısı kanlı bir ihtilâl ile Irak Kralı Faysal ve Başbakan Nuri Said öldürülür. Irak sokaklarında Nasır yanlısı sevinç gösterileri yapılır. Bağdat Paktı’nın kurucularından Kral Faysal ve Başbakan Nuri Said canları ile bedel ödediler. Sırada diğer kurucu ülke Türkiye’nin yöneticileri idi…

Irak’ta yapılan kanlı ihtilâlden yaklaşık bir yıl on ay sonra da Bediüzzaman’ın tesbiti gerçekleşir ve “Halkçılar ırkçıları elde ederek” 27 Mayıs 1960’da Demok- rat Parti iktidarı ihtilâl ile devrilir. 16 Eylül 1961 günü İslâm ülkeleri ile sıcak ilişkilerin oluşmasını sağlayan Dış İşleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Maliye Bakanı Hasan Polatkan ve 17 Eylül 1961 günü de Bağdat Paktı’nı imzalayan “İslâm Kahramanı” Adnan Menderes Bağdat Paktı’nın bedelini canları ile ödeyerek fani âlemden baki âlem olan ahirete göçtüler. 

Bağdat Paktı’nı imzalayan Türkiye ve Irak yöneticileri zındıkayı çok kızdırmış olmalı ki ihtilâl ile hayatlarına kastedildi. 27 Mayıs 1960 ihtilâli ile 14 Temmuz 1958 Irak ihtilâli bu paktı bitirdi.

Okunma Sayısı: 1867
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • H.ibrahim Karahan

    8.11.2021 02:29:03

    Allah razı olsun

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı