“Allah’ım! Benimle konuş!”
Tam o sırada bir çayırkuşu adamın bahçesinde en zor şarkısını söylüyordu.
Ama adam çayırkuşuna kulak vermedi ve devam etti yakarmaya:
“Allah’ım! Benimle konuş!”
Az sonra hava kapandı, gök gürültüsü ve şimşekle birlikte kuvvetli bir yağmur başladı.
Fakat adam dinlemedi, yakarmaya devam etti:
“Allah’ım! Seni görmeme izin ver!”
O böyle yalvarırken, sağnak yağmur sona ermiş ve güneş bütün ihtişamıyla ışıklarını adamın evine kadar taşımaya başlamıştı.
Fakat adam bu manzaraya aldırmadı bile. Her gün gördüğü bir şey değil miydi bu?
Yalvarmaya devam etti adam:
“Bana bir mu’cize göster Allah’ım!”
O böyle yalvarırken, yakınlardaki evlerden birinden yeni doğmuş bir çocuğun ağlayışları geliyordu kulağına. Ama adam bunu da fark etmedi.
Üzüntüsünden ağladı adam:
“Allah’ım, cevap ver bana! Burada olduğunu bilmemi sağla.”
O ara, bir kelebek adamın koluna kondu, ama adam öbür eliyle kelebeği iteleyip kovdu.
Ve ağlamaya devam etti:
“Allah’ım! Neden bana cevap vermiyorsun?”