"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şüphe ile aklın kaybı

Ahmet Said Aydil
22 Temmuz 2025, Salı
Bilhassa siyaseten ezilen, mağdur edilmiş ya da görmezden gelinmiş halklarda, yılların travmasıyla beslenen bir zihinsel refleks gelişti:

Gözünün gördüğüne, kulağının duyduğuna değil, yalnızca “gerçeğin arkasındaki gerçeğe” inanmak.

İmam Gazalî, el-Munkız mine’d-Dalâl eserinde bilginin sağlam temeller üzerine inşa edilmediği her durumda insanın dalâlete düşeceğini, yani hem aklî, hem kalbî olarak sapabileceğini söyler. Gazalî’ye göre şüphe, gerekli bir geçiş sürecidir, ama orada kalındığında kişi artık sıhhatli düşünemez, sadece kurar, kurgular, kurmaca yapar.

Günümüzde bu çok yaygın. Şüphe artık araç değil, âdeta inancın kendisi olmuş durumda.

Yakın tarihte komplo teorisi şeklinde sunulan bazı şeylerin doğru çıkması, her komplo teorisinin doğru olduğu anlamına gelmez. Daha da önemlisi, hiçbir şeyin yüzeyde göründüğü gibi olmadığını düşünmek, her şeyin bilinçli şekilde kurgulandığına inanmakla sonuçlandığında artık bir epistemolojik sapmaya dönüşür. Bu tür bir şüphecilik, hakikati aramayı değil, ondan korunmayı amaçlar. Ve sonunda kişi, Gazalî’nin de uyardığı gibi, artık sadece kendi zanlarının kölesi haline gelir.

Suriye örneği bu konuda dramatik bir vaka sunuyor. Kendi ülkesinin yarısını başka ülkelere kaçmaya zorlayan ve 5 milyon insana yurtdışı yasağı koyan işkenceci Esad rejiminin devrilmesi sonrası bazıları “Bu devrim aslında İsrail’in işiydi” demeye başladı.

Elbette bu, zaten bunu duymak isteyen için fazlasıyla akla yatkın görünüyordu. Ancak İsrail, devrimden sonraki bir kaç gün içinde Suriye’yi yüzlerce kez bombaladı. Ayrılıkçı gruplara destek vermeye başladı. ABD’ye gitti, Suriye ve Türkiye aleyhine açıktan lobi yapmaya başladı. 

Sahi, tüm bunları yapan güç, o ülkenin yeni rejimini gerçekten kendisi mi kurmuştur?

İsrail; kendisine yıllardır taş atmamış, ülkesini fiilen üçe böldürmüş, kırılgan Esad yönetimini niye devirmiştir? 

İsrail’in yeni Suriye rejimini bombalamadığı kısa dönemlerde “onların adamı işte” diyenler bomba atılırken hâlâ aynısını diyebilir mi?

Netanyahu ve ekibi Suriye liderlerinin kellelerini açıkça tehdit edip Cumhurbaşkanlığı saraylarını biz uyanmayalım diye mi bombalıyor?

Aksini kanıtlayabilir misiniz ağalar?

Deredeki bir kurbağanın rüyasında yaşamadığımızı kanıtlamamızı mı isteyeceksiniz?

Bu soru size komik gelebilir, ama şüpheciliği hakikatin kendisi sananlar, derede yaşayan bir kurbağanın rüyasında olmadığımızı bile kanıtlayamaz.

Meramımız anlaşılmıştır…

Bugünlerde İsrail, Şam ve çevresini bombalıyor. Bu, iki şeyi gösteriyor: Birincisi, İsrail Suriye’yi bölme planında, mevcut yönetimin birlik politikasını ve Türkiye’nin barış sürecini tehdit görüyor. İkincisi, o çokça dillendirilen “İsrail güdümündeki yeni Suriye” anlatısı, gerçeklerle uyumlu değil.

Akıl yürütmeyi terk edip “her şey komplodur” bataklığına saplanan kişi, en büyük manipülasyonun içine düşmüştür. Çağımızda İsrail gibi yapıların kurduğu algı ağları hakikati gizlemeyi değil, hakikate olan inancı ortadan kaldırmayı hedefliyor. Sahi olanı, sahte olanlar arasına ustaca yerleştiriyorlar. 

Sonuç? 

Herkes her şeye inanmaya başlıyor. Böylece aslında kimse hiçbir şeyin gerçek olduğuna inanmıyor. Bu, “post-truth (gerçek sonrası)” çağın epistemik savaş alanıdır. Bu savaşta silâhımız katıksız şüphe değil, sahih akıldır.

Aklı olanlar için bu çağrının bugünkü karşılığı nettir: Şüpheye saplanmadan sorgula; zanla yetinme, düşün; her anlatıya teslim olma. Ama hiçbir gerçeği de sırf anlatıya benziyor diye reddetme. 

Okunma Sayısı: 1092
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    26.7.2025 16:58:50

    Sadece ADANA MUTABAKATI açısından hadiseye bakın ve bu mutabakat gibni diğer din kardeşimiz komşularla mutabakat yapılmasının gayreti,faaliyeti oldu muü,hayıııır. Zira bu mutabaakt gibi diğer din kardeşimiz komşularla mutabakatın olması başta siyonist katil ve termörist devlet ile onun hizmetkarlarının hoşuna gitmez ve gitmediği içinde mevcudu dahi bozarak 1,5 milyon mausumun katlinde suçlu,kusurludur. Aziz üstadımızın 'müslüman dahilde kılıç çekmez,düsturunu hatırlayınız. Birde cennetmekan AbdülHamid Hanın Hareket ordusunun İstanbul'a girmek üzere olduğunda onu hal edeceklerine karşı duralım,muhafız kuvvetlerimiz ve ASİTANE'deki müslümanalrın buna karşı olmasıyla başarılı oluruz,demesine karşı'Ben müslüman kanı dökerek tahtta oturan padişah dedirtmem,diyerek tahrı bıraktığını hatırlayınız.

  • A. AYDIN

    23.7.2025 23:54:34

    "Müştebih ağaçları gösteren [birbirinden ayıran] semereleridir." Biz sonuçlara bakıyoruz. Sonda da bize sunulan güya "bilgi/belge" ler bu sonuçlarla örtüşüyor mu diye kontrol ediyoruz. Örtüşmezse "şüphelenmeli miyiz?" Ayranım ekşi diyen kimse yok ki! Hele siyasette.

  • S. Pelin Kurukahveci

    22.7.2025 19:46:19

    Bu yazarın siyasi bir çizgisinin olmayacağı anlama gelmez. Ama tez yazmak gibi düşünün. Tezi yazarken herhangi bir görüşe argüman üretmek için yazmazsınız. Tezinizi ortaya koyarsınız, okuyucu bunu değerlendirecektir. Bizim okuyucu olarak yazarlardan beklentimiz, yandaşlığa ya da muhalifliğe bizi ikna etmeye çalışmasınlar yeter. Biz doğru bilgiye ulaşmak istiyoruz. Doğru bilginin doğru yorumunu istiyoruz.

  • S. Pelin Kurukahveci

    22.7.2025 19:42:43

    Ahmet Said Aydil gibi bağımsız yazar ve düşünürlere ülkemizin ihtiyacı var. Risale-i Nur kültüründen ve Yeni Asya ekolünden geliyor olması ise bizim açımızdan bir şans. Yazar Suriye konusunda Türkiye'nin aldığı pozisyonu eleştirebilir de destekleyebilir de. Bu kendi tercihi olur. Ancak bunu yaparken bilimsel verilerden hareket etmesi, objektif olması ve bunu siyasi bir pozisyon almadan yapması yeterlidir. Okuyucu ile yazar arasındaki güven bu şekilde tesis edilir. Ahmet Said kardeşimiz bunu başarıyor.

  • Nagehan

    22.7.2025 18:51:48

    Eldeki net/mutlak bilgi(vahiy) ışığında akledecekler için bazı ayet-i kerimeler: 17/4,5,6,7,8,9 - 7/167 - 42/53 - 48/7 // Hadis-i Şerifeler(sahih) ise; olan/olacağa dair haber veren detaylı hakikatler. Dolayısıyla bir kişi ya da topluluğa olan nefretten ötürü; adaletsizliğe(söz-fiil) ve gizli şirk tuzağına düşüp düşmediğine arada bir bakmalı, yoklamalı 'müslümanım' diyen!. // Dünya fani, ÖLÜM ani değil mi?! // Hürmetler.

  • Mustafa Said Kara

    22.7.2025 15:54:34

    Kardeşim Allah razı olsun. Suriye olayına kemalistler ve solcular gibi bakmaktan gına geldi. Bu bakış açısına devam et lütfen.

  • Ayle Hacer

    22.7.2025 14:24:52

    Cemal abi amerika bölgede bir güçtür. Amerika ile anlaşmış olması olağandır. Ancak amerika tek belirleyici güç değildir. Rusyada Eset rejimini destekliyordu. Eset için Rusyanın adamı diyor musunuz? Suriyeli sünni hocalarımın görüşüne göre Şara'da sünnilerin desteği ile bir yapılanma inşa etmeye çalışıyor. Bir devlet kurmaya çalıyor. Bunu yaparken de büyük güçlerle anlaşarak bazen de taviz vererek bunu yapması gerekiyor diye düşünüyorlar. Bu da normal. Dünya üzerinde kurulan her devlet aşağı yukarı bu aşamalardan geçip kurulmuştur. Gökten inmemiştir.

  • Ayle Hacer

    22.7.2025 14:18:40

    Pardon ama Eset dediğiniz adam Nusayri değil mi? Babası da kendisi de İran'ın yardımı ile sünni müslümanları katletmedi mi?

  • Avni Aladağ

    22.7.2025 13:45:34

    Emperyal güçler için Mehmet gitmiş Ahmet gelmiş önemli değil.onlar için önemli olan emperyal planlarına hizmet edip etmediğidir.emperyal güçlerde dostluk,vefa,merhamet,tutarlılık aramak anlamsız.onların tek tutarlılığı emperyal hesaplarıdır.onların tutarsızlılığı dahi amaçlarına hizmet ediyorsa kıymetlidir.bir gün iktidara getirdikleri veya önünü açtıkları miadını doldurmuşsa ya öldürürler ya da tekrar kendilerine hizmet edecek seviyeye gelene kadar cephe alırlar.bunun çok örnekleri var..mesela Saddam getirdiler ,kullandılar sonra astılar..bu işler böyledir.ferasetli olmak lazım

  • Enes

    22.7.2025 13:23:13

    Ayaklarınızı sağlam temellere yani akla basmazsanız dün sonuna kadar eleştirdiğiniz, Şam da cuma namazı kılıcaz diyen adamın, muhalefette iken ülkeye demokrasi getireceğine inanırsınız. Bu ilkelere göre hareket etmek değildir. Siyasi pozisyonunuza göre doğru-yanlış belirlediğinizi gösterir. İktidar ise kötü, muhalefet ise iyi.

  • Enes

    22.7.2025 13:20:32

    Hemen Hüseyin İlhan ve Semih beylere Latif Salihoğlu'nun bugünkü yazısını önerelim. DSP den ayrılan 60 milletveki İsmail Cem önderliğinde parti kurdu. Olmayınca da CHP ye katıldı. 28 şubatçı zalimler kime iltisak etmiş buyrun öğrenin. Doğru yanlış demeden kötü olan her şeyi siyasal islamcı diye iktidara yüklüyor olmanız tarafgir olduğunuzu gösterir. Adana mutabakatı diyorsunuz mesela. Ak parti iktidarı bu mutabakatı geliştirmedi mi? Sonrasında arap baharı döneminde iktidarın pozisyonunu eleştirebilirsiniz. Ancak bu demek değildir ki, suriye de her şeyi iktidar organize etti. Veya iktidar dahil olmasaydı hiçbir olmayacaktı, güllük gülistanlık devam edecekti. Yazar diyor ki, başka faktörler de var. Dünya siyaseti de sizin gibi değil, yazarın okuması gibi yapılır.

  • semih

    22.7.2025 12:51:19

    Sayın yazar yeni asyadaki genel yazarlardan farklı bir açıdan siyasete bakmış. Fakat avrupa üflüyor biz oynuyoruz. Gerçekleşen hadiseler ile anlaşılıyor ki işin iç yüzü göründüğü gibi değil. Her şeyi komploya bağlamaktan ziyade, şüphe ile bakmamıza neden olan bir çok delil var. (https://www.yeniasya.com.tr/cevher-ilhan/suriye-yi-isgalle-tefrikaya-tepkisizlik_612011) Bu noktada şüphe ile bakmamak akılsızlık olmaz mı?

  • Hüseyin İlhan

    22.7.2025 12:05:25

    Demokratların neden iktidar olamadığı,neden BOP Eşbaşkanı ve YAHUDİ CESARET ÖDÜLÜ namlının iktidar olduğu izahı elbetteki var. 1-Bugün ayan-beyan ortada olan vakıa şu:28 Şubat zalimlerinin zulmünden sığınacak liman olarak aleni-gizli entrika ve mühendislik oyunları ile iktidara bilerek,kasden ve planlanan hedef için getirilen iktidarın asıl gayesi,nihai fikriyatı şu an herşeyi ile yerli yerine oturmuştur. 28 Şubat zalimleri olan siyasilerden DSP genel başkanı AKP'den milletvekili seçtiriliyor,ırkçı ve ülkede ayrılıkçı,fitne-fesadın organizatörü olan,28 Şubat zalimi lideri ve partisi iktidar ortağı ediliyor,ülkede il,ilçelerde kamu imkanalrı peşkeş çekiliyor ve helalleşelim dahi demeyen baştacı ediliyorsa müslüman insanımızın bir kısmı ne hallere düşürülmüş bunu idrakten aciz,iz'an ve vicdan muhasebesi yapacak halden uzak,hak,hukuk,adalet ve hürriyet düşmanına reaksiyon yerine muhabbet etmesi ciddi erozyon ve kimlik kaybı değilmidir.

  • S. Pelin Kurukahveci

    22.7.2025 11:46:32

    Güzel bir yazı Ahmet kardeşim. Akıla önem veren bir dinin ve akıla önem veren bir üstadın talebeleri olarak bu yaklaşıma ihtiyacımız var. Elbette aklı kutsallaştırmadan ama aklı da çıkarıp atmadan. Aklı bir kenara koyup, dünyayı okumaya kalkarsanız heveslerinizi gerçek sanırsınız. Olmasını istediğiniz şeyler ile olan şeylerin örtüşmesi de sizin heveslerinizin doğru ve hakikat olduğunu göstermez. Bizim hakikate ihtiyacımız var.

  • Aşkın Öztürk

    22.7.2025 11:20:57

    Hattâ her bir nevi-meselâ, nev-i beşer-dahi bir ağaçtır. Kökü ve çekirdeği mazide ve semereleri, neticeleri müstakbelde olarak hayat-ı cinsiye ve beka-yı nev'î içinde gayet muntazam kanunların bulunması gibi, hâl-i hazır vaziyeti dahi, hayat-ı şahsiye ve hayat-ı içtimaiye düsturlarının hükmü altında bir sikke-i tevhid ve zâhirî karışıklıklar altında gizli, muntazam bir hâtem-i vahdet ve müşevveş ahvâl-i beşeriye altında mukadderat-ı hayatiye denilen kaza ve kaderin düsturlarının hükmü altında bir mühr-ü vahdâniyet taşıyor."(1)

  • Arda Yıldız

    22.7.2025 09:55:18

    Aynı hastalıklı okumanın, demokrat geleneğin zayıflaması ve 20 yıldır iktidarda olan ak partiye karşı da yapıldığı görülüyor. Demokratlar neden eridi? -BOPçular yaptı. Ak parti neden kazanıyor? -BOPçuların işi....insanlar kandırılıyor.....halk cahil....olayların arkasındaki gerçek sebepleri araştırmak yok. İnsan unsurunu dikkate almak yok.

  • Yıldız Doğmuş

    22.7.2025 09:38:19

    O zaman Şara güvenlik için neden türk askerini davet etmedi.veya türkiye neden böyle isteği olmadı.israil bombalasin savaş çiksin diyemi.şara meşruiyiyetini herkes tanimadimi

  • Eda Gül Beyaz

    22.7.2025 09:23:39

    3- Suriye'de ortaya çıkan realitenin İsrail devletinin işine geliyor olması elbette her şeyi onların planladığı anlamına gelmez. İsrailin işine yarıyor diye toplumsal gerçekliğin engellenemeyeği de bir gerçek. Akan suyun yatağını değiştirmek gibi. Miadını doldurmuş bir Eset rejimini, devrilirse israilin işine yarayacak diye ayakta tutmak da mümkün değildi. Gelinen noktada onlarca faktör bir araya geldi ve günün sonunda mevcut durum ortaya çıktı.

  • Eda Gül Beyaz

    22.7.2025 09:07:05

    2- Üstadımızın Risale-i Nurda, Vehhabiliği ele aldığı yerdeki bakış açısı cay-ı dikkattir. Kolay olanı yapıp basitçe, "Vehhabileri ingilizler kurmuştur" demiyor. Diğer sebepleri de göz önüne alıyor. Tarihi, dini ve sosyolojik arka planına değiniyor. İnsan unsurunu dikkate alıyor. Üstadımızın talebeleri olarak, çevremizi ve dünyayı okumak noktasında, ondan yüz sene sonra durduğumuz yeri iyi analiz etmemiz gerekiyor diye düşünüyorum.

  • Eda Gül Beyaz

    22.7.2025 08:59:48

    1- Bu kıymetli yazınız için size müteşekkirim. Özellikle Yeni Asya gibi bir geleneğin komplo teorilerine karşı daha dikkatli olması gerektiğini düşünüyorum. Bu iş çoğunlukla bir hadiseyi bir veçhesine bakarak açıklamak şeklinde tezahür ediyor. Suriye iç savaşı örneğinde olduğu gibi. Bu savaşın başlaması da şu an geldiği mevcut durum da sadece bir parametre ile açıklanacak sadelikten uzaktır. İşin içinde onlarca değişken vardır. İsrailin işine yarıyor diye bütün bir hadiseyi "israil çaldı diğerleri oynadı" şeklinde açıklamak zor olandan, yani epistemolojik dil üretmekten kaçınmaktır.

  • Demokrat

    22.7.2025 05:36:38

    Suriye baba ESAD döneminde tam bir zulüm idaresi idi.1998 ADANA MUTABAKATI hem ulkemiz hemde Müslüman komşumuz arasında her türlü terörist saldırganları mani olacaklarını taahhüt etme,PKK gibi canı,katil ve kalleş emperyalist ürünü bir örgüt ve liderinin SURIYE'den defedilmesimi sahih,aklın vicdanın iz'an ve insafın kabul ettiği gerçek yoksaa 'SAM'DA CUMA NAMAZI KILACAĞIZ, diyerek kardeşlerimizi emperyalistlerin taşeron terörist örgütlerinin cirit attığı, 1000 yıldır dalgalan bayrağımızın indirildiği, SÜLEYMAN ŞAH 'in mezarının yerinden tasıtılması mı hakikat.Buna neden olanların şu an SURİYE sınırımızda 120000 tir silah verip 150000 PYD/YPG teröristlerine ABD-ISRAIL asker ve ajanlarının askeri lojistik eğitim vermesi,ülkemize karşıda kullanacaklarını ikrar ve itirafı gerçek.

  • Demokrat

    22.7.2025 05:24:48

    Sn.Ahmed Said kardeşime sualler; 1-Ulkemizin farklı iktidarların,koalisyon ve darbeciler dahil siyonist ve terörist ISRAIL'in OECD üyeliğini ret ettiği hakikati mi sahih,aklı yoksa din istismarcilarinin iktidarların ilk icraatları olan terörist devletin tavizsiz,şartsız üyeliğini AKP ve liderinin evet demesi. 2-Davosta güya ONE MINUTE diyor amma ülkeye döndüğünde H.limaninda 'Ben bunu modaratore söyledim,diyerek çarık etmesini hakikat ve sahih. 3-YAHUDI CESARET ÖDÜLÜ alması ve 10 museviye verilen bu ödülün başka millet devlet başkanına verilmeyince ERDOĞAN'A verilmesi mi gerçek ve sahih bilgi.

  • Cemal Özkaya

    22.7.2025 05:03:36

    ABD’nin eski Suriye büyükelçisi Robert Ford’un, Suriye’de yönetimi ele geçiren HTŞ örgütünün lideri Colani ile gerçekleştirdiği görüşmeye dair açıklamaları sosyal medyada gündem oldu. Ford, 5 Mayıs’ta Maryland’in Baltimore kentinde Dış İlişkiler Konseyi tarafından düzenlenen bir konferansta, “Örgüt, İngiliz ve Amerikalı uzmanlar, büyükelçiler ve istihbarat görevlileri tarafından yoğun bir eğitimden geçirildi” dedi ve şunları söyledi: “İngiltere’nin talebi üzerine Colani’yi Şam’da iktidarı ele geçirmesi için eğitenlerden biriydim. Yeni Asya

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı