"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

5 yıl önce Mecliste yapılan bir 15 Temmuz konuşması

Kâzım GÜLEÇYÜZ
15 Temmuz 2021, Perşembe
Kars eski Belediye Başkanı ve eski Milletvekili Ayhan Bilgen’in 25.10.2016’da Mecliste HDP grubu adına yaptığı konuşmadan:

Darbelerle yüzleşme konusunda üç dönemi birlikte tartışmak zorundayız.

Birincisi: Darbe öncesi darbeye giden koşullara nasıl gelindi; buna kim fırsat verdi, göz yumdu, bundan faydalanmaya çalıştı?

İkincisi: 15 Temmuz gecesi—ki bugün bununla ilgili bir tartışma yapıyoruz—ama belki daha önemlisi, 15 Temmuz sonrasında olup biten, yani darbenin geriye bıraktığı miras, darbeden payımıza düşen durumdur.

Bakın, bir gazeteci bugün sosyal medyada paylaştı, cümlesini aynen okuyorum: “Bugünkü lincin başını çekenlerden vaktiyle cemaatten nemalananların dosyaları da açılmalı ki, neyin ne olduğu ortaya çıksın.” 

Bu cümleyi yazan Kâzım Güleçyüz, Yeni Asya gazetesinin yıllarca köşe yazarı, yayın yönetmeni olan bir isim; hepiniz biliyorsunuz ki cemaatle hiçbir ilişkisi yok, başka bir Risale-i Nur topluluğunun temsilcisi. Şimdi, bir nemalanma ve linç denklemi eğer varsa önümüzde bunu ortaya çıkarmayı ve bugün bu linç psikolojisine çok yaygın biçimde su taşıyanların aslında geçmişte de nemalanma konusunda farklı, kapalı, kirli ilişkileri olduğunu iddia ediyor, ortaya koyuyor. Size düşmanlık olsun diye söylemiyor. Bence, tam tersine, bu topluluk biliyorsunuz ki darbelerle, askerî vesayetle ilgili şimdiye kadar en net duran topluluklardan biri. Demek ki bu tip iddia ve yaklaşımlarla ilgili daha somut, daha net bir tavır koyma zorunluluğu var.

Eğer 15 Temmuz gecesinin sorumlularıyla on binlerce kişiyi zorlama bağlantılarla ilişkilendirip cezalandırırsanız emin olun ki şimdiye kadarki bütün yapılan yanlış işler gibi bu yaklaşımla da toplumda büyük kırılmaları, büyük ayrışmaları beraberinde getirmiş olursunuz. Eğer siz o gün, gece, en azından “Bugün görevinden alınan, tutuklanan insanlar neden 15 Temmuz gecesi sokakta darbecileri destekler bir pozisyonda değillerdi?” sorusunu bile vicdanen, ahlâken kendinize sorma ihtiyacı duymuyorsanız ve bunu mağdur edebiyatı falan gibi tarif ederseniz bunun geri dönüşümü sadece öfke ve nefret olacaktır. İşinden atılan öğretmenlerin, memurların çocukları bize, size, hiçbirimize sevgiyle, umutla bakmayacaktır; aksine, yaşadığı acının öfke ve nefret duygusuyla büyüyecektir. Bu çocukların, eşlerin, yakınların, akrabaların âdeta birer suçlu gibi cezalandırılması hiçbir şekilde kabul edilebilir bir yaklaşım değildir...

Okunma Sayısı: 5416
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İ. Seyda

    15.7.2021 19:26:23

    Aradan geçen zaman zarfında, bu meş’um ve karanlık olayın öncelikli hedefleri arasında yer alan TBMM’nin, işin arka planını aydınlatma noktasındaki beklentileri karşılamaya muvaffak olamayışı bir tarafa, zaman zaman mecliste bu konunun araştırılması talebinin reddedilmesini anlamıyoruz. Neden araştırılmasına engel olunuyor?

  • Aysuna

    15.7.2021 16:56:21

    Allâh(cc)razı olsun..Hepimiz,Huzûr-u İlâhi'de sonlanacak bir yolun yolcularıyız..Orada ne yalanlar ne de yalanlara teşne beyânlar olacak..Âlem susacak,Rab dinleyecek...Vesselâm

  • Demokrat hukukçu

    15.7.2021 14:05:13

    Türkiye'nin bütün tarafları artık şunu anlamalıdır:Demokrasiye bütün kurum, kuruluş ve pratikleri ile geçme zamanımız geldi de geçiyor bile.İktidar, muhalefet, yasama, yürütme, yargı, güvenlik güçleri ve basınıyla bütün insanlarımız kısaca millet olarak hakta, hukukta, tam, eksiksiz, amasız,fakatsız demokraside birleşme zamanı geldi.Güçten, iktidardan fedakârlık zamanı geldi. İstişare ile ülkeyi yönetme zamanı geldi. Birlik beraberlik kucaklaşma ve helalleşme zamanı geldi. Hep birlikte çocuklarımızı geleceğe hazırlama ve sırat-ı müstakime yönelme zamanı geldi. Fitne-fesat, yoksulluk, yolsuzluk, hukuksuzluk, adaletsizlik, hırsızlık, arsızlık, dedikodu, iftira ve bağnazlık dönemi bitmeli, artık kendimize gelmeliyiz.

  • erhan

    15.7.2021 10:46:25

    “Bugün görevinden alınan, tutuklanan insanlar neden 15 Temmuz gecesi sokakta darbecileri destekler bir pozisyonda değillerdi?” sorusunu bile vicdanen, ahlâken kendinize sorma ihtiyacı duymuyorsanız ve bunu mağdur edebiyatı falan gibi tarif ederseniz bunun geri dönüşümü sadece öfke ve nefret olacaktır. İşinden atılan öğretmenlerin, memurların çocukları bize, size, hiçbirimize sevgiyle, umutla bakmayacaktır; aksine, yaşadığı acının öfke ve nefret duygusuyla büyüyecektir. Bu çocukların, eşlerin, yakınların, akrabaların âdeta birer suçlu gibi cezalandırılması hiçbir şekilde kabul edilebilir bir yaklaşım değildir...

  • Hüseyin

    15.7.2021 06:59:13

    Kazım kardeş Allah razı olsun bunu bize naklettiğinden dolayı. Demek senin yazın mecliste okunmuş ha. Yeni Asya ilan edilmiş orda . Maşallah sana kardeş

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı