"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şeyh Nâzım Kıbrısî

Kâzım GÜLEÇYÜZ
11 Mayıs 2014, Pazar
Kıbrıs’ın önde gelen manevî şahsiyetlerinden Şeyh Nâzım Kıbrısî de, ağır bir hastalık sürecinin ardından “El mevtü hakkun” fermanını imzalayanlar kervanına katıldı ve berzahtaki menziline intikal etti.
1985 güzünde Ali Toker, Mustafa Çalışan ve Burhan Bozgeyik’ten oluşan Yeni Asya heyeti olarak yaptığımız Kıbrıs gezisinde, temsilcimiz Eyüp Aktaş’ın mihmandarlığında, Şeyh Nâzım’ı da Lefke’deki evinde ziyaret etmiştik.
Ve görüşmemizi Köprü’de şöyle anlatmıştık:
“Şeyh Efendi, Kıbrıs’ta manevî hayatın gittikçe düşen bir grafik çizdiğini, gençlerin en temel dinî bilgilerden bile mahrum yetiştiklerini belirtiyor, sayıları 40’ı aşan ve Türkiye’den gönderilen Diyanet görevlilerinin, dinî hizmetlere kifayet edecek durumdan uzak olduğunu kaydeden Nâzım Efendi, çareyi, Türkiye’nin Kıbrıs’a dindar zabitler göndermesinde görüyor. ‘Türk ordusunu mukaddesatımızın bekçisi olarak görüyorum’ diyen Şeyh Nâzım Efendi, 74 öncesinde ve sonrasında camileri imar edip cemaati hareketlendirenlerin dindar subaylar olduğunu hatırlatıyor.” (Aralık-85)
Bu konuda Denktaş’a karşı eleştirel ve sitemkâr bir duruşu vardı Kıbrısî’nin. Ama 86 baharında Yeni Asya’nın Lefkoşa’da düzenlediği kitap fuarını el ele tutuşup birlikte açtılar.
Ve Şeyh Nâzım şeref defterine şunları yazdı:
“Asrımız ilhadın şaha kalktığı asırdır. Öyle olsa da, Hak geldiği yerde elbette ki bâtıl mahvolmaya mahkûmdur. Bugün Lefkoşa’da açılan, hacmiyle küçük, kadir kıymetiyle muazzam kitap sergisi, her haliyle asrın ilhadına tokat atan eserlerle dolu. Kıbrıs’ta ilk defa böyle bir sergiyi hazırlayan Yeni Asya’nın genç elemanlarına sa’ylerinde muvaffakiyet temennîsiyle tebriklerimizi arz eder, bu gibi faaliyetlerin devamını dileriz.” (Köprü, Nisan-86)
O zaman Yeni Asya olarak yaptığımız Kıbrıs “çıkartma”sı, Denktaş ve Şeyh Nâzım’la yaptığımız görüşmeler, bunlara dair yayınlarımız, keyfî engellemeleri aşarak açtığımız kitap sergisi... adadaki sol-laikçileri çileden çıkarmış ve gazetelerinde öfkeyle veryansın etmişlerdi.
Şeyh Nâzım’ın Lefke’deki dergâhı, çoğunluğu İngiliz olmak üzere çok sayıda ecnebinin İslamla müşerref olduğu bir maneviyat merkezi olarak hizmet veriyordu ve halen de öyle.
İngiliz veliahtı Prens Charles’ın Müslüman olduğunu söyleyip ondan “Hüseyin Charles” diye bahseden isim de Şeyh Nâzım Efendiydi.
Son yıllarında sosyal medyada Bediüzzaman’la ilgili olarak ona aften bazı eleştirel sözler çıktıysa da, biz onu 1980 öncesinde Yeni Asya’da yayınlanan ve Üstadın hizmetlerini takdirle yad eden beyanlarıyla hatırlıyoruz.
Allah’tan rahmet, kalanlarına sabır dileriz.
Okunma Sayısı: 4561
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • HÜSEYİN UZUN

    11.05.2014 13:31:00

    Şeyh Nâzım Kıbrısî’ye Allah’tan rahmet diliyorum. Rabbim makamını ali, kabrini cennet bahçelerinden bir bahçe eyler İnşaalah. Londra’da nur hizmetleri ile ilgilendiğimiz yıllarda kaldığımız dairenin Nur derslerini alamayacak kalabalığa eriştiğinde müsait bir yer arıyorduk. Şeyh efendinin Londra’daki hizmetlerini yürüttüğü 40-50 odalık bir tarihi bina aklımıza geldi. Kendisine bu binanın bir iki odasını haftada iki-üç saat Risale-i Nur derslerinin yapılabilmesi için bizlere tahsis edip edemiyeceklerini sorduğumuzda, büyük bir memnuniyetle kullanmamız için müsaade etmişlerdi. Bizlerde hem bayanlar hem de erkekler bu tarihi binada bir süre Nur dersleri yapmıştık. Üstad Bediüzzaman’nın büyük bir alim olduğunu ve ilmine ulaşılmasının bu zamanda mümkün olmadığını, görüştüğümüz zamanlarda mükerreren beyan ederdi. Allah kendisinden ebeden razı olsun. Makamı cennet olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı