"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yalnızlıkla kuşatılmış hayatlar

Kenan BOZ
18 Şubat 2015, Çarşamba
Büyük şehirlerde yaşayan ‘’yalnız insan’’ sayısı, gün geçtikçe çoğalmakta ve insanlar sürekli ‘’yalnızlıktan’’ dem vurmaktadır.

Öyle ki hemen yanı başında, pek çok arkadaşı olmasına rağmen ‘’çok yalnızım’’ diyenlerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır.

Peki, nasıl oluyor da çevrede, bunca yalnızlığı gideren unsurlar var olmasına rağmen, hâlâ ‘’yalnızlıktan’’ yakınılıyor?

İnsanlar hayatlarını sürdürmek için, becerilerinin ve üreticilik kabiliyetlerinin hemen hiçbirini artık kullanmamaya başladılar. Veya buna ihtiyaç duymadılar. Sanki her şey, onlar için önceden tasarlanmış ve üretilmiş. Sosyal toplum yerine, robotlaştırılmış bir topluma dönüştürüldük. Dolayısıyla, bireyler zamanla yalnızlık çemberiyle kuşatılmış bir hale geldi.

Mahalle kültüründeki sokak dostluğu, kapı komşuluğu, oyun arkadaşlığı gibi kavramları hayatımızdan çıkardık. Bunları yaşamak yerine, hayalî dünyaların kapılarında hayalî dostluklar aradık. Bu şekilde hayalî dünya, hayatımızın her alanına hükmetmeye ve bizi esareti altına almaya başladı.

Hayalî dünyanın esaretinde, birtakım kültürel değerler ve an’aneler kaybolmaya yüz tuttu. Meselâ,  mahalle kültürü, yerini hayalî kültüre; sokak arkadaşlığı, yerini chat partnerliğine ve kapı komşuluğu da yerini kıt’alar ötesi arkadaşlığına bıraktı. Öte yandan, mahalle muhallebicilerindeki masum sevdalar yerine sun’î, hayalî ve daha popüler aşklar (!) tercih edilir oldu.

Kültürel yozlaşmanın etki alanı, yaşadığımız alanla sınırlı kalmadı. Aile kurumu da bu sosyo-kültürel değişimden oldukça etkilendi. Ebeveyn-çocuk ilişkisi ters bir korelasyona dönüştü. Öyle ki, zamanla aile fertleri, magazinel haberlerin muhabiri konumuna düştü.

Evler birer oyuncak mezarlığına dönüşmüş âdeta. Yalnızlığa terk edilmiş olan bir bez bebek, küçük arkadaşıyla yaşadığı o mes’ud günleri mahzun mahzun hatırlayıp o günlerin tekrar yaşanmasını ne kadar da istese, küçük arkadaşı, elektronik ağlarla örülmüş bilgisayar başında, hayalî dünyanın bez bebekten daha cansız, şuursuz ve sun’î oyunlarında kendini çoktan kaybetmiş.

Kendi özünden iyice uzaklaşan kişi, toplu taşıma araçlarında, parklarda ve kalabalık pazar meydanlarında, tamamen dış çevreden soyutlanmıştır. Beş duyusuyla hayalî dünyanın örümcek ağlarına teslim olmuş ve 21.Yüzyılın yalnızlık girdabında boğulmuş bir duruma düşmüştür.

Kitap arkadaşlığı kavramı, lügatımızdan çıkalı çok oldu. Huzur ikliminin limanı olan kütüphane köşelerindeki okuma arkadaşlığına çoktan prangalar vuruldu. Bu da yetmiyormuş gibi, yaşanan bütün bu gelişmelere, gelişmişlik, uygarlık ve medeniyet (!) adını verdik.

Hülâsa ‘’yalnızlaştırma politikasını’’ mahir siyasetçiler edasıyla ve hatta onlara taş çıkartacak cinsten, hayatımıza bizzat kendimiz tatbik etmiş bulunmaktayız. Ve nihayetinde de milyonları bulan mega şehirlerde ‘’yalnızlaşan bireyler’ topluluğuna dönüştük. 

Okunma Sayısı: 2611
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • asli nur

    5.4.2015 22:13:04

    yazida alintilar mevcuttur,burada herkes biseyler yaziyormu

  • kenan boz

    20.2.2015 15:24:22

    Teşekkür ederim kardeşim

  • Enes Karakaya

    19.2.2015 20:11:50

    Güzel bir konu ve güzel bir yaz. Tebrik ederim Kenan bey. Yazılarınızın takipçisiyim bundan sonra :)

  • Kayı Beyi

    19.2.2015 15:41:44

    Çağımızın yalnızlaşma yarasına pansuman yapmak babında çok güzel bir yazı,yazılarınızın devamını bekliyoruz kenan hocam.

  • kenan boz

    19.2.2015 13:52:42

    Çok kıymetlı yorumunuzdan dolayi tesekkur ederim çetin ağabey. Dualarinizla yazilarimiz devam eder inşallah

  • x

    18.2.2015 16:53:11

    Yazarın özgeçmişini öğrenebilir miyiz?

  • çetin acar

    18.2.2015 00:17:47

    toplumumuzdaki bu çok önemli tesbitlerin için tebrik ederim. beni çocukluk çağlarımdaki güzellikleri hatırlattın. bu milletin özünde olan samimiyet ve yardımlaşma Güleryüz gibi kavramlarımızı teknolojiyi yanlış kullanarak kasıtlı olarak unutturulmaya çalışılıyor, bunun yegane çaresi kitap okumak. sorunların çarelerini yazman çok önemli. yazı için tebrikler kenan kardeşim, devamını bekliyoruz

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı