Lübbü [özü] bulmayan, kışır [kabuk] ile meşgul olur. Hakikati tanımayan hayalâta sapar. Sırat-ı müs- takîmi göremeyen, ifrat ve tefrite düşer. Muvazenesiz [dengesiz] ve mizansız [ölçüsüz] olan çok aldanır, aldatır. (Muhakemat, s. 46.)
Okuyup düşündükçe insanın ufkunu açan, ufkunu genişleten tespitlerdir bunlar. Halk Edebiyatı hocası olan Prof. Dr. Muhan Bali’yle sohbet ederken “Dikkat edin, etrafınızı gözlemleyin, dışı hoş olan insanların çoğunun içinin boş olduğunu görürsünüz.” demişti bir gün.
Öğrencisi olarak hemen hocamızın söylediği sözü açayım da kimse alınmasın, gücenmesin. Üniversitedeyken şimdi birçoğu rahmetli olan hocalarımızın, büyüklerimizin nasihatlerini dikkatle dinlerdik.
“Kendimize bakmayalım mı, dışımızın hoş olmasının kime ne zararı?” var diyenlere, “Dışımızın hoş olması adına görüntümüze dikkat ederken denge ve ölçüyü kaçırmamak gerekir” anlamında söylemişti hocamız.
Sıcak bir yaz dönemi önümüzde duruyor. Şu an pek çok kişinin şikâyet ettiği görüntüler var caddelerde. Moda(!) adı altında ahlâka mugayir kıyafetlerle gezmeye başladı gençler. Ekranların, sosyal medyanın durumunu zaten biliyorsunuz. Her türlü gayr-i meşruluk özendiriliyor. Çocuklarımızın işleri bizden daha zor. Allah yardımcıları olsun.
Problemlerden biri de gençlerin bir hevesle yaptırdıkları dövme. İş sebebiyle ziyarete gittiğim, nispeten muhafazakâr olduğunu düşündüğüm birinin kollarında da kalın koyu şeritli dövmeyi görünce şaşırdım. Dövmelerin mürekkepleri Lenfoma kanserine sebep oluyor. Rabbimizin emanet olarak verdiği bedene, belirli bir süre sırf dikkatleri üzerine çekmek uğruna, hastalıkları davet ediyorlar.
Evet hemen her dönemde olduğu gibi normalin anormal sayıldığı günleri yaşıyoruz. Ama sakın canınız sıkılmasın. Çok güzel, aklı başında, yol yordam bilen bir nesil de mevcut... Okuma programları düzenleyen Kur’ân hafızları; Kur’ân’ın asrımızda yazılmış en güzel tefsirlerinden olan Risale-i Nurları idrak etmeye, hazmetmeye, yaşamaya ve yaşatmaya gayret eden bir nesil de geliyor ve bu bize ciddî anlamda umut veriyor.
Hiç kimseden ümit kesmiyoruz. Her şeye Kadîr, her güzelliği biz kullarına bahşeden Rahîm ve Kerîm bir Rabbimiz var.
Bizler bir an önce toparlanacağımıza inanıyor, bu aşkla ve bu şevkle yaşıyoruz. Çünkü bizim her daim sağlam ve şuurlu bir gençliğe ihtiyacımız var ve o gençliğe inancımız tam.
Hatırlatma: Gazze’yi her vakit dualarımıza dahil etmeyi ihmal etmeyelim.