Rahmet fânî insanı ebede namzet eder,
Ezelî ve ebedî zata muhatap eder.
Şu hadsiz kâinatı şenlendiren rahmettir,
Karanlık mevcudatı aydınlatan rahmettir.
Bu insanı ebede namzet eden rahmettir,
Kâinatı insana teshir eden rahmettir.
Rahmetiyle her şeyi kuşatan Cenabı-ı Hak,
Vakt-i mahsusu ile rızkı veren O’dur bak.
Zemin yüzünü bize nimet sofrası yaptı,
Enva-i nimetini orada bize açtı.
Böyle ifade eder, hem rububiyetini,
Hem rahmaniyetini hem rahimiyetini.
Her şeye gösteriyor şefkatli ve haşmetli,
Külliyetle gösterdi sonsuz rahmaniyeti.
Buna karşı mü’minler, ulvî ubudiyetle,
Şeref-i kerametle, mukabele etmeli.
Rahmetiyle bizlere sonsuz nimetler verir,
Bütün bunlara karşı şükrünü etme tehir.
Nimete baktığında in’amı görüyorsun,
Mün’im-i hakikîyi bulup şükrediyorsun.
Rabbim rahmeti ile bize iltifat eder,
Rabbim şefkati ile bize teveccüh eder.
Kul bir karış yaklaşsa O bir zira’ yaklaşır,
Sen ona teslim olsan rahmetiyle kuşatır.
Umulmadık şekilde Rabbim insanı besler,
İn’amın devamını düşünen hep şükreder.
Dünyanın nimetleri sadece numunedir,
Aslına talip olmak insanlık gereğidir.