"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Algı her zaman olgu olmayabilir

Kenan TAŞTAN
13 Mayıs 2014, Salı
Ne zaman birinin beğenmediğim bir hareketini görsem ve ne zaman biri hakkında su-i zan besleyecek olsam, hep aklıma “kurabiye hırsızı” gelir. Ve beni su-i zanna sevk eden sebepleri yeniden gözden geçiririm. Bu durum her zaman olmasa da çoğu zaman işe yarar, size de tavsiye ederim.

Kadının biri havaalanında bekliyormuş, uçağın kalkmasına daha epey bir zaman varmış. Hava alanındaki marketlerden birinden bir paket kurabiye almış çantasına koymuş ve sakin bir yere giderek oturmuş, amacı uçak kalkana kadar kitabını okumak ve açlığını yatıştırmakmış. Oturduğu yerde soluklandıktan sonra kitabını çıkarmış. Bir süre sonra kendini okuduğu kitaba kaptırmış olmasına rağmen, yanında oturan adamın olabildiğince cüretkâr bir şekilde aralarında duran paketten birer birer kurabiye aldığını fark etmiş.
Bir taraftan kitabını okuyup kurabiyesini yerken, bir taraftan da gözü saatindeymiş. “Kurabiye hırsızı” kurabiyelerini bir bir yerken kadın gittikçe daha fazla sinirlenmeye başlamış ama kurabiye hırsızına bir şey de söyleyemiyormuş.
Her kurabiyesine uzandığında, adam da elini kurabiyeye uzatıyormuş. Sonunda pakette tek bir kurabiye kalınca, “Bakalım şimdi ne yapacak?” diye kendi kendine söylenmiş. Adam yüzündeki asabî bir gülümsemeyle son kurabiyeye uzanmış ve kurabiyeyi ikiye bölmüş. Kurabiyenin yarısını ağzına atmış diğer yarısını da kadına vermiş. Kadın kurabiyeyi adamın elinden kapar gibi almış ve “Aman Tanrım, ne cüretkâr ne kaba bir adam; üstelik bir teşekkür bile etmiyor!” diye düşünmüş.
Hayatında bu kadar sinirlendiğini hatırlamıyormuş. Uçağın kalkacağı anons edildiğinde, derin bir nefes almış ve rahatlamış.  Eşyalarını toplamış ve çıkış kapısına yürümüş. Kurabiye hırsızına dönüp bakmamış bile. Uçağa binmiş ve rahat koltuğuna oturmuş. Daha sonra kitabını tekrar alıp okumak için elini çantasına uzatmış. O da ne elinin altında bir paket kurabiye duruyormuş. Çaresizlik içinde kendi kendine söylenmiş: “Bunlar benim kurabiyelerimse eğer; ötekiler de onundu ve benimle kurabiyelerini paylaştı!” Üzüntüyle, özür dilemek için çok geç kaldığını anlamış. Kaba ve cüretkâr olan “kurabiye hırsızı” aslında kendisiymiş…
Unutmamak gerekir ki algı ile olgu her zaman bir biri ile örtüşmez ve biz çoğu zaman algıyı olgu zannettiğimiz için çevremizdeki insanlarla sûnî sorunlar yaşarız ve belki de en sevdiklerimizi bu yüzden üzer ve kırarız. Tavsiyem ne zaman çevremizdeki insanlarla iletişim noktasında bir sorun yaşasanız aklınıza “kurabiye hırsızını” getirmeniz ve algı ile olgunun örtüşüp örtüşmediğini bir kez daha kontrol etmeniz. Yoksa…
 “Sonrasını düşünmek bile sizi incitebilir.” Benden söylemesi…

Okunma Sayısı: 4506
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı