"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Akp’nin İstanbul’u istismarı

Şükrü BULUT
16 Haziran 2025, Pazartesi
Yukardaki başlığı, AKP’nin, önceden getirdiği İstanbul’un fethini kutlama geleneğine sahip çıkmayışından, 29 Mayıs’ta yazmıştık.

Fethi ve Fatih’i istismarla siyaset yapmış bir parti, bu tarihte sessizliğe gömülmüştü. Kemalistlerin uydurdukları 6 Ekim’e kaydırdılar, diye de endişelenmiştim. Dolayısıyla gecikmiş bir yazıdır, bugünkü İstanbul yazısı… 

Gel gör ki, İstanbul bir türlü gündemden düşmüyor. Yirmi milyon insanı –ki neredeyse ülke nüfusunun çeyreğidir– doldurdukları ve yaklaşık otuz senedir istismar ederek halkı iğfal ettikleri bir İstanbul üzerine, aylarca yazılsa yine de derdi-tasası anlatılamaz, bu kutlu şehrin…

İstismar, ihanet, istikbale dönük istibdat projeleri, millî kültürün ve harsın tahribi, ekonominin içine düştüğü labirentler ve daha neler neler… İşte İstanbul’a dair yazılacak yüzlerce mevzu… Küreselcilerin Türkiye projesi olan 12 Eylül ve bu cinayetin neticesinde ortaya çıkan ANAP ve AKP zamanlarında bu mübarek şehre yapılan kötülükler için kitabın yetmeyeceğini siz de biliyorsunuz… Küreselcilerin Refah Partisi kanalından AKP’ye geçişlerinde, demokrasi peşindeki halkımız büyük bir iğfal yaşamıştı. Siyasal İslâmcıların demokrasi diye bir dertlerinin olmadığını milletimiz bilmiyordu. Hatta burada öne çıkan dindarlığın, demokrasimize nefes aldıracağını beklemişlerdi. Fakat nafile…

Sözü uzatmayacağız. 12 Eylül’ün müteahhit firması AKP’nin en büyük misyonu olarak; dinî değerleri, millî harsı, halkın sosyal zaaflarını ve geçmişteki “Tek Parti”nin zulümlerini kullanarak istibdadı devam ettirdiğini ve hatta bu diktatörlüğün temsilcisi olduğunu anlamaktan kaçan dindarların ahiretlerini kurtarmaları kolay olmayacak. Bu projedeki Marksist Kürt yapılanmalarında, sivil toplum kuruluşlarında, IŞİD ve diğer Arap Baharı unsurlarında, bankacılık kanalıyla milletin servetini küresel firmalara aktarmalarda; AKP’nin ortak yapımcı olduğunu nihayet anlamış olduk. Terörsiz Türkiye filmini izleyenler; düne kadar terörist, ayrılıkçı, bölücü, vatan haini ve hatta din düşmanı olarak suçlanıp kullanılan tüm grupların zimamının AKP veya Cumhur İttifakı elinde olduğunu çoktan anladılar.

AKP’nin misyonunu, 12 Eylül süreci ve Büyük Ortadoğu Projesi önceden belirlemişti. Yeni Asya’nın arşivine girerseniz, bu cemaatin söz konusu hakikatleri zamanında seslendirerek milleti uyandırma vazifesini deruhte ettiğini göreceksiniz. Marksist Kürt partisini, Troçkistlerin aleti PKK’nın kontrolünde bilhassa Doğu’da organize ettirenler, AKP’nin bilgisi dâhilinde çalıştılar. Aksi takdirde; söz dinlemeyen Kürtler, 1950’lerde olduğu gibi demokrasiye sahip çıkacaklardı ve AKP diye (ANAP da dâhil) bir parti kalmayacaktı. Türkiye’nin tüm illerinde ve ilçelerinde Marksist Kürt partisini kuranlar AKP’nin yardımıyla çalıştılar. Yoksa bu kadar paranın, elemanın toplanmasını ve bu kadar işi birkaç Kürt Marksist’i nasıl becerebilirdi? (Avrupa’da demokrasi münafığı Marksist Yeşiller hareketi üzerinden) Sonra da, buralardaki belediyelerin gelirlerine ve rantlarına kayyımlar aracılığıyla el koydular.

Şimdi sıra İstanbul’da… Önce, bütün muhalefete kesilecek cezayı; altı partiyi demokrasi cephesinde bir araya getirerek meclise taşıyan ve İstanbul’u da müstebitlerden kurtaran Kılıçdaroğlu’na kestiler. Sonra da İmamoğlu-Özel tiyatrosuyla demokrasinin köklerini kazımaya yöneldiler. Bu kadar haris davrananların, maksatlarının aksiyle tokat yediklerini çok görmüşsünüzdür. Önce DEM’in belediyeleri ve şimdi de CHP’nin belediyeleri... Her şeyi elleriyle koymuş gibi toplarlarken, tiyatrodaki ortaklarını suçluyorlar. Ve nihayet, kendilerince stratejik değere sahip yerlerin başkanlıklarına, önceden hazırlanmış elemanları tayin ediyorlar…

Ne güzel demokrasi…

Biz yolsuzluğu savunmuyoruz. Yolsuzluğun yolunu, otuz seneden bu yana 12 Eylül rejimi adına İstanbul’u yönetenler yapmışlarsa, milletin suçu ne?

Biz CHP’yi de savunmuyoruz. Demokrasilerde muhalefet olmadan netice olmaz. Bunu çok iyi bilen demokrasi düşmanları, Türkiye’mizde demokrasiyi geciktirmek için bunca yanlışa giriyorlar. Demokrasi cephesindeki bütün samimî yapıların birlikteliğini; vatanımızın, milletimizin ve dinimizin selâmeti uğruna savunuyoruz. 

Bir tane hakikatin binlerce yalanı mazi çöplüğüne savurduğunu bilenler, küresel Neoliberal-Neocon ittifakının AKP’nin eline tutuşturdukları projelerin akim kalacağını, biliyorlar. Millî devletlere, semavî ahlâka, adalete, insanî değerlere, fıtrata, milletlerin servetlerine ve nesillerine musallat küresel Marksistleri ABD’den itibaren temizlemeye başlayan fırtınanın Akdeniz’den sahillerimize ulaştığını, hatırlatmak istiyorlar…

Okunma Sayısı: 1427
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    20.6.2025 09:10:56

    Beleidye başkanlığı ve iktidarı döneminde ecdadın mirası şehirlere yaptıkları için zaten'2018'de medeniyetler şurasında 'şehirlerimize ihanet ettik,diyerek ihanetini ikrar ve kabul edeni savunan yorumculara diyorum ki 'kraldan fazla kralcı olmayın,Yarııın ruz'i mahşerde sizde bu suçlarına ortaklıktan yargılanacaksınııııız.

  • Rehanur

    18.6.2025 12:41:58

    Sultan Fatih ile Hz. Halid bu gün İstanbul’a teşrif etseler, arkasına bakmadan kaçacaklarını kimler olduğunu siz benden daha iyi biliyorsunuz.

  • Sinan

    16.6.2025 18:49:31

    Hocam marksistlerin kürtleri alet yaparak demokrasimizi engellediklerini ilk defa sizden okuyorum. Bu konuyu biraz daha açar mısınız?

  • Cihan salih

    16.6.2025 18:08:57

    Derim ki hangi siyasi kulvara mensup olursa olsun başa gelen siyasînin kindar, zalim, hırsız rüşveti rutin hale getiren, faizi meşrulaştıran, müsrif, müstebid, mukaddes değerleri alet eden, aileyi tahrip eden, gençleri kutuplaştıran, vicdandan mahrum, fıtratı bozuk birileri olmaması lazım

  • Hüseyin T

    16.6.2025 14:46:42

    Kıymetli hocamızin bu yazısı, İstanbul'un son dönemde yaşadığı sorunlara ve yönetim anlayışına dair çok önemli tespitlerle dolu. Yazıda da vurgulandığı gibi, İstanbul sadece fiziki bir yerleşim alanı değil; tarihi, kültürel ve sosyal dokusuyla nesillere aktarılması gereken bir miras. Bu mirasın, kısa vadeli siyasi çıkarlar uğruna "istismar" edilmesi, gerçekten de kabul edilemez. Özellikle kentsel dönüşüm, ulaşım ve çevre politikalarında yaşanan plansızlıklar, şehrin kimliğini ve yaşam kalitesini derinden etkiliyor. Belediyecilik, popülist vaatlerden çok, şeffaf ve katılımcı bir yaklaşım gerektirir. İstanbul'un bu kadar hoyratça kullanılması, sadece bugünün değil, gelecek kuşakların da hakkının gasp edilmesidir. Umarım bu uyarılar, şehrin gerçek ihtiyaçlarını görmezden gelenlere bir nebze olsun ses olur. İstanbul, tüm siyasi görüşlerin üstünde, hepimizin ortak değeridir. Çünkü, "İstanbul Sadece Bir Şehir Değil, Bir Mirastır"...

  • Orhan

    16.6.2025 14:15:08

    Kanaatimce olayı parçacıklar halinde değerlendiriyoruz. Tümünü bir çerçevede düşündüğümüzde, muhalefeti toparlayan Kılıçtaroğluna çelmenin nereden geldiğini rahatlıkça görebiliriz. Milli bütünlük, helalleşme, tarihle yüzleşme, mezhep kavgalarını iyileştirme veya bitirme... Evet geniş bakalım ve ülkemizin geleceğini düşünelim derim.

  • Enes

    16.6.2025 12:16:09

    Yazarımızın burada yazdıklarının aksisini yazanlara müteşekkir olurum. Ancak bu şekilde gerçeklerin ortaya çıkacağını düşünüyorum.

  • Müjdat Bayar

    16.6.2025 11:58:23

    Kılıçdaroğlu'yla ilgili ifadelerinize iştirak etmiyorum. Toparlayıcılık vazifesinde başarılı olsa da adaylıkta ısrarı, perde arkasında Ümit Özdağ'la anlaşmaları vb. tartışmaya açık mevzulardır.

  • HASAN DOĞAN

    16.6.2025 10:13:15

    Özel ile İmamoğlu da küreseicilere çalışıyor diyorsunuz diye anladım.Lakin bugün CHP ye açılam mutlak butlan ile tekrar parti nin başına geçmeye çalışan Kılıçdaroğlu için ne dersiniz peki?

  • Hasan

    16.6.2025 02:01:42

    Şafi olan Rabbimden yazarımız için acil şifalar diliyorum.

  • Süleyman

    16.6.2025 00:23:58

    12 Eylül’ün müteahhit firması AKP’nin en büyük misyonu olarak; dinî değerleri, millî harsı, halkın sosyal zaaflarını ve geçmişteki “Tek Parti”nin zulümlerini kullanarak istibdadı devam ettirdiğini ve hatta bu diktatörlüğün temsilcisi olduğunu anlamaktan kaçan dindarların ahiretlerini kurtarmaları kolay olmayacak. " Evet, elhamdülillah ahiret var. Mahkemeyikübra var. Hesaplaşma var.

  • Osman

    16.6.2025 00:10:15

    Yüreğinize sağlık. Fevkalede mantıklı ve de güzel bir çerçeve. İtiraz edenler vicdanlarına dönüp sorsunlar,

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı

En Çok Okunanlar