Devletlerin hak ve hürriyetler karşısında aldığı tavır ve tutum o ülkedeki hürriyetlerin sınırını tayin eder.
Hürriyet konusunu ele alırken devlet otoritesi ile insan hürriyetlerini bir arada mütalâa etmek gerekir.
İnsanın ferdî hak ve hürriyetlerine saygılı olup korumak isteyen devletlere “Liberal” ve “Demokratik” devletler; insan hürriyetine farklı anlamlar yükleyerek ferdî hürriyetleri sınırlamak isteyen devletlere de “Totaliter ve dikta” devletler denir.
İdeolojik devletler totaliter ve baskıcı olmak durumundadır. Zira ideolojik düşünen adil olamaz, daima kendisi gibi düşüneni savunur ve korur.
**
Totaliter devletlerin ve devlet başkanlarının ortak özelliği, “Demokrat” olduklarını iddia etmeleridir. Meselâ, Hitler kendisinin bir numaralı demokrat sayıyordu. “Demokrasi halk iradesi üzerine kurulmuş bir rejimdir. Ben halkın iradesi ile seçilmişim...” diyordu.
Totaliter devletlerde tek fikir ve görüş hâkimdir. Farklı görüş ve düşünceler tehlikeli bulunur. Liberal devletlerde ise çoğulcu görüş hâkimdir. Farklı görüş ve düşüncelere hak tanınır. Bu sebeple birden fazla siyasî parti bulunur ve koalisyonlar istikrarı bozan hükümetler olarak tehlikeli görülmezler.
**
Her şeye ekonomik açıdan bakan ve tarihi sömürenlerle sömürülenlerin kavgası olarak gören Marksist düşünce sömürüyü önlemek için sınıfsız bir toplum oluşturmayı amaç edinmiştir.
Marksist düşüncede hürriyet (özgürlük) terimi yerine “özgürleştirme” kavramı vardır. Sınıfsız bir toplumu oluşturmak için sınıflı, hiyerarşik bir yapının hürriyeti sınırladığına inandırılır, sonra sınıfsız bir toplumun hürriyet toplumu olduğu kabul ettirilir.
Marksizme göre mülkiyet hakkı ve din, hürriyeti sınırlar, insanı köleleştirir.
Marksizmin hürriyet tanımı budur.
**
Maddî hürriyetlerin sınırlandırılma zorunluluğu vardır. Zira insan dünyada yalnız değildir. Medeni bir toplumda yaşamak zorunda kalan insanın kendi hürriyeti yanında başkalarının hürriyetini koruma hakkı da vardır. Her insanın hürriyet sınırı başkasının hürriyet alanına girmemek şartına bağlıdır.
1789 Fransız Yurttaş Hakları Beyannamesi”nin V. Maddesi söyledir: “Hürriyet başkasına zarar vermeden her şeyi yapmaktır.”
Maddî hürriyetlerin başında mülkiyet, ticaret, üretim ve tüketim hürriyeti gibi ekonomik hürriyetler gelir. Adam Smith’in “Bırakınız yapsınlar... Bırakınız geçsinler...” sloganı bunu anlatmaktadır.
Bununla beraber insan fıtratı ve sosyal hayatın gereği maddî hürriyetlerin sınırlandırılmasına ihtiyaç vardır. Dünya nüfusu arttıkça ve teknoloji geliştikçe hürriyet alanı da daralmaktadır.
Hürriyetler yine hürriyeti korumak için adil yasalarla sınırlandırılır.
Ve.. Gerçek hürriyetçi, başkalarının hak ve hürriyetini savunabilendir.