"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gündemle oynayanlar mı var?

Faruk ÇAKIR
07 Mayıs 2025, Çarşamba
Türkiye’nin gündeminin çok sık değiştiğinin ya da değiştirildiğinin herkes farkında. En önemli konular bazen bir hafta, bilemedin on gün konuşuluyor ve “çok daha önemli” başka bir konu konuşulmaya ya da tartışmaya başlanıyor.

Son aylarda kamuoyunun tartıştığı ve gündem yapıla konuları hatırlamak bu bakımdan öğretici olabilir. Düşünün ki ‘ikinci çözüm süreci’ bile yeterince tartışılmadan ‘eski gündem’ haline geldi.

Belediye başkanlarının gözaltına alınması ve tutuklanması, devamında gelen yeni operasyonlar ve zaten hiç bitmeyen ‘eskiden kalma’ alışkanlıklar çok kısa bir süre gündemde kalabilen konular oldu. “Yok, mümkün değil. Bu kadarı da olmaz” denilen pek çok uygulama ve ‘siyasi adım’lar atıldı ve tepki görmüş olsa bile kısa sürede unutuldu. Bu kadar hızla gündemlerin değiştiği başka ülke var mıdır? Varsa bile o ülkelerin ‘adil bir ülke’ olduğu söylenebilir mi?

Gündemi hızla değişen ve provokasyonların birbiri ardına sıralandığı ülkelerin adil ülke olması kolay değildir. ‘Adalet eksikliği’ olan yerde provokasyonların yaşanması ihtimal daha yüksektir. Çünkü provokasyon yapanların yanında yaptıkları bu ‘oyun’ kâr olarak kalır ve yeni provokasyonlara da zemin hazırlanmış olur.

İstanbul’da yaşanan ‘tokat provokasyonu’na imza atan ‘fail’in işlediği bir cinayet sebebiyle bir müddet cezaevinde yatıp çıkmış kişi olduğunun duyulması haklı olarak kamuoyunun tepkisini çekti ve ‘gündem’ oldu. Kamuoyu bu meseleyi tartışıyor, ama acaba bu tartışma ne kadar sürecek ve benzer provokasyonların önü kesilebilecek mi? Cinayet işleyen bir kişinin kısa sayılabilecek bir süre cezaevinde kalması ve sonrasında böyle provokasyonlara imza atması ‘hak, hukuk ve adalet’ sistemindeki çarpıklığı ortaya koymuş olmuyor mu? 

Türkiye’yi idare edenler bu mesele hakkında konuşurken “eski kanunlar”ı suçlamışlar. Teknik olarak haklı oldukları kabul edilse bile maden bu kanunlarda yanlışlıklar var; o halde niçin “yeni ve adil kanunlar” yapmadıklarının sorulması icap etmez mi?

Elbette İstanbul’da yaşanan ‘tokat provokasyonu’ bu hususta yaşanan ilk hadise değil. Keşke son hadise olsa, ama hal ve gidişe bakılırsa benzer hadiselerin yaşanmasının ihtimal dahilinde olduğu söylenebilir. Geçmiş yıllarda da böyle çirkin hadiselere imza atanların ‘garip kişiler’ olduğu hep görülmüştür. 

Daha önce suç işlemiş kişilere yeni suçlar işletmek isteyen yapıların olması mümkündür. Bunları devre dışı bırakmanın yolu Türkiye’yi ‘adalet yolu’na sevk etmekten geçer. Adalet tam olarak tecelli etmedikten sonra provokasyonarın önünü kesmek pek de kolay olmaz. Dua edelim de ülkemiz, ‘provokasyonlar süreci’ne sürüklenmesin...

Okunma Sayısı: 223
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı