"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şubat’ta soğuyan Lozan kazanı

M. Latif SALİHOĞLU
03 Şubat 2022, Perşembe
1922 yılı Kasım ayı sonlarında hararetle başlayan Birinci Lozan Konferansı, 1923 yılı Şubat ayının ilk haftasında buz gibi soğudu ve kesintiye uğradı.

Özellikle kesintinin âsıl sebebi hâlâ gizliliğini korumaya devam ediyor. Bilinen sebepler ise, birer bahaneden ibarettir. Çünkü, daha sonraki görüşmelerde üzerinde kıyamet kopartılan vazgeçilmez meseleler olmadığı gayet açıktır.

*

İsviçre’deki heyetler arasında özellikle Haim Naum tarafından altı ısıtılan Lozan kazanı fokur fokur kaynamaya devam ederken Ankara’da da dikkat çekici gelişmeler yaşandı. Şöyle ki:

BİR: Millet Meclisi’nde sıklıkla gizli celse, yani gizli Lozan görüşmeleri yapıldı.

Bu dönemde, Mustafa Kemal İzmir seyahatinde olduğundan, Ankara’daki en yetkili kişi, asker, siyaset ve devlet adamı Rauf Orbay’dır. Orbay, Başbakanlık görevinin yanı sıra, Dışişleri Bakanlığı makamını da vekâleten deruhte ediyor. Zira, Hariciye Vekili (İsmet) Lozan’da bulunmaktadır. (Rauf Bey, Lozan’a kendisi gitmek istiyordu; ama, M. Kemal, onu değil, İsmet’i tercih etti. “İsmet sözümden çıkmaz” diyerek…)

İKİ: Meclis Başkanvekili Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey, Ankara’da kurmuş olduğu matbaasında, ayrıca günlük TAN isimli gazeteyi neşretmeye başladı: 20 Ocak 1923. Gerek halktan ve gerekse siyasiler tarafından son derece ilgi ve itibar gören bu gazetenin, 27 Mart’ta Ali Şükrü Beyin katledilmesi üzerine yayın hayatı son bulur. (Ali Şükrü Bey, Lozan’da Misak-ı Milli’den taviz verilmesine şiddetle karşı çıkıyordu. Böylelikle susturulmuş oldu.)

ÜÇ: Ankara’da bulunan Bediüzzaman Said Nursî’nin mebuslara hitaben kaleme almış olduğu 10 maddelik 29 Ocak tarihli “Beyannâme”si, TAN matbaası tarafından basılarak Meclis’te dağıtımı yapıldı. Mustafa Kemal, bu beyannâmeden Ankara’ya döndükten sonra Kâzım Karabekir vasıtasıyla haberdar oldu. Beyannâmeyi okuduktan sonra, namaz kılmaya başlayan mebusların sayısında büyük artış oldu. (Bazılarının memnun olacağını tahmin ettikleri Kemal Paşa, söz konusu beyannâmeden çok rahatsız oldu ve Said Nursî ile aralarında şiddetli tartışmalar yaşandı.)

*

Birinci Lozan görüşmeleri, 1923 yılı Şubat ayının ilk haftasında birde soğudu ve kesintiye uğrar. İsmet Paşa, 7 Şubat’ta Lozan’dan ayrıldı. Oradan İstanbul’a geldi ve Ankara’ya gitmek üzere 18 Şubat günü trene bindi. Gariptir ki, Mustafa Kemal ile Latife Hanımın İzmir’den Ankara’ya hareket tarihi de tıpatıp aynı oldu. Dolayısıyla, aynı günde Ankara istikametine doğru başlayan yolculukları, 19 Şubat’ta Eskişehir’de kesişmiş oldu.

İşte, Lozan’da daha çok İsmet Paşa ile Yahudi Haim Naum ikilisi arasında cereyan eden gizli görüşme ve antlaşma maddelerinin neler olduğu ve bunların mahiyeti hakkındaki can alıcı hususların ne mânâya geldiğini anlayabilmemiz için, esasen Eskişehir’den Ankara’ya kadar devam eden bu seyahat esnasında yapılan görüşmenin mahiyet ve muhtevasını bilmemiz, öğrenmemiz gerekiyor.

Bu önemli görüşmenin kompartmandaki şahidi ise, henüz üç hafta önce evlenmiş olan Latife Hanımdır. Ama, ne yazık ki, bunu öğrenmemiz de, şimdilik pek mümkün görünmüyor. Zira, Latife Hanımın hatıra defterleri ile hususî notları—onun vasiyetine rağmen—gün ışığına bir türlü çıkartılmadı, çıkartılmıyor; daha doğrusu çıkartılmak istenmiyor.

GÖZLEM: SICAK ÜLKEDE SERİN GÖLGELER

Afrika’nın Ekvatora yakın bölgeleri iki kat daha sıcak oluyor: Hem güneşin şiddetinden, hem de yüksek nem oranından dolayı. 35 derecelik sıcaklığın 45 derece olarak hissediyorsunuz.

Ama, bunun yanında bir rahmet tecellisi olarak, yol kenarlarında dal ve yaprakları adeta şemsiye gibi açılmış yemyeşil ağaçları görüyorsunuz. Mübarek, sanki kökleri çeşme üzerinde. Yaprakları dört mevsim yeşil olan bu ağaçlar, insanların gölgesinde oturup rahat nefes aldığı yerler oluyor.

Bazı ağaçların altı adeta küçük birer mescid gibidir. Mü’minler ezan vakti gelip, buralarda serili haldeki karton ve hasırların üzerinde namaz kılıyorlar. Hatta vakti müsait olanlar, birbirlerine Kur’ân öğretip sûre ezberletiyorlar. Şayet, böyle teneffüs edecek yerler olmasaydı, buralar bunaltıcı sıcaklar sebebiyle yaşanmaz hale gelirdi.

Okunma Sayısı: 1529
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı