"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kaderî kalıplardan feyz alma (4)

Mehmet ÇETİN
12 Temmuz 2025, Cumartesi
Geçen hafta kaderî kalıplardan feyz almak konulu üçüncü yazımızda yazı serimizi bitirdiğimizi söylemiştik, ama feyz devam ettiği için tezahürü olan şu yazıyı da eklemeliyiz, o seriye.

Her şey, Allah’ın ilmi dâhilindedir, denilirken; Allah, her şeyi biliyor ve bilmesi ile eşya ve hâdiseye taallûk ediyor, onunla alâkadar oluyor, demektir. 

Allah’ın ilminin bir çeşidi de kaderdir. Bu bilme çeşidine göre her şey için bir takdir söz konusudur. O hâlde, Allah, ilmiyle her şey için takdir ettiği bir kaderî kalıp vardır ve o kalıba göre eşya ve hâdise var olur, yok olur yani hareketlilik sürer gider. İki hareketin arasında da zaman tahakkuk eder. 

Kaderî kalıp kavramı, bilinen kalıp olarak anlaşılırsa şu anki anlaşılana mahkûm edilmiş olur, bu ise o kalıptan beklenen murad değildir. Zamanlar üstü kavramlar, bir zamana bağlanmamalıdır ki her zamanın anlayışına münasip manalarla ufuk daha da ileriye taşınmalıdır.

Şu satırların kâğıda baskısı, kurşun kalıplarla yapıldığı zamanki kalıp anlayışı ile şimdiki dijital baskı yapılırken kullanılan kalıp, aynı manada anlaşılmamalı, ama temelde verilenden de kopuk olmamalıdır. Zaman ilerledikçe kavramlara yüklenenler de ilerleyecek, bulunduğu zaman ve zeminin şartları ölçüsünde ona tevdi edilen mana taşınacak. 

Çekirdek, ağacın kaderî bir kalıbıdır, en genel manasıyla ama o çekirdeğin içine ehl-i ilim girdiğinde oradaki kodlama sistemini görür, çekirdek kavramı artık gerilerde kalır. O ehl-i ilmin nazarındaki kaderî kalıp, artık çekirdek değildir, kodlamadır. Yarın belki kodlama da dışarıda kalacak, yeni bir keşifle farklı bir kaderî kalpla karşılaşılacak. İşte o yeni olan, o an, programı olduğu şeyin bir kaderî kalıbıdır. Fikir sahibi bu defa bunu düşünür; onda tecelli ile tezahür eden esma ve sıfatları; iradesinin ölçüleriyle, ihtiyacının derecesiyle ve ama kabiliyetinin müsaadesiyle, lâkin orada tezahür eden esma ve sıfatın tecelli ile vuku bulan hâkimiyetine muhatap olabilmekle feyzini alır.

Kerpiçleri basmada kullanılan kalıbı, usta kullanırken yapmak istediği kerpiçleri ihtiyacına göre yapar. Ustalığı hünerince de temiz ve düzgün döker. Bunu yaparken de Allah’ın ona verdiği kabiliyetini işletir, işlettiği ölçüde kendi iradesiyle tezahür eden sıfatların eşyadaki karşılığına sebep olur, bu da onu hasenata vesile olduğu için mutlu yapar ama şerre sebep olursa sorumlu kılar.

Kerpicin kalıbı geride kaldı, basılı gazeteler bile. Kâğıt gazete ya da kitaplarla nakledilen manaların kalıbı, şimdilerde ekrana düşen manaları taşıyan yazılımlar oldu. Şimdi, bu yazılım, benim için bir kaderî kalıp olmaz mı?

Semadan yer yüzüne indirilen damlayı birbiriyle çarpışmaması için her anına uygun yaratılan kaderî kalıp hakkında ne düşünmeliyim? O kalıbın yapımında vazifeli ustalar kimler acaba? 

Toprağın içindeki köklerin, beslenmesi aşamasındaki her bir vaziyetini anlarken de kaderî kalıp karşıma çıkıyor. O besin maddesi, çeşitli şekillerde dalın ucuna ulaşıncaya kadar, oradan da soframa gelinceye kadarki olanları, birer ilmî plânlama olarak anlıyorum .

Bilgisayarımın ekranına bu yazıyı yazarken kullanılan kalıp, defalarca yaptığım hatalı yazımların silinmesinde kullanılan kalıp, birbiriyle uyumlu olmalı, tekabül etmeli ki düzgün yazı ekrana yansısın. 

İçimdeki, dışımdaki; yakınımdaki uzağımdaki her şey, vücud bulurken bir kalıptan, bir plân ve yazılımdan, bir hesaplamadan geçmektedir ki bunların her birisi kudreti gerekli kılan fiil değildir, ilimdir sadece ve bilginin, sanal âlemdeki izdüşümüdür. 

Anlaşılan o ki bu kaderî kalıplardan feyz alma tefekkürü, eşya ve hâdiseye bakışımı daha enginlere daldıracak gibi…

 

  

Okunma Sayısı: 207
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı