"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mukadderat-ı hayatiyesinin mebadileri -2

Mehmet ÇETİN
09 Ağustos 2025, Cumartesi
Rahimdeki cenine tecellî eden rahmet, o cenindeki genel uzuvların insanlarla olan benzerliği ve varlığı Hâlık’ın vahdetine ve tekliğine işarettir.

Aynı ceninin kendisine özel ferdî farklılıklarıyla tecellisi de ehadiyete işaret olmaktadır. Ceninde, ferdî farklılık ve geneldeki benzerliklerin yaratılması ise Hâlık’ın hiçbir şeye muhtaç olmadan ama her şeyin kendisine muhtaç olduğunu ifade eden samediyetine işarettir. İşte bu manaları özetleyen metin, cenin lisanıyla şöyle ifade edilir: ““Bana bu sima ve azayı veren kim ise, bütün esasat-ı azada bana benzeyen bütün insanların sânii dahi Odur. Ve hem bütün zîhayatın sânii Odur.”1

Rahimdeki ceninin bu lisanı, gaybî değildir, niçin? Verdiği cevap kurallara uygun hareket etmeye ve nev’ine tâbi olduğu için gaybî değil, malûmdur, bilineni ifadedir. Âdeta, görünen âlemdeki ağacın, gayb âlemine uzanarak giren dalı mesabesinde bir mevzudur. 

Dünyaya gelen bebek, âdeta bir dil olarak anne rahimdeki âlemden haber veriyor. Neyi haber veriyor, denilirse, ceninle tecellî eden vahdaniyet, ehadiyet ve samediyet manalarının tecellî eden hakikatlerini haber veriyor. Cenin der ki, “bana bu simayı ve dahi azaları veren onların esas ve mahiyetleriyle bana benzeyen bütün insanları da yaratmasıyla Vahid olduğunu, her birinde farklılıklarına hâkim olmasıyla Ehad olduğunu ve bunları yapar ederken her şeyin kendisine ama kendisinin hiçbir şeye muhtaç olmamasıyla Samed olduğunu haber eder.

Buraya kadar anne karnındaki ceninin maddî ve manevî simalarındaki birinci cihetine işaret ettik, peki ya ikinci cihetinde neler var acaba?

Ceninin istidadının siması yani o farklı farklı istidatlarda yaratılması ama her birinin de kendi şahsına özel oluşu; sanatkâr olan Allah’ın ihtiyârını, iradesini, meşietini ve hususî rahmetini gösterir. 

Sayısız farklılıklardan sadece o cenin için birini tercih etmesi, ihtiyâr ve irade ve dilemesi ama o cenine mahsus rahmetinin alâmetidir. Bunların icraatında hiçbir kayıt altında olmadığının ilânıdır.

İşte bu dil; kalbde olmayandan geliyor. Tam da bu noktada ezelî ilim sahibi olan Allah’ın bildiği hakikat ortaya çıkıyor. Zira henüz vücuda gelmeyeni gören, bilen ve ihata eden sadece Allah’tır. Kaldı ki anne rahmindeki ceninin binde bir yönünü görmekle o cenin, bütünüyle diğer görünmeyen yönleriyle bilinmiş sayılmaz.   

Ceninin simasındaki farklılıklarda, manevî yüzünde hem vahdaniyetin delilleri var, hem İlâhî irade ve ihtiyarın şahitleri var. 

İşte o ceninde; gelecekteki hayatında kendi iradesiyle yaptığı her şeyin, kader kalemiyle yazılmış başlangıç devrelerinin her birisi, Allah’a mahsus bir bilgidir, ilm-i ezelîdir. Bir başka ifadeyle ceninin yapacağı her şeyi Allah ilmiyle biliyor.  

Ceninin dünyadaki hareketlerinin mahalli olan hayat ise bütünüyle şükür ve ubudiyetin, Allah’ı anmak ve hamd etmenin vesilesi ve kaynağıdır. Beklenen maksad işte budur. Bu sebepledir ki şükür çok açık belli olsun, icap ettiği net anlaşılsın diye diğer şeylere konulan sebepler perdesi, hayat ve rahmet âleminde yoktur, perdesizdir. 

Allah’ın doğrudan dilemesiyle (meşietiyle) alâkalı konulardan olan benzeri şeylerin her biri de mukadderat-ı hayatiyenin mebadileridir. Kader kalemiyle yazılmış hayat programının merhale ve devreleridir.

İnsan, ana karnından dünyaya geldiği ve amelleriyle dünyadan ayrılma aralığındaki her şey ama her şey, hidayete ermesi için bir imtihan vesilesi olan kader-irade uyumuna endeksli bilginin, merhale merhale her şeyine şamil varlığına fevkalâde bir delildir.

Dipnot:

1- Lem’alar, 16. Lem’a, s. 203. 

Okunma Sayısı: 600
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı