"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İdris-i Bitlisî’nin rolü

Mehmet Emin Bozkuş
21 Mayıs 2025, Çarşamba
İdris-i Bitlisî veya Bitlisli İdris (1452-57-1620) devlet adamı, tarihçi ve edebiyatçı. “Molla”, “Mevlâna”, “Hakimüddin” ve “Kemaleddin” ünvanlarıyla da anılır. Heşt Behışt (Sekiz Cennet) adlı eserin sahibi.

Melik Halil, Şah İsmail’in damadı olmasına rağmen, Safevîlerin ona düşmanca davranması üzerine Osmanlılara yanaşarak, Safevîlere karşı savaştı. Doğu ve Güneydoğu bölgesinin Osmanlılara ilhak edilmesini yaptığı propaganda ile kısa sürede başaran İdris-i Bitlisî, Melik Halil’li de kısa zamanda Osmanlılara sadık bir müttefik haline getirmeyi başardı.

 Bu arada Diyarbakır, henüz Safevî komutanı Kurd Bey’in elindeydi. Yavuz Sultan Selim, Diyarbakır’ın fethini Bıyıklı Mehmet Paşa’ya havale etti. Bıyıklı Mehmet Paşa, kuvvetlerinin Hasankeyf’te toplanmasını emretti. Ancak Bıyıklı Mehmet Paşa daha hareket etmeden önce İdris-i Bitlisî, topladığı Kürt askerleri ile Kurd Bey’in üzerine yürüdü. Kurd Bey mağlup olup çekilince şehir tamamen Osmanlıların eline geçti. Böylece bölge tümüyle Osmanlı hakimiyetine geçti.

 Melik Halil, Mardin’in Osmanlılar tarafından zapt edilmesinde de rol oynadı. İdris-i Bitlisî 500 kişilik bir kuvvetle Melik Halil’i Mardin’e gönderdi. Melik Halil’in halkı ikna etmesi ile şehrin ahalisi Osmanlılara teslim olmayı kabul etti. O sırada Mardin’de bulunan Safevî askerleri iç kaleye sığındılar. 

Ancak kısa bir süre sonra Safevî komutanı Kurd Bey Osmanlı komutanları arasındaki ihtilaftan yararlanarak bölgeye kısmen hakim oldu. Osmanlıların karşı harekatı içinde Melik Halil’in bulunduğunu ve büyük yararlıklar gösterdiğini görüyoruz. Yani Osmanlı kuvvetlerini Diyarbakır havalisini tekrar zapt etmesinde diğer Kürt beylerinin olduğu gibi Melik Halil’in de rolü olmuştur.

Bıyıklı Mehmet Paşa da Sultana gönderdiği arzında Kürt liderlerin katkılarını ifade etmektedir. Bu arada Hasankeyf kalesi hâlâ Safevî kuvvetlerinin elindedir. Diyarbakır ve Mardin’in fethinden sonra, Kürt aşiret kuvvetleri Hasankeyfin üzerine gönderildi. Şehrin surlarından içeri girip şehri ele geçirmeyi başardılar.

Sefevî kuvvetleri ise kaleye sığındı. Kürt beyleri, Melik Halil ve İdris-i Bitlisî’nin gayreti ile kale kan dökülmeden, sulhen teslim alındı. Buradaki Safevî askerlerine kimse zarar vermedi ve Azerbeycan’a gönderilmelerine izin verildi. Hasankeyf tekrar Melik Halil’e bırakıldı.

Melik Halil vefatına kadar Hasankeyf hükümdarlığını sürdürdü. Öldüğünde oğlu Hüseyin yerine geçti. Hüseyin tahta geçer geçmez kardeşleri Melik Ali ve Melik Muhammed’i tutukladı. Erzen’de bulunan üçüncü kardeşi Melik Süleyman ise Diyarbakır Beylerbeyi Hüsrev Paşa’ya kaçarak, ondan Saltanatı ele geçirmek için yardım talep etti. Hüsrev Paşa, Melik Hüseyin ile tutuklu iki kardeşini Diyarbakır’a getirtti. Yapılan muhakeme sonunda Hüsrev Paşa, Melik Hüseyin’in öldürülmesine ve yerine Melik Süleyman’ın geçmesine karar verdi.

Kaynak: 

Mufassal Osmanlı Tarihi. - Şerefname.

Kaybolmakta olan şehir Hasankeyf tarihi ve tarihi eserleri.  

Okunma Sayısı: 322
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı