2016 yılı için “tatlısıyla” diyemiyoruz, çünkü ülke ve millet olarak birçok acılar yaşadık. Genel olarak baktığımızda geçtiğimiz yıl “sıkıntılı ve kötü” bir yıl oldu, “tatlı” kısmı çok azdı.

2015 yılında yapılan Haziran seçimlerinin ardından Suruç’la başlayan terör maalesef 2016 yılında da artarak devam etti. İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde terör saldırılarında, bombalı eylemlerde binleri geçen insan vefat etti. Şehitlerimiz oldu. Güneydoğu’dan, Fırat Kalkanı Harekâtı çerçevesinde askerimizin bulunduğu Suriye’den gelen şehit haberleri yürekleri dağladı.

En yakın zamanda İstanbul ve Kayseri’de yaşanılan terör saldırılarında şehit olan askerlerimiz ve polislerimizin acıları yüreklerde iken, Rusya’nın Ankara Büyükelçisi’nin bir suikast sonucu öldürülmesi terörün kara yüzünü ve can yakıcılığını bir kez daha ortaya koydu.

* * * 

Yeni yıla yeni oluşmuş bir parlamentoda liderlerin birbirlerini ziyaret etmesiyle başlayan “yeni anayasa yapma süreci” ile başladık. Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın başkanlığında her partiden 3 milletvekilinin olduğu Anayasa Mutabakat Komisyonu ancak 3 toplantı yapabildi.

“Boşuna boşuna avara kasnak gibi dönen duruma girmekteyiz. Bu komisyon bitti” diyen Kahraman’ın sözüyle biten komisyonu tıkayan başkanlık sistemi oldu.

49.5 OY ALAN BİR BAŞBAKAN GÖREVİ BIRAKTI

Siyasî olarak 2016 yılının en önemli olayı AKP’de genel başkanı dolayısıyla da Başbakan’ın olağanüstü karar alıp kongreye gitmesi oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MİT müsteşarının milletvekili adayı olması, çözüm süreci gibi sebeplerden dolayı “görüş ayrılığı” yaşayan Ahmet Davutoğlu, partinin en üst organında yaşanan sıkıntılar dolayısıyla “olağanüstü kongre”ye gitme kararı aldı. Mayıs ayında yapılan AKP 2. Olağanüstü Kongre’de genel başkanlığa Ulaştırma ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım seçildi.

1 Kasım 2016 seçimlerinin üzerinden 5 ay gibi bir süre geçmişken, AKP’nin en fazla oyu alan Davutoğlu’nun görevi bırakması bu yılın en önemli olaylarından biriydi. “Eskilerin bir sözü vardır. Yoldan çok yol arkadaşları... Ben yol arkadaşlarımın benimle olduğundan emin olmak isterim” diyen Davutoğlu’nun bu gidişi akıllarda kalırken, siyasî tarihimizde yüzde 49.5 oy alan bir partinin genel başkanının kongreye gitmesiyle tarihe geçti.

* * *

Davutoğlu’ndan görevi devralan Binali Yıldırım Başbakan olduktan sonra söylediği “düşmanlarımızı azaltıp dostlarımızı arttıracağız” sözünden sonrada başta Rusya ile uçak krizi ve İsrail ile Mavi Marmara krizi olmak üzere dış politikada büyük değişiklikler oldu. Suriye politikalarındaki değişiklik de göze çarptı.

15 TEMMUZ KANLI DARBE TEŞEBBÜSÜ

Daha sonra “Bizim başımıza gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi” diyecek olan Binali Yıldırım’ın yaklaşık 7 aylık başbakanlığı döneminde yaşanan demokrasimiz açısından yaşanılan en büyük olay da 15 Temmuz’da yaşanan kanlı darbe teşebbüsüydü.

Ordu içindeki bir takım asker üniformalı, demokrasi düşmanı darbeciler milletinin üzerine ateş açtı, Meclis’i, emniyeti, cumhurbaşkanlığını bombaladı, sivilleri, askerleri, polisleri şehit etti.

O tarihten sonra OHAL ilân edilirken, onbinlerce memur ihraç edildi, yine onbinlerce kamu çalışana açığa alındı. Gözaltılar, soruşturmalar, tutuklamalar o tarihten bu yana devam ediyor. Yıl biterken de FETÖ/PDY soruşturma kapsamında yargılamalar başladı. 2017 yılı da bu yargılamaların gündemde olduğu bir yıl olacak. Şüphe yok ki, bu yargılamalar Türkiye’nin en önemli gündem maddeleri arasında yer alacak…

2017’YE GİRERKEN

Bir kısmını özetleyebildiğimiz bu gelişmeleri bir yılda yaşadık. 

Yıllar sonra “2016 yılını nasıl bilirdiniz?” diye sorulduğunda milletin büyük bir kesimi “kötü bilirdik” cevabını vereceği bir yıl yaşadık…

Geçmişe dönüp baktığımızda her geçen yıl bir önceki yılı aratır oldu. Ümit ediyoruz ki, 2017, 2016’yı aratmaz.

2017, dünyaya ve ülkemize barış, huzur, özgürlük ve demokrasinin yerleştiği, insanların ayrıştırılmadığı, ötekileştirilmediği, kutuplaşmanın olmadığı, acıların, sıkıntıların bittiği bir yıl olsun.

Duâmız, 2017 yılının huzura, kardeşliğe, mutluluğa vesile olmasını temenni etmek olsun…