"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Fire tartışmaları” ve lider sultası

Mehmet KARA
24 Ocak 2015, Cumartesi
Siyasî partiler ve seçim kanunu değiştirilip, daha demokratik hale getirilmesi gerektiğini hep söyleye geldik.

12 Eylül darbecilerinin hazırladığı bu kanunlar başta millî iradeyi tam olarak yansıtmıyor. Lider ve parti yönetimleri listelere kimi yazarlarsa o milletvekili oluyor. Böyle olunca da millet sandıkta liderin listeye koyduğu insanlara oy vermiş oluyor, bir tercihte bulunamıyor. Seçildikten sonra da liderin sözü dışına çıkıldığında hemen disiplin yoluna başvuruluyor. Ya da bir dahaki seçimde aday yapılmıyor. Bu yüzden de parti yönetimlerinin sözünden çıkamıyor.

Bu sistemin getirdiği bir sıkıntı da milletvekilleri Meclis’te oy kullanırken yaşanıyor. Çoğu zaman kanunun muhtevasından dahi haberi olmadan grup başkanvekilleri nasıl oy kullanırsa ona göre ellerini kaldırıp, indiriyorlar. Bu sıkıntılar yıllardır sürüp giderken, bu yanlışlığı düzeltmesi gerekenler işlerine böyle geldiği için bir türlü adım atmıyorlar.

Milletvekilleri hür değiller. Öyle “Vekiller hür iradeleriyle hareket ediyorlar” demekle de hür olmadıkları değişik vesilelerle de gündeme geliyor.

Bu sıkıntının en son yansıması da Salı günü yapılan bir oylamadan sonra yapılan açıklamalarda görülüyor.

***

17 Aralık 2013 tarihinde yapılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından AKP’li dört bakan istifa etmişti. Bu istifanın ardından kamuoyundan gelen baskılar neticesinde iktidar partisi AKP’nin verdiği bir önerge ile Meclis Soruşturma Komisyonu kurulmuştu. Ancak komisyonun hem kurulması hem kurulduktan sonraki çalışmaları hep tartışılmıştı.

Komisyon tatil günleri ve resmî tatiller dışında 4 ay çalıştı. Sadece 12 toplantı yapabildi. Son toplantının 22 Aralık 2014’te yapılacağını duyurulmasına rağmen karar toplantısının 5 Ocak’a ertelenmesi  “bu arada neler oldu, ne pazarlıklar dördü?” sorularını akıllara getirmişti.

Neticede 4 eski bakan komisyon tarafından “Yüce Divan’a sevkine gerek yoktur” ifadesiyle aklanmış oldu.

Komisyon kararından sonra Meclis Genel Kurulu’nda da komisyonun kararına uygun bir aklamanın olacağı tahmin ediliyordu. Nitekim de öyle oldu…

Ancak dört eski bakanın Yüce Divan oylamasında AKP’nin 50’ye yakın fire vermesi parti içinde bir sarsıntıya ve şaşkınlığa sebep oldu. Çünkü hem parti yönetimi hem de iktidara yakın kaynaklar firenin olmayacağına inanıyorlardı. Olsa da 3-4’ü geçmeyeceğini düşünüyorlardı. Ancak özellikle Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan oylamasıyla başlayan ve AB eski Bakanı Egemen Bağış’la devam eden oylama sonuçları parti yöneticilerini ters köşeye yatırmış oldu.

Hele hele oylama devam ederken ve sonrasında iki milletvekilinin (Şamil Tayyar ve Mehmet Metiner) “Yüce Divan’a gitsin” yönünde oy kullanan partisine mensup milletvekillerini “hainlik” ve “ihanet”le suçlamaları parti içinde Erdoğan, Davutoğlu hatta Abdullah Gül ekiplerinin varlığını bir bakıma ortaya koymuş oldu. 

Tayyar’ın “İçimizdeki ihanet şebekesi Erdoğan’a operasyon yapmıştır” sözü ile Metiner’in, “Bu ihanet içinde olanlar Davutoğlu’nun lider olmasını içine sindiremeyenlerdir” sözünü yan yana koyarsak böyle bir ayrışmanın olduğunu görebiliyoruz. Bu oylama sonucunda Gül’ün de harekete geçtiğini yine Gül’ü yakından tanıyanlar tarafından seslendirilmesi de işin ilginç yanlarından birisi. Yani bu fireleri “sadece” üç dönem kuruluna göre aday olamayacaklara bağlamak çok yerinde bir tespit olmasa gerek.

Bu ki milletvekilinin arkadaşlarını ağır bir şekilde eleştirilmesine partinin grup başkanvekili Mustafa Elitaş’ın, “Haddi aşan açıklamalar, grubumuzu bağlayan açıklama değil” demesi de bu aşamada “ihanet ve hainlik” suçlamalarını hafifletmedi.

Hele hele AKP Genel Başkanvekili Mehmet Ali Şahin’in, “Asgari ücretin bin liraya çıktığı ülkede siyasetçi 700 bin liralık saati kolunda taşıyamaz. Bir tepki oyu olarak bu şekilde davrandıklarını düşünüyorum. Saatten, ‘Bakara-makaradan’ arkadaşlarımız son derece rencide oldu. Bunun yansımasıdır. Bakan arkadaşların çocuklarının ilişkilerinden vekillerin rahatsızlığıdır” demesi de bu rahatsızlığı hafifletmiyor. Zira, bu sözler oylamadan önce yapılsa bir anlamı olabilirdi. Nitekim Davutoğlu’nun ve Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın oylama öncesinde “yüce divana gidip aklanmaları” anlamına gelebilecek sözleri de ortada dururken…

Başbakan Davutoğlu oylama sonrasında firelerin hatırlatılması üzerine söylediği “Her bir milletvekili kendi hür iradesiyle oyunu vermiştir” sözleri parti içindeki “ihanet ve hain” suçlamalarını hafifletmeye yeter mi? İçine sindiremediğini fakat bunun parti içinde tartışacaklarını söyleyen ve iki milletvekilinin sözlerini “ileri lâflar” olarak değerlendiren Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın sözleri de bir rahatsızlığın olduğunu gösterdi.

***

Yüce Divan oylamasında fireler verilmesinden sonra AKP’de yaşananlara bakıldığında başta bahsettiğimiz milletvekillerinin hür olmadığına en çarpıcı örnek olduğunu görebiliriz.

Hem milletvekillerinin hür iradesiyle oy verildiğini söyleyeceksin hem de, grup kararı alınamayan bir oylamada aksi yönde oy kullandığı için arkadaşlarına hakaret edenlere bir yaptırım uygulamayacaksın. Nerede kaldı hür iradesiyle oy kullanmak, nerede kaldı vekilin hür olması…

Bu tartışma bu kanunların değişmesinin ne kadar elzem olduğunu bir kez daha gösterdi.

Son olarak da şu notu aktaralım: İşin ilginç yanlarından birisi de partideki arkadaşlarını ağır şekilde suçlayan vekillerin birisinin DSP’den, diğerinin HADEP’ten gelmesi…

Okunma Sayısı: 1583
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı