"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cennet âsâ bahar sevinci: Isparta Mevlidi

Muzaffer KARAHİSAR
15 Mayıs 2018, Salı 02:12
Isparta ve Barla Bediüzzaman Mevlid’i vesilesiyle doldu taştı. Türkiye’nin birçok yerinden Isparta’ya gelen Bediüzzaman gönüllüleri, yine birlik, beraberlik ve kardeşlik mesajlarıyla dolu bir gün geçirdi.

13 Mayıs 2018 güller diyarı Isparta müstesna bir gün yaşadı. Günümüz Nur Talebeleri, Bediüzzaman ve talebelerinin Risale-i Nur hakikatleriyle Kur’an ve sünnet ışığında Isparta ve havalisinde başlattıkları diriliş hareketinin hatırasını yâd etmek üzere, memleketin her köşesinden taşı toprağı mübarek beldelere kafilelerle akın edip geldiler…

Büyükler, gençler, anneler, çocuklar Bediüzzaman hayranları, nur ikliminin yetiştirdiği inançlı, imanlı, istikametli, vakarlı, memleket sevdalısı, abide şahsiyetler Isparta mevlidinde buluştular. Şevk içinde, kardeşlik duygularıyla, sevinç içinde hasretle selamlaştılar, bayram havasında kucaklaştılar. Isparta Terminal Camii’nde, başta Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (asm) başta olmak üzere, bütün peygamberlerin, Ashab-ı Güzîn’in, Büyük İslam Âlimi Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri ve ahrete irtihal eden Nur Talebelerinin, sair ehli imanın ve şühedanın mübarek ruhlarına ithafen Kur’an ve mevlid-i şerif tilavet edildi. Okuyan hafızları dinlerken manevî âlemlerin ruhumuza akseden lezzetleri, huzur ve mutluluğu hissediyoruz. 

Isparta, bir Allah dostunun hicretine ev sahipliği yapmıştı

Hayallerimiz, duygularımızla birlikte yıllar öncesine uzanıyor…

91 yıl önceydi…  Isparta, melek gibi bir Allah dostunun hicretine ev sahipliği yapmıştı. Gül kokulu topraklara ayak bastığında ahalide kimsecikler tanımazdı onu. Herkesin ve her yerin yabancı olduğu bir diyara, hükümsüz bir mahkûm gibi jandarma nezaretinde mecburî ikamete gönderilmişti. Onun gönülleri aydınlatan nurundan, karanlıkları yırtıp parçalayan iman ışıklarından rahatsız olan yarasalar, insafsızca hile, desise ve yalanlarla gittiği yerde insanları kandırıp uzaklaştırmaya, iftiralarla korkutmaya, tehditlerle sindirmeye çalıştılar…        

Güneş balçıkla sıvanmazdı. O, bir dane-i hakikatin bir batman yalanı yakıp yok edeceğini biliyordu. Sabırla, metanetle, tevekkül ve dualarla doğru bildiği iman ve Kur’an yolunda tek başına yürümeye, inkâr-ı ulûhiyete karşı manen mücahedeye devam etti.

Güller şehrinin bahtiyar insanları…

Isparta afakında tecelli eden bir nur halesi, kısa zamanda parlayacak ve asrın tüm insanlarını iman hakikatlerinin müjdeleriyle aydınlatacaktı. Küfrün, zulmün karanlıklarından “Bunaldı milletin afakı, bir sabah ister.” İslam’ın aydınlık hakikatlerine susamış hüşyar gönüller, kısa zamanda Isparta’da asrın alimi, iman deryası, nur yüzlü Bediüzzaman’ı tanıdılar, bildiler, koştular… Kur’an’ın asrımıza hitap eden hakikatlerini, tefsirlerini okumaya, yazmaya, muhtaçlara ulaştırmaya başladılar. Güller şehrinin bahtiyar insanlarında umumi uyanış ve irşat hareketi başlamıştı. Dessas zalimler, zulüm, işkence, baskı, yokluk, mağduriyet, mahkûmiyet, açlık, kıtlık, soğuk, sıcak… Bir yığın maniler destansı bir diriliş mücadelesini durdurmaya, akın akın hakka koşanları önleyememiş…

Kur’an harfleriyle Risaleleri gizlice yazıyorlardı

Ateşe koşan pervaneler gibi ona koşanlar yanmayı, ölmeyi, zehirlenmeyi, hapsi, işkenceyi göze alarak ve kabul ederek yola çıkmışlardı. Sahabe-i kiram efendilerimizin hayatını örnek alan şanlı mücahitler, inancı uğruna yaşamayı hakir gören serdarlar Bediüzzaman meşalesi etrafında, Kur’an hizmetinde toplanıp harman olmuşlardı. Kuzeyden gelen dinsizlik cereyanına ve içteki İslam düşmanlarına karşı Bediüzzaman, Isparta ve köylerinde Risale-i Nur neşriyatıyla topyekûn ima seferberliği başlatmıştı.  Isparta’da, Barla, Bedre, Sav, İslamköy, Atabey, Kuleönü, Eğirdir’de masum çocuklar, gençler, kadınlar, ümmi ihtiyarlar, yasaklanmış Kur’an harfleriyle Risaleleri gizlice yazıyorlar, çoğaltıyorlar, dağ, dere demeden Nur Postacıları en uzak yerlere fedakârca ulaştırıyorlardı. 

Küçük Ali, Risale-i Nur külliyatını 17 defa elle yazmıştı

Mesela Sav Köyünde bin kadar kalemin Risaleleri yazıp çoğalttığı meşhurdur. Kuleönü’lü Sarıbıçak Mustafa ve Kardeşi Büyük Ruhlu Küçük Ali, yazıp çoğaltma sisteminde tarihe çalışkanlıklarıyla şerh düşmüş emektarlardandır. Büyük Ruhlu Küçük Ali, Risale-i Nur külliyatını 17 defa elle yazmıştır. O yasak ve baskı döneminde, Nur kâtipleri Risaleleri:  600 bin nüsha elle yazarak çoğaltıp dağıtmışlardır… Cihan şümul Nur davasının tarihî seyri içeresinde Isparta Kahramanları, Mübarekler Heyeti,  Saff-ı Evveller, Nur postacıları, Nur kâtipleri, Nur santrali… Allah rızasını esas almış, kardeşlik bağlarıyla kenetlenmiş, vazife taksimi ile organize olmuş, sahabelerin îsar hasletine mazhar çalışma ekipleriyle tek partinin resmi ideolojisinin inanç baskısı ve meş’um yasaklarına rağmen korkmadan, çekinmeden, gece-gündüz Allah ve Resulü yolunda koşmuşlar… 

İmana susamış muhtaç insanlara ulaştırdılar

Zor şartlarda, gizlice, teknik imkânlardan mahrum, Kahraman nur talebeleri Kur’an harfleriyle Nur Risalelerini elle yazıp çoğaltarak tam sadakat, sarsılmaz metanetle Anadolu’nun çorak topraklarında imana susamış muhtaç insanlara ulaştırılmışlar… 

Bu gün Dünyada ve Türkiye’de Risale-i Nur eserleri okunuyor…  Her yerde insanlar Bediüzzaman ve talebelerini tanıyor, sitayişle yâd ediyorlar. Ahirzamanın cazibedar levhiyatlarından Bediüzzaman Modeli ile imanlarını kurtarıyorlar. Peygamber Efendimizin (asm) getirdiği yüce dinimiz, İslam’ın tesis ettiği iki cihan saadetini Risale-i Nurlarla keşfediyorlar.

Gittikleri yerlere selamlar götürdüler 

Bu gün 13 Mayıs 2018 Anadolu’nun her yerinden gelen vefalı insanlar, her karış toprağında-taşında gül kokusu ve Nur hatırası bulunan Isparta’da Fatihalarla, dualarla karanlık zulüm devrini kapatan, küfrün belini kıran, Kur’an’ın altın çağını açan Bediüzzaman’ı andılar. Üstada olan sadakatin, teslimiyetin ahdini, nur davasındaki kardeşlere tevazu şefkati ve merhameti yenilemeye geldiler. Ehli küfre, zulme ve inkârcılığa karşı vakur duruşlarını, şecaat ve cesaretlerini hissettirdiler. Bir anneler gününde, anne şefkati sıcaklığıyla, cennetâsâ bahar sevinciyle gelen güleryüzlü, samimi nur talebeleri, muhabbetin, sohbetin huzurunu doyasıya tatmışlardı. Güller şehri Isparta’da rüzgâr gibi geçen vaktin sonunda ufuklardan ayrılık vaktinin geldiği anlaşılıyordu. Nu âleminin bahtiyarları, selamlarla, dualarla vedalaştılar. Gittikleri yerlere selamlar, selametler götürmek üzere ayrıldılar…

***

Isparta Mevlidine ait fotoğrafları görmek için tıklayınız:

Isparta’da Mevlid coşkusu

Okunma Sayısı: 3638
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı