"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zulmün yeni adı: Sen de onlardansın

Ömer Faruk ÖZAYDIN
09 Mayıs 2021, Pazar
“Talebelerden birisi, dinsizlik taraftarı olduğu bir siyasî cereyana taraftar olsa reddedilmez. Çünkü Usûlüddin’de şu kaide vardır: ‘Bir mezhebin lâzımı mezheb değil ki, lâzım ile mes’ul olsun.’ Yani eğer bir mesleğin lâzımı ve neticesi küfre girse, fakat o lüzum zâhir olmazsa veyahut zaruret-i ihtiyaç için girmiş ise; o mesleğin sahibi kâfir olmaz.” 1

Yeni Türkiye; ayrımcılıkta çağ atladı! Ya bendensin (partim, milliyetim, mezhebim) ya da düşman safında. Daha da ilerisi din dışına; kendileri Müslüman, başkalarını tekfir...

Özellikle son senelerde AKP’nin milliyetçi ve muhafazakâr oyları bloke etmek için kullandığı ayrımcı dil, hem milleti gerdi, hem de karpuz gibi dilimlere ayırdı. Yaptığı sosyal ve siyasal bölünmelerin yanı sıra, muhalif olan herkesi terörize eden AKPMHP, taraftarlarına öyle sloganlar ezberletti ki; demokrasinin sınırları kaldırdığı bir dünyada, bırakın devletleri, mahalle, hattâ aile arasında da köprüler atıldı.

Bir haksızlık veya zulüm nazara verildiğinde “Nasıl böyle düşünürsün, sen filan gruptan, falan partiden ya da örgütten misin?” Daha da öte kesin bir dille “Evet, sen onlardansın” yaftasıyla ahirete kalacak haklar ketmediliyor. Hem de dini referans alanlar tarafından.

Madem derdimiz din, dinin anayasası olan Kur’ân; “Hiç kimse bir başkasının yükünü yüklenmez” (Zümer 7) buyurduğu halde Kur’ân’a nasıl muhalefet edilir, anlaşılır gibi değil. Bediüzzaman bu meseleyi bir çok yerde derinlemesine tefsir etmiş; “Birisinin hatasıyla başkası mes’ul olamaz. Kardeşi de olsa, aşireti ve taifesi de olsa, partisi de olsa o cinayete şerik sayılmaz. Olsa olsa o cinayete bir nevi tarafgirlikle yalnız manevî günahkâr olup âhirette mes’ul olur; dünyada değil.” 2 hükmü apaçık ortadayken özellikle kendine Nurcuyum diyenler nasıl olur da aynı yanlışa düşer. Bu âyet ve bu tefsir sadece hatalarla mahdut olmadığı gibi, su-i zan kapsamına da girer. Zira tarafgirlik hissi, karşı fikri topyekûn aynı kefeye koymak gibi toptancılık yanlışına da bakıyor. Bir meselede karşı olmak, bütün muhaliflerin her günahına ya da her yanlışına da ortak etmez. 

2013’ten sonra yolsuzluk operasyonları, MİT tır’ları, 15 Temmuz, Kobani olayları sebebiyle nice asker, polis, gazeteci, din adamı, müfessir, yazar, öğretim görevlisi, milletvekili, parti başkanı gibi onlarca sınıfa ait yüzbinlerce insan hapislere atıldı, KHK ile işinden aşından edildi ve bu sebeple nice çoluk çocuk da ya hapse girdi, ya da yetim, öksüz kaldı. Gerekçe; o gruptan ya da o partiden olmak. Daha ötesi gadre ve zulme uğramış insanları dile getirmek, bu yanlıştır demek de suç artık!. Hiç alâkası olmayan insanlar aynı potada eritilip terörize edildi ki, tam bir cinnet hâli. 

Cumhuriyetin ilk senelerinde siyaseti dinsizliğe alet edenler tarafından dine mâni olmak için bu zulüm kısmen irtikâb edildi, evet. Zaman zaman darbe dönemlerinde de.. Ancak büyük umutlarla iş başına getirilen AKP tarafından tepe tepe işlenilmesi beklenilmeyen bir travma yaptığı gibi, dine ve dindara olan bakışları da değiştirdi ki, işin nirengi noktası burası.

MECLİSE DARBE

Seçim yenilgisi ve alışılmayan kaybetme psikolojisi her halinden belli olan bu tehcir, hapis ve dışlama hududu aştı ve meclise kadar girdi.

17 Mart’ta meclise darbe niteliğinde olan aktivist ve insan hakları müdafii Ömer Gergerlioğlu’na yapılanlar, adına demokrasi denilen hiçbir rejimde kabul edilemez. Dokunulmazlık, meclis saygınlığı vs. tek adam rejiminde rafa kalktı.

Seneler önce bir tiviti like’lemiş diye hakkında dâvâ açılıp iki sene ceza alan Gergerlioğlu, AYM’ye bireysel başvuru hakkı dikkate alınmadan yargı kararının mecliste okunmasıyla milletvekilliği düşürüldü ki, resmen hukuk çiğnendi.

Yetmedi, polis marifetiyle sabah namazını bile kılmaya fırsat verilmeden derdest edildi. 

İşin aslı; “çıplak arama” gibi şen’i işleri Türkiye’nin gündemine taşıyan Gergerlioğlu’ndan intikam alındı. Gerekçe de, HDP’li, dolayısıyla dağa destek algısı. Bu algıyı yukarıdaki derse havâle ediyoruz.

Bütün bunların yanında bu yaftalamalardan Yeni Asya’da nasibini aldı; Ocu bucu şucu. Bin kere ben Yeni Asya’yım; derdim hak deseniz de nafile. Bir defa kulaklar zehirlenmiş. Eğer siz zulme karşı iseniz, sarayın yukardan aşağı herkesi terörize ettiği bir Türkiye’de, otomatikman bu kapsamın içine giriyorsunuz..

(Hakk’ın ve adaletin teessüs edeceği güneşli günler temennisiyle Leyle-i Kadrinizi tebrik ederim.)

Dipnotlar:

1- Kastamonu, gayr-i münteşir. 2- Emirdağ Lâhikası.

 

Okunma Sayısı: 4119
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Rasim

    9.5.2021 18:38:37

    Hakperest yeniasya ailesini tebrik ediyorum.

  • Toygar

    9.5.2021 17:54:25

    "...“Talebelerden birisi, dinsizlik taraftarı olduğu bir siyasî cereyana taraftar olsa reddedilmez. Çünkü Usûlüddin’de şu kaide vardır: ‘Bir mezhebin lâzımı mezheb değil ki, lâzım ile mes’ul olsun.’ Yani eğer bir mesleğin lâzımı ve neticesi küfre girse, fakat o lüzum zâhir olmazsa veyahut zaruret-i ihtiyaç için girmiş ise; o mesleğin sahibi kâfir olmaz.” 1 BU MEKTUP NİÇİN GAYR-İ MÜNTEŞİR ACABA?

  • Recep ziftci

    9.5.2021 09:05:03

    Maşallah....... tebrikler....

  • Necati

    9.5.2021 02:44:48

    Muhterem yazarımızı bütün ruh-u canımızla tebrik ediyor, cemaaati, sosyal ve siyasi olaylara taraftarlik gözüyle, özellikle de devlet ve iktidar gözüyle bakarak muhalif herkesi suçlu hatta potansiyel terörist ve hain damgası vuranları kınıyoruz. Bilhassa münafıkhane dini siyasete alet eden siyaset anlayışının tesirinde kalarak dindarlar arasına fitne sokanları, siyaset uğruna din kardeşini, suçlayarak ihtilâfa sebebiyet verenleri de Allah" a havale ediyoruz.

  • Özcan Yurtsever

    9.5.2021 02:42:15

    Allah bizi, en şuurlu şuursuzlardan etmesin.

  • Esra

    9.5.2021 02:10:38

    Tebrik ederiz. Allah kaleminize kuvvet İhsan etsin. Sizi ve bizi hakiki iyilik sahipleriyle birlikte eylesin.

  • Oğuz Yiğiter

    9.5.2021 01:00:13

    Karanlığın en çok arttığı dönem, şafağın sökmeye en yakın olduğu zaman dilimi derler. Bu günler de geçecek inşaallah. Önemli olan doğru yerde durabilmek. Her türlü menfi hücum ve algı operasyonlarına karşı sabır ve itidalle direnen yiğitlere selam olsun. Tebrikler, dualar...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı