Bir gün birisi bana Yeni Asya nedir diye bir soru soracak olsa ona ne cevap verirdim diye düşündüm. Ne kadar düşünsem de istatistikler rakamlar ve belgeler yerine hissiyata tercüman olacak cümlelerle cevap vermenin doğru olacağına karar verdim.
Birincisi;
Yeni Asya olaylara durumlara kişilere bakarken her şeyden önce soru sormak, neden niçin diyebilmektir.
Zira soru sormadan şeylerin, olayların ardını, arka planındaki niyeti, plan ve projeyi anlayamıyoruz.
Dolayısıyla; körü körüne itaat kültürüne bir itirazdır Yeni Asya. Anlama insanın ayırt edici özelliğidir. Binaenaleyh bilerek, anlayarak, düşünerek, tartarak, ölçerek, biçerek, araştırıp, soruşturarak her meselenin künhüne ulaşma gayretidir Yeni Asya.
İkincisi;
Büyüklerden duyduğu ile yetinmemek, meseleyi etrafı erbaasıyla kavramaya çalışmak, köküne temeline inmek, meselenin aslını esasını ortaya koymaktır Yani Yeni Asya.
Bu ölçüsü Risale-i Nurdan alınan bir tahkik mesleğidir.
Sadece tenkit ve muhalefet etme amaçlı değil bir hakikati arama mesleğidir, çare ve çözüm teklifidir.
Haksızlığa veya yolsuzluğa itiraz etmektir, şekle ve dış görünüşe aldanmamak, zahire göre karar vermemek her işin ruhunu, hakikatini, mahiyetini ortaya koymaktır.
Üçüncüsü;
Yeni Asya bir sahabe mesleğidir.
Bugüne kadar haksızlık karşısında asla susmayan ‘başıma bir şey mi gelir?’ hesabı yapmayan insanların şahsı manevisidir.
Allah rızasından başka bir gaye gitmeyen Allah’ı rızasını kazanmak için nasıl davransam, Allah’ın benden isteği ne olabilir hassasiyetiyle hareket eden bir zihniyetin temsilcisidir Yeni Asya.
Ortak akla dayanan haddi vasatı esas alan Allah’ın rızasını meşverette olduğuna inanan bir meşreptir.
Dördüncüsü;
Devletin menfaati uğruna tek bir ferdin dahi rızası dışında zarar görmesine razı olmayan, onun incitilmesine asla müsamaha göstermeyen, itilip kakılmasına her zaman karşı çıkan ve hakkın küçüğü büyüğü olmaz ilkesine sonuna kadar inanan bir meslek ve bir meşreptir Yeni Asya…
Beşincisi,
Defalarca kudsi kaynaklarından aldığı referanslardan, gayet net ve açık olan gaye ve hedeflerinden ve mevcudiyetinin ona yüklediği sorumluluktan uzaklaştırılmak istenen Nurculuğu asli hüviyetiyle hakikatiyle mahiyetiyle muhafaza etme davasıdır.
Adeta bir çeşit tarikata dönüştürülmek istenen Nurculuğu aslına ve esasına sadakatle muhafaza etmeye çalışan bir anlayışın, bir felsefenin bir dünya görüşünün adıdır Yeni Asya.
Suskunluğu tevazu gibi göstermeyi tahakküm ve istibdadın her türlüsünü bir kader gibi kabullenişi hiç bir zaman kabullenmeyen hakiki imanın hürriyetsiz olamayacağını savunan bir kahramanlık hikâyesidir Yeni Asya.
Altıncısı,
Yılmayan yıldırılmayan ve teslim olmayan sayısız yiğitlik hikâyesidir Yeni Asya.
Bu ülkenin fikir ve sanat dünyasının, siyasetinin hatta iktisadiyatının her dönemine damgasını vurmuş nurlu akıldan ve münevver bir kalpten süzülen hakikatler manzumesinin adıdır Yeni Asya.
Yedincisi,
Kur’an ve iman davasını hiç bir şarta bağlamadan en küçük bir menfaati bile hesaba katmadan yürütmenin sırf Allah’ın rızasını gözetmenin adıdır. Bunun için bedel ödemek gerektiğinde de bu bedeli isyansız ödeme cesaret ve dirayeti gösterebilmenin adıdır Yeni Asya.
Risale-i Nur Külliyatının her cümlesine noktası ve virgülüne kadar sadakatin şaheser örneklerinin fiili ve kavli olarak sergilendiği bir platform bir menzil, bir menba, bir merkez, bir sistemin adıdır.
Kitaba hüvesi hüvesine bağlılıktır.
Her ahval ve şerait içinde pazarlık yapmamaktır. Konjonktüre göre tavır almamak kefeni yanında taşımaktır. Ahiretle rabıtayı koparmadan yaşamayı göze alabilmektir.
Her hal ve şartta küsmemek yılmamak ve davadan vaz geçmemektir.
Yeni Asya vazgeçebilmektir gerektiğinde anadan, yardan, paradan, puldan.
Sürülmek, dövülmek, sövülmek nevinden feleğin her çeşit eza ve cefasına tahammül edebilmektir.
Yeni Asya’nın itikadında netice almak ve galip olmak değil, sadakat ve sebat, azim ve kararlılık önemlidir.
Sekizincisi,
Yeni Asya Zübeyir Gündüzalp, Bekir Berk, Mehmet Kutlular, Mustafa Nezihi Polat’tır.
Bu insanların ortak özelliği millet iradesine dayanan demokratik rejime inanmış insanlar olmalarıdır. Şahıs ya da zümrelerin değil, hukukun egemen olduğu kanunlar karşısında herkesin eşit olduğu, düşünce ve vicdan özgürlüğünün anayasal teminat altına alındığı bir ülkede yaşamanın mücadelesini verdi bu Kur’an fedaileri.
Yeni Asya bugün de zulme, adaletsizliğe, haksızlığa, yolsuzluğa ve her türlü keyfiliğe karşı cesurca inanılmaz bir mücadele vermeye devam ediyor. Her türlü iç ve dış fitneye rağmen istikrar ve ısrarla Said Nursi’nin İslam ve insanlık âlemine sunduğu reçeteleri ve belirlediği ilkeleri temsil ve müdafaa etmeyi sürdürüyor.
Kutlu olsun, binler tebrik ve teşekkürlerle.