"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çarşıyı, yılanlar basmış…

Osman ZENGİN
11 Aralık 2020, Cuma
Böyle bir; haber, şâyia veya anons duyulsa, her hâlde insanların ekserisi çarşıya gitmeye korkar değil mi? Bırakın yılanı, farelerin bastığını söyleseler, vaziyet çok farklı olmaz zannederim.

Peki, dokuz-on aydır memleketimiz ufkuna giren bu koronavirüsün yaptığı tahribat, onun vesilesiyle ölen insanlar, hastahane köşelerinde kıvrananlar, en az yılan kadar insanları korkutması lâzım değil midir? Akıllı olan, aklıyla hareket eden insan, elbette korkup, tedbirini alması lâzım. Ama insanımız garip işte. Yılan görünüyor, virüs görünmüyor, fark orada. Bir fark da yılan belki herkesi aynı anda sokamaz, ama bu virüs musîbeti, tedbirsiz, temkinsiz hareket eden bütün insanları ağına alıyor. Tabiî, o kadar tedbir de alsa, bir şekilde bulaşanlar da oluyor. O da başka, Cenab-ı Hakk’ın emri vâkî olduğunda da yapacak bir şey yok. Her zaman Cenab-ı Hakk emrettiyse, “takdir, tedbiri bozar”.

İslâmiyet, “selâmet” dinidir. İnsanların, hem dünyada, hem de ahirette selâmet ve saadette olmasını ister. Ve ondan dolayıdır ki, o “Allah indinde yegâne (tek) ve hakikî din” olan İslâmiyete dâhil olan insanlara da, “Müslüman” denilir. Yâni, yukarıdaki söylediklerimiz muvahecesinde, “selâmete erenler”. İşte bu dinin kitabında; Cenab-ı Hakk, hâl, hareket ve sözleriyle de, Peygamberimiz (asm),  insanların sıhhat ve selâmetine de ehemmiyet vermiştir. Ve o güzel dinimizde Müslümanların, “canının, malının, dininin, aklının ve neslinin muhafazası” vardır.

 Temizliği, iman ile aynı seviyede tutan başka bir din var mıdır? İşte bugün dünyayı kasıp-kavuran koronavirüsün en büyük ve birinci safında gösterilen tedbir, temizlik değil midir? Yemeğe oturmadan ve kalktıktan sonra ellerin yıkanması emri keyif için midir? Hele abdest… bunun başlı başına, harikalığını bir düşünün (inşâallah, ileride bir makale mevzuu olarak da yazmak aklımda).  Her şeyi bir tarafa bırakın, şu virüsün vücuda girdiği; burun ve ağzın yıkanması ne kadar acaib bir şeymiş, şimdilerde daha iyi anlaşılıp, idrak ediliyor.

Tabiî, bunlardan başka da temizlik, abdest v.s. haricinde de insanın sıhhatini, sağlığını düşünen İslâmiyet’te, numune olacak çok şeyler vardır. Meselâ, Peygamber (asm) hastalıklar için “tedavi olunuz” buyuruyor. Devesi uyuz olan bir kadının, Peygamberimizden (asm)  duâ talebine verdiği şu cevap çok manidardır; “Duâna katran kat!” Gerçekten de, katran yağının, bugün birçok faydası anlatılır. Yani, sadece duâ değil. Duâ, kavlî bir adım, sebeplere müracaat etmek de fiilî diğer adım.

Sâri, bulaşıcı hastalıklar için de Peygamberimizin (asm) birçok tavsiye ve îkazı vardır. 

Meselâ, en meşhuru şudur: “Bir yerde veba hastalığı çıktığını duyarsanız, oraya girmeyin, bulunduğunuz yerde veba hastalığı çıkarsa da, o bölgeden ayrılmayınız.”  Yine, Hz. Ömer’in halifeliği zamanında, Şam’daki İslâm ordusunu teftiş etmek için, Şam yakınlarına kadar geldiğinde, orada veba salgını olduğunu işitince, tekrar Medine’ye geri döndüğü hadisesi de var. Bunun gibi, buna mümasil çok şeyler var.

Takdir, tedbir mes’elesini başında söyledik. Geçen 14 Mart günü, ailece Ankara’ya gitmiştik. Akşam vâsıl olunca, çocuklara, beni Maltepe dersine bırakmalarını söyledim. Ders arasında ve sonunda bu virüs konuşuldu. Dersler için tedbirler v.s.’den bahsedildi. Tabiî, işin vahametini ilk başta kavrayamadığımızdan, arkadaşlara dedim ki, “Yahu, dersi bırakmak olur mu? Biz, ihtilâllerin en şedit zamanında bile derslerimize ara vermedik.” Ve 12 Mart 1971 ihtilâlinden sonra, sokağa çıkma yasağına rağmen, derse gittiğimizin bir hatırasını da anlatarak, o fikre karşı çıkmıştık. Fakat sonradan baktık ki, bu iş başka bir şey. O arkadaşlarımıza hak verdik.

Sonra, sohbete gelen bazı arkadaşlarımız hastalığa yakalanıyor, ama farkında olmuyor ve kapalı mekânda, başkalarına da sirayet ettiriyor. Onun ayrıca vebali de var tabiî. Onun için,  öyle veya böyle deyip de, sıkıntıya düşmemek lâzım diyorum. Birçok arkadaşımızı, kardeşimizi, eşimizi, dostumuzu, bu virüs vesilesiyle kaybettik. Haa, şu da yanlış anlaşılmasın. Hastalık başka, bile bile ona atlamak başka, karıştırmamak lâzım. Her ne gelirse Rabbimizden, elbette baş-göz üstünedir. Ama tedbiri de elden bırakmamak lâzım. 

İnşâallah, Rabbimiz, bir an evvel bu musîbeti üzerimizden kaldırır da yine özlediğimiz eski günlerimize döneriz. Bizleri çok açmasa da şimdilik kaydıyla, internet üzerinden derslere devam etmekte fayda olduğunu düşünüyoruz.

Bu vesileyle, Rabbimiz,  hasta olanlara, bir an evvel şifa ihsan etsin. 

Vefat edenlere de rahmetler diliyoruz.

Okunma Sayısı: 2826
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Sezai MUMCU

    11.12.2020 22:07:44

    70 li senelerde Türkiye'nin AET ye (bugünkü AB ye) alinmama cephesi (IKINCI AVRUPA) ile KEMALIZMIMIZI TAMAMEN SILMEMIZ gerektiginde diretiyorsaniz biz de girmeyveririz cephesinin (IKINCI TÜRKIYE) tam ittifak icinde karar vermesi sonucu olmustur. Hastaligimiz Ayasadaki ve Ceza Hukuku dahil her türlü idarî hukuka sirayet etmis KEMALIZM VIRÜSÜ ile ASLA ABye alinmayacagimizdir Ve bizdeki IKINCI TÜRKIYE (KEMALIZM FANATIKLERI) Islam Dini'ne bedel Kemalizme taptiklarindan ve ondan feragat edemeyecekleri icindir.

  • Hüseyin

    11.12.2020 14:04:13

    Osman kardeş, bu bahsettiğin hususa, Ankara'da çok dikkat edilmiyor malesef.

  • Hilal

    11.12.2020 09:35:48

    Osman abi, o ne güzel teşbih, ne güzel benzetme. Bu iş ancak böyle güzel anlatılır. Bu işin şakasınin olmadığını herkes anlamalı. Siz de güzel bir katkı yapmışsınız. Kaleminize, yüreğinize sağlık abi.

  • Mehmet

    11.12.2020 09:30:28

    Güzel yazı yazı masallah

  • Lütfi TAŞCI

    11.12.2020 07:01:57

    Allah razı olsun tedbir uymayanlar güzel bir ikaz

  • Necati

    11.12.2020 01:45:53

    Virüs bize bir çok dersler verdi. Allah'ın gözle görülemeyecek bir memuru, bütün insanlığı şiddile ikaz ediyor. En zor şartlarda bile hizmetine ara veremeyen bu cemaat Allah'a şükür yine hizmetine, derslerine internet ortamında devam ediyor. Hatta öyle bir güzel ortam oluşuyor ki, Turkiyenin her yerinden, hatta dünyanın her yerinden bu derslere katılmak ve dinlemek mümkün oluyor. Bu vesile ile âcizane bir hatırlatmada bulunmak isterim. Kamuya açık sosyal medyadan yapılan ders ve sohbetlerde azami dikkat ve hassasiyet gösterilirse ( kılık kıyafet dahil) çok iyi olacaktır. Çünkü her kesimden insanın bu videoları izleme imkanı vardır. Hatta herkesin istifadesi için, herkes gruplar da gönül rahatlığı ile paylaşabilmelidir. Biraz uzunca bir yorum oldu kusura bakılmasın.

  • Sezgin ÖZER

    11.12.2020 01:29:53

    İspanya küresel virüsü 1.dünya harbini erken bitiriyor.Bu virüs süreci neleri bitirir neleri başlatır ömrümüz elverirse yad edeceğiz.Vurdumduymazlığı,oyunu,sanal akımları, israf kültürünü azaltıyor gibi,eğitim,işsizlik, gecim zorluğu ayrı bir sınav.Çocukları öldürücü etkilememesi ayrı tefekkür.Aşılar ümidimiz.Çin liler yarasalarsa sebebi,İslam la şereflenebilselerdi neler önlenir di.Pandeminin başında mı ortasındamı sonundamıyız hala bilemiyoruz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı