Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, AKP’nin iktidarını 28 Şubatçılarla paylaştığını söyledi.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, sosyal medya hesabından paylaştığı bir videoda, iktidara önemli eleşitiriler yöneltti. AKP’den ayrılarak Gelecek Partisi’ni kuran Davutoğlu, şöyle dedi: “Son aylarda artan bir şekilde Sayın Cumuhurbaşkanı’nın geçmişte her vesile ile “Eski Türkiye” olarak adlandırdığı 1990’ların alışkanlıkları teker teker ortaya çıkmaktadır. Önce başta külliye ve bakanlıklar olmak üzere kamu kurumlarında, iktidar çevrelerinde ve medyada kendilerini hissettiren eski Türkiye aktörleri ve 28 Şubat ideologları şimdi fütursuzca ülkeyi aslında kendilerinin yönettiklerini söylemektedirler. 28 Şubat’ın mazlum kitlelerinden oy alarak iktidara gelenler bugün neredeyse iktidarı 28 Şubat’ta başörtüsü düşmanlığı yapanlarla paylaşmak durumundadırlar. Kadrolardan ve ittifaklardan başlayan bu eski Türkiye alışkanlıkları siyasi söyleme ve sloganlara da yansımaktadır. Demokrasiden nasibini almamış ülkelerin ortak özelliklerinden birisi dağlara, taşlara ve meydanlara toplumu bölen, ayrıştıran sloganların yazılmasıdır. Türkiye sloganlardan yıllarca yeterince çekti. Demokratik ülkelerde kimlik sorunu sloganlarla ve dikte edici bir üslûpla değil, ülke vatandaşlığı etrafında birleştirici, kapsayıcı ve kucaklayıcı bir yaklaşımla çözülür.”
Çözüm demokrasinin kendisinde
“Hiçbir slogan siyasî aidiyet bilincinden daha güçlü değildir” diyen Davutoğlu şöyle devam etti: “Siyasî aidiyet bilincinin temeli de rıza ilişkisine bağlı ortak vatandaşlık ve tarihdaşlık duygusudur. İnsanların doğal doğuştan veya seçtikleri kimlikler, ayrımsız ve eşit bir şekilde doğal halinde bırakmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı asli ortak bağımızdır. Bu bağımızı kopartmak ve zayıflatmak için geçmişte yeterince kötülük yapıldı ve bedeller ödendi. Artık buna dur deme zamanı geldi de geçti. İktidar Türkiye’nin ve Dünyanın içinde bulunduğu bu zor dönemlerde vatandaşlarımızın aidiyetlerini tartışma haline getirecek, demokratik olgunluktan uzak, hukuk devleti teamüllerine ve insan onuruna yakışmayan adımlardan kesinlikle uzak durmalıdır. Demokrasiler bir tehdit eli karşılaştığında çözüm yine demokrasinin kendisinde bulunur. Demokrasinin temel unsuru ise düşünce ve ifade özgürlüğüdür.”
İstanbul - Yeni Asya