"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir acı itiraf da Bakan Süleyman Soylu'dan: Rakamlar iç açıcı değil!

17 Şubat 2016, Çarşamba 13:27
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, kıdem tazminatı tartışmaları ile ilgili olarak rakamların iç açıcı olmadığını söyledi.

Soylu, 2015 yılında 18 milyon kişinin işten çıkış bildirgesi verdiğini açıkladı. Soylu, "Diyelim ki bir iş yerinde aynı zamanda işe başlamış 10-15 kişi aynı zamanda emekli olmayı düşünse o iş adamının vay haline bunu hepimiz yaşıyoruz. O işçilerin de vay haline, onlar primini nasıl alacaklar, ötekisi kıdemini nasıl ödeyecek? İş hayatını bu tehditleşmeden kurtarmalıyız" dedi.

Bakan Süleyman Soylu, Sosyal Güvenlik Kurumu’nda (SGK) düzenlenen "Çalışma Hayatında Güvenceli Esneklik" konferansına katıldı. Konferansta kıdem tazminatı tartışmalarına değinen Soylu, 2015 yılında 18 milyon kişinin işten çıkış bildirgesi verdiğini belirterek rakamların iç açıcı olmadığını söyledi. Soylu şunları söyledi: “Rakamlar hiç iç açıcı değil. 2015 yılında 18 milyon işten çıkış bildirgesi var. Herhalde bizim çalışma hayatımızda kişi sayısı 18 milyon değil. 4/6 sayısı 14 milyon civarında bunlardan kamudaki işçileri de çıkarırsak herhalde rakam 13 milyonun üzerine gelir. Demek ki burada güvence sadece kıdemden kaynaklanan bir güvence değil. Bir taraftan bunu gerçekleştirirken sosyal hukuk devletinin de kendine ait çok önemli bir problemi var, bunu çözmek zorundayız. Diyelim ki bir iş yerinde aynı zamanda işe başlamış 10-15 kişi aynı zamanda emekli olmayı düşünse o iş adamının vay haline, bunu hepimiz yaşıyoruz. O işçilerin de vay haline, onlar primini nasıl alacaklar, ötekisi kıdemini nasıl ödeyecek? İş hayatını bu tehditleşmeden kurtarmalıyız.”

“KİRALIK İŞÇİ OLARAK GEÇİCİ İŞÇİ DİYE NİTELENDİRMEK İNSAN ONURUNA YAPILAN BİR SALDIRIDIR”

“Kiralık işçi olarak geçici işçi diye nitelendirmek insan onuruna yapılan bir saldırıdır” diyen Soylu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu çok açık ve nettir. Bir insana bir mal gibi kiralanma tanımını yapmak bizim anlayışımıza uymamaktadır. Bazen acımasız eleştirilerle karşı karşıya kalıyoruz ki sanki demokrasi içerisinde değiliz. Sanki ağaç kovuğundan gelmişiz. Sanki bizim çalışan anne ve babımız olmamış. Sanki biz hiç emek dünyasının içerisinde yer almamışız, hayatı hep rakamlar içerisinde değerlendiriyormuşuz gibi acımasız eleştiriler bütünlüğü ile karşı karşıyayız. Bunun son derece haksız olduğunu söylemek istiyorum. Özellikle uzaktan çalışma olarak nitelendirdiğimiz özellikle geçici iş olarak nitelendirdiğimiz ve özel istihdam bürolarının sadece araçsallaştırıldığı bu yönteme ait eleştiriler dünyaya bakmadan bunların sonuçlarının ne olduğuna bakmadan ortaya konulan eleştiriler olarak görülmektedir. Geçici iş ilişkisinin Avrupa ortalaması 1.8, ABD 2.2, İngiltere de ise hiçbir kriter yok hiçbir kısıtlama yok toplam 3.9. Yani iş hayatı ilişkisi içerisinde Avrupa’da ortalama bu kadar zaman diliminden sonra 1.8’e gelmiş. Yani istihdam hayatının 1.8’ni kavrayabilmiş bir ilişki içerisinde bütün iş hayatımızı, bütün sendikal yapılanmalarımızı tehdit eden bir anlam çıkarmanın büyük bir haksızlık olduğunu düşünüyorum”

“KAMU PERSONEL SİSTEMİ’NDEN HERKES ŞİKAYETÇİ BURADA BİR REVİZYONA GİTMEK ESASTIR”

Kamu Personel Sistemi’nden herkesin şikayetçi olduğunu dile getiren Soylu burada bir revizyona gidilmesinin esas olduğunun altını çizdi. Soylu, “Kimsenin verimlilikle ilgili bir problemi yok ama Kamu Personel Sistemi’ndeki reformu tartışırken de ne olurusunuz materyal ve maddeci bakıştan ve yaklaşımdan uzaklaşmalıyız. Yani insanı performans kriterine sıkıştırmamalıyız. Bu insana yapılacak bir yanlıştır. Nasıl ki kiralık işçi ile değerlendirmemde içim acıyorsa insan ve performans ilişkisi içerisinde de içimin acıdığını söylemem gerekiyor. Bu doğru bir yaklaşım değildir. Çalışma hayatındaki mobbing kavramının tanımında olduğu gibi” diye konuştu.

“ÇALIŞMA HAYATINDA MOBBİNG KAVRAMININ DEĞİŞTİRİLMESİ GEREKİR”

Mobbing kavramının değiştirilmesi gerektiğini belirten Soylu ,“Ben bu kavramında tanımının değiştirilmesi lazım gerektiğini düşünenlerdenim. ‘Psikolojik taciz’ kavramında tanımlanma açısından çok ileri bir kavramdır. Dünya bunu iş yerinde psikolojik yıldırma olarak ortaya koymuş. Onun için bir taraftan kavram setlerimize bir taraftan çalışma hayatımızın kurallarına bir taraftan da geleceğe ait değerlendirmelerimize iyi bir şekilde bakmalıyız” ifadelerini kullandı.

Adalet Bakanı Bozdağ'dan acı itiraf

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye’de yargıya olan güven ve yargıdan memnuniyet konularında olumsuz bir noktada olunduğunu söyledi.

http://www.yeniasya.com.tr/politika/adalet-bakani-bozdag-dan-aci-itiraf_385427

Okunma Sayısı: 2834
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı