"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Oruç, insana ulvi vazifelerini hatırlatıyor!

Prof. Dr. İlyas Üzüm
04 Nisan 2024, Perşembe
RAMAZAN RİSALESİNDEN GÜNLÜK MESAJLAR

Said Nursi Ramazan Risalesinin Sekizinci Nüktesinde, bu ayın insanın şahsî hayatına bakan hikmetlerinden birisinden söz ederken orucun beden ve ruh sağlığına yönelik faydalar ihtiva ettiğini, bir nevi perhiz niteliği taşıdığını, ayrıca musibetlere karşı sabırsızlığın ve tahammülsüzlüğü ilacı olduğunu kaydediyor. Ardından mideyi bir fabrikaya benzeterek şöyle diyor: “Hem o mide fabrikasının çok hademeleri var. Hem onunla alâkadar çok cihazat-ı insaniye var. Nefis, eğer muvakkat bir ayın gündüz zamanında tatil-i eşgal etmezse, o fabrikanın hademelerinin ve o cihazatın hususî ibadetlerini onlara unutturur, kendiyle meşgul eder, tahakkümü altında bırakır. O sair cihazat-ı insaniyeyi de, o mânevî fabrika çarklarının gürültüsü ve dumanlarıyla müşevveş eder. Nazar-ı dikkatlerini daima kendine celb eder. Ulvî vazifelerini muvakkaten unutturur…”1

En basit seviyedeki biyoloji veya anatomi kitaplarına bakıldığında gerçekten midenin yapısı ve çalışması itibariyle bir fabrikayı andırdığı görülüyor. Sindirim siteminin en geniş kısmı olan bu organımız karın boşluğunun üst sol bölgesinde bulunuyor. Mide ağzı (kardia), ince bağırsağa bağlandığı mide kapısı (pilor) ve midenin en geniş kısmı (fundus) ve gövde korpus) olmak üzere dört bölümden oluşuyor. Harika bir çalışma sistemiyle içine giren yiyecek ve içeceklerin parçalanmasını sağlıyor. Her yirmi saniyede bir dalgalar meydana getirerek sıvı ile katıyı birbirine karıştırıp krem kıvamında yarı sıvı haline getiriyor. Meydana gelen karışım ince bağırsak tarafından emilecek seviyeye geldiğinde azar azar on iki parmak bağırsağına sevk ediyor. Faaliyetleri sadece sindirimle sınırlı olmayıp alınan besinleri geçici olarak depoluyor, asidik ortamı dolayısıyla bazı mikroorganizmaları yok ediyor vs. Metin mide fabrikasının çok hademeleri olduğunu ve onunla alakalı çok cihazat-ı insaniye bulunduğunu belirtiyor. Böyle bir fabrikanın oruç vesilesiyle sahur vaktinden akşama kadar faaliyetine ara vermemesi halinde -deyim yerindeyse- mütehakkim olacağını, ilişkili bütün organ ve sistemleri olumsuz etkileyeceğini, dikkati sürekli kendine çekeceğini, nihayet insana ulvi vazifelerini unutturacağını bildiriyor.

Bu alanda yapılan ilmi çalışmalar bir tarafa, insan şahsî tecrübelerini dikkate aldığında da çok yeme-içme ile meşgul olduğunda manevi olarak zaaf içine girdiğini, temel vazifelerini ihmal ettiğini fark ediyor. Dolayısıyla insanın kendi gerçeğini görmesi, temel görevlerine odaklanması için midenin tahakkümünden kurtulması gerekiyor. İşte oruç bu noktada tam da bunu sağlıyor. Midenin insana hükmetmesine izin vermiyor. İnsanın insanî, vicdanî, ulvi vazifelerini hatırlamasına ve bunları yapmasına vesile oluyor. Nitekim paragrafın sonundaki, “Ondandır ki, eskiden beri çok ehl-i velâyet, tekemmül için riyazete, az yemek ve içmeye kendilerini alıştırmışlar” cümlesi buna dikkat çekiyor. Demek ki insanın tekemmülü yani kemale ermeye çalışmasıyla mide disiplini arasında çok güçlü bir bağ bulunuyor. Dengesiz beslenme, midenin nazına katlanma, oruçsuz bir hayat insanı olgunlaşma sürecinden alıkoyuyor. Oruç ise insanı bu gafletten uzaklaştıran ve insana ulvi vazifelerini hatırlatan bir fonksiyon icra ediyor.

Dipnot:

1- Mektubat (İstanbul 2020, YAY), s. 400.

Okunma Sayısı: 1307
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı