Eyüp Lisesi’nden mezun olduktan sonra, Orman Fakültesi’ne kaydımı yaptırdım.
Birinci sınıfa devam ederken bir arkadaşım sayesinde Süleymaniye muhitinde Cumartesi derslerine devam ettim. Hayatım, fikirlerim, tercihlerim ve hedeflerim değişmeye başlamıştı.
Hizmet adına İttihat Gazetesi çıkıyordu. Bu sırada “Mü’mine Güneş” imzalı bir yazı dikkatimi çekti. Daha sonra, 21 Şubat 1970 tarihinden itibaren YENİ ASYA Gazetesi’nde, Mü’mine Güneş “İLHAM” başlığı ile yazıyor, hanımlara konferanslar veriyor, ben de ilgi ile takip ediyordum.
Mü’mine Hanımı Eyüp Lisesi’nden hatırlıyordum. Eyüp Sultan’da oturuyorduk. Ben ondan iki sınıf öndeydim. Okulda son derece edepli ve mütevazı biriydi. Diğerlerinden çok farklıydı. Meğer yıllar sonra aynı yolun yolcusu olmuştuk. ”NURLAR” bizi buluşturmuştu..
Babası Hacı Yunus Efendi, Türk ve Müslümanların yoğun olarak yaşadığı Bulgaristanın Deliorman bölgesinde Burhanlar Köyü’nde hayatlarına devam ederken komünist idarenin baskılarından kurtarmak için 1951 yılında ailesi ile anavatana göç ediyor. Eyüp Sultan’a yerleşiyorlar. Mü’mine Hanım her vesileyle anne ve babasını şükran ve duâlarla hatırlıyordu.
Askerlik görevimi bitirdikten sonra Mü’mine Hanımın izdivacına talip oldum. 1972’nin Mayıs ayında son derece mütevazı bir merasimle evlendik. Üç gün sonra da görev yerim olan Bursa/İnegöl’e geldik. Lojmanımıza yerleştik.
İnegöl’den bayanlar her gün kalabalık gruplar halinde evimize ziyarete geliyorlardı. Mü’mine Hanımı merak ediyorlar, tanışıyorlar, sohbetler oluyordu. Yeni Asya’ya gazetesine yazılarını gönderiyordu..

Yıllar geçti, İnegöl’de altı sene kaldık. Sonra Bursa merkezde iki sene görevi müteakip 1980 yılında Manisa’ya tayinim çıktı.
Manisa’yı çok sevdik. Burada sekiz sene görev yaptıktan sonra, Bolu’da ve Ankara’da görevlerde bulundum. Mü’mine Hanım Dost FM radyosunda haftada iki gün ilgi ile izlenen konuşmalar yapıyor, Yeni Asya gazetesinde yazıları çıkıyordu.
Dâvâmı, hizmetimi paylaşan, beni destekleyen anlayış gösteren Mü’mine Hanım ile hayatımı paylaşıyordum.
Cenab-ı Hakk’a şükrediyordum.
Çok kıymetli refikam, Mü’mine Hanım, dâvâsından, inançlarından ve hizmetten asla taviz vermezdi.
Kırlarda, ormanlarda gezmeyi, tefekkür etmeyi çok severdi. Bir sarı çiçeğin yanında oturur, tefekkür ederdi.
Ömrü boyunca gösterişten uzak; mütevazı hayatına devam etti. Çevresine faydalı olmaya gayret etti.
Çok sabırlıydı. Elindeki ile yetinir, şükrederdi.
Çocuklarına iyi bir öğretmen oldu. Onların iyi yetişmesi için gayret etti.
48 sene süren müşterek beraberliğimizde, hayatımı zenginleştirdi.
Beni, hep destekledi. Üzüldüğüm zamanlarda teselli ederdi. Aynı zamanda çok da nüktedandı. Çocuklarını yanına alır, onlara arkadaş olur, ibretli hikâyeler anlatırdı.
24 Haziran 2021 günü Rahmeti Rahman’a kavuştu. Çok sevdiği ormanların bağrında, Sarıyer Bahçeköy Orman Mezarlığı’na defnedildi..
RABBİM; ben, refikam Mü’mine Hanımdan razıyım.
Lütfen rahmetinle, kereminle kabrini Nurlandır. Mekânını Cennet Eyle… Amin…
(Refiki..)