11 Temmuz 2014, Cuma
Nefis bir kişinin kendi zatı, bedeni ve bedene ait olan zevkleridir. Nefsin hayra ve şerre bakan yönü vardır. Hayra bakan yönü ile nefis insanın bütün terakkiyatının ve kemalatının kaynağıdır. Şerre bakan yönü ile de bütün kötülüklerin sebebi ve kaynağıdır.
Nefis insanın kendi bedeni olduğu için ruha ait duyguların ve kabiliyetlerin gelişmesini, ruhun varlık ile irtibatını sağlar. Nefse ait olan azalar ve duygular insanın dünyaya açılan pencereleridir. Meselâ göz bir penceredir, ruh bu âlemi o pencere ile seyreder. Aynı şekilde dil tatlar âlemine, kulak sesler âlemine, mide nimetler âlemine açılan pencerelerdir. İnsan ruhu Allah’ın bu âlemlerdeki mükemmel nimetlerini, san’atlarını ve hikmetlerini bedendeki bu aletler aracılığı ile keşfederek iletişim kurduğu için yüce Allah bu hizmetlerine mukabil onlara peşin bir ücret olarak zevk ve lezzet vermiştir. Kişi kendi nefsi namına nimeti veren Allah’ı düşünmeden zevklere dalar ve helal-haram düşünmeden zevk peşinde koşarsa nefis emmare olup, insanı zevke ve eğlence peşinde koşturur. Bu durumda nefs-i emmare ruhun tekâmülünü değil, zevk ve menfaat peşinde koşarak alçalmasını netice verir. Bu sebeple Yüce Allah nefsin zevk ve menfaat peşinde koşmasını, nimetleri tadarak asıllarına ve cennete talip olmak yerine Allah’ın nimetlerini kendisine mal ederek nankörlük yapmasını yasaklamıştır.
NEFİS MERTEBELERİ
MUSTAFA CAN
Okunma Sayısı: 3324
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.