Hayatımıza bir güneş gibi doğan Ramazan. Yılın bir ayında dünyamıza misafir olan Ramazan ayı, kendimize gelmemize vesile olur inşallah. Gaflet ve gevşekliğimizi silip intibahımıza vesile olur Ramazan.
Hoyratça kullandığımız nimetlerin kıymetini anlarız. İşte bu Ramazanı da pandemi ile geçiriyoruz. Geçen yıl da aynı atmosferde geçmişti Ramazan. “Musîbet cinayetin neticesidir” diyor Üstadımız.
Hangi hallerimiz buna fetva verdi? Saymakla bitmeyen öyle hatalarımız oldu ki, bu musîbet başımıza geldi. Sadece ülkemize değil, dünyanın büyük musîbeti haline geldi.
Özellikle ehl-i imanın ekseriyeti günahlara girdi. Şahsî husûmet ve baskıların sesleri ayyuka çıktı. Faiz ve diğer büyük günahlar alışkanlık haline geldi. Hukukun yerlerde gezdiği bir ortamda elbette bu musîbetler de devam etmektedir.
Şu anda nice insanlar korona vesilesi ile sıkıntı çekiyor. Bir çok sevdiğimiz insanı bu vesileyle ebedî âleme uğurladık. Geçen yıl Ramazan soframızda beraber olduğumuz sevdiklerimiz ahirete gitti. Şu anda beraber olduğumuz sevdiklerimizle gelecek yıl beraber olacağımız belli değil. Günde üç yüz insanımız bu musîbet ile ebedî âleme gidiyor. Ölüm, çok yakın hale geldi.
Musîbetin neticesi “mükâfatın başlangıcıdır” diyor Üstadımız. Rahmet-i İlâhiye’den ümidimizi kesmiyoruz. Bu musîbetin neticesinde inşallah güzelliklerin geleceğini bekliyoruz.
Şahsî zevk ve heveslerimiz önceliğimiz olursa işte o zaman felâketimiz yakın olur. Bu Ramazan intibahımıza vesile olsun inşallah. Zalimleri sevmek yerine, masumları sevmek ve gözetmek işimiz olsun. Her şey kudretinde olan Rabbimize bütün benliğimizle güveniyor ve itimat ediyoruz. Masumların ve mazlumları yüzü suyu hürmetine bizlere şuur ve iman-ı kâmil nimetini versin. Buna, içtiğimiz su, soluduğumuz hava, yediğimiz gıda kadar muhtacız.
Bu vesileyle Ramazan ayınızı tebrik ediyor, Cehennemden azat olmamıza vesile olsun diyorum, inşallah.