İçinde sekiz milyara yakın insanı, dört yüz bin nebatî ve hayvanî mahlûku sırtında taşıyan dünya… Semavattan bakıldığı küçük bir cisim olan dünya, bütün kâinatın adeta bir kalbi hükmündedir.
Dünya, böyle olmasına rağmen, bir misafirhane olarak kabul edilmiş. Ahiret hayatı ise, Dünya’da kazanılması hasebiyle bir eğitim alanı mahiyetindedir. Hayatını sadece Dünya hayatındaki yaşayışı olarak kabul edenler ise, yaşadıkları Dünya’yı tahkir etmekten geri durmadılar. Ellerinde kalmayan Dünya’ya şiir yazdılar, sayısız şarkılar ve türküler ile yadetmekten de geri duramadılar.
Üstad Hazretleri ise, Dünya’yı üç yüzlü bölüme ayırmıştı: Biri esma-i İlâhiyeye bakar, biri ehl-i Dünya’ya bakar, biri ise; Ahiretin mezrasıdır.
Ve şöyle vasıflandırmıştı Dünya’yı: “Dünya ise; bütün şaşaası ile, ahirete nisbeten bir zindan hükmündedir.”.
Oysa Dünya, tefekkür gözü ile bakılsa, ehl-i Dünyaya nisbeten yine güzel manalar çıkarır. Zira ehl-i imanı Dünya sever. Onların ölümleri ile müteessir olurlar. Eğer ehl-i Dünyalık insanların ölümleri ile sevinirler. Üstad Risalelerinde Dünyayı hiçbir zaman “yalan Dünya” ibaresini koymamıştır. Zira Dünyanın hiçbir yalan ve yanlışı yoktur. Ancak “fani Dünya” ibaresine sıkça rastlarız.
İşte bakın, insanın bulaşık elleri Dünyayı ne hale getirdi? Haram yiyeceklerden meydana çıkan koranadan Dünya perişan ve rahatsız oldu. Yeryüzünü ve gökyüzünü kirlettik. Dünyanın dengesini bozmak için elimizde ne varsa yaptık. Mevsimlerin dengesi bozuldu.
“Rabbinizin nimetlerden hangisini inkâr edersiniz” diyen Rabbimiz, Kur’ân’da, sûre-i Rahman da otuz bir defa tekrar ederek nimetlerin inkâr edilmemesini aklımıza nakşetti.
Ehl-i iman, bu nimetlere yüz çevirmedi. Ehl-i Dünya ise, bu nimetlerin kıymetini bilmedikleri gibi, bu nimetleri hoyratça israf ettiler. İşte, bu Dünya’nın bu semereleri ahirete akın etti. Bazı ehl-i hakikat Dünya’yı “cife” yani, pis olarak vasıflandırmışlar.
Çünkü; imansız bir hayatı anlatmak istemişler. Bizler, Dünya’yı bu ciheti ile seviyoruz. İmanımız bize adeta Dünyayı bir Cennete çeviriyor. Her şeye, her hadiseye Allah namına bakmakla teselli buluyoruz.