İslâma tevhid dini deniyor. İslâmın en büyük özelliği Allah’ın (cc) birliğini, tekliğini, eşi ve benzerinin olmadığını ifade etmesidir. Bu manada İslâmın diğer bütün emirlerinin de birlikte beraber bir küll, bir bütün olarak yine Rabbimizin tekliğini, vahid, ehad kaynaşması, ifade etmesi de tevhidin en büyük delil ve şahitleridir. Binbir esma-i hüsna birliğin, beraberliğin de bir bakıma delilleridirler.
Tevhid noktasında herhangi bir isim yok farz edilse veya yanlış olarak tevhidin dışında zikredilse birlik, beraberlik bo- zulduğu gibi vahidiyet içerisindeki eha- diyet; tek, bir ve yekta Allah (cc) an- latılamaz, anlaşılamaz… İllâ ki vahdet içerisinde ehadiyet ve ehadiyet üstünde vahdaniyet cilveleri olmak zorundadır. Yoksa kâinat da, mükevvenat da dağılır, kesret ve şirk hükümferma olur.
Mü’minler de daima ittihad, ittifak, birlik, beraberlik içerisinde olmalıdırlar. Tâ ki aralarında gösterdikleri birlik ve beraberlik ile inandıkları dinin Rabbinin birliğini, tekliğini ve mahlûkat üzerindeki vahi- diyetini birliğini, beraberliğini isimlerinin cilvelerini anlayabilsinler ve kavrayarak hayata geçirebilsinler.
Eğer iman varsa tevhidin arkasından teslim muhakkak gelecektir. Mü’minler tah- kiki imanlarının iktizasıyla kendi ara- larındaki, mabeynlerindeki birliği, bera- berliği tesanüdü, ittifak ve ittihadı daima canlı, diri ve faaliyette, hayattar tutabilmelidirler.
Yağmur gibi, yağmurun rahmet bulut- larından inen bütün damlalar gibi mü’minler rahmet bulutlarının altında ve tesirinde olan birer yağmur damlası gibi kendilerini hissederek birlik, beraberlik, dağılmak ve tek tek yok olmaktan kendilerini muhafaza etmelidirler.
Mü’minlere bu ahirzaman fitnesi, fücuru karşısında en fazla lâzım olan özellik, sıfat ve fiiliyat birlik ve beraberliktir. Bu birlik ve beraberlik içerisindeki nefislerini tek tek susturan, yola getiren ve muharrik güç olan tahkiki imandır ve teslimiyettir.