Bugünlerde; günlük, haftalık, aylık planlarımızda çok çok önemli bir konu başlığının yer almasının gayreti ve çalışması içerisinde olmamız gerekiyor…
Dünyalık, günlük her işimizi yaparken, her konuya aklımızda, fikrimizde, düşüncelerimizde, gayelerimizde ve hatta hayallerimize yer verirken plan ve programlarımıza dahil ederken; hayatımızın direği ve dümeni mesabesindeki şeylere de yer vermeliyiz!..
Nedir bu şeyler? Hayatın hayatı ve nuru olan iman, İslâmiyet, Kur’ân ve emirleri…
Hani bazı şeyleri yerken ve yaparken kendi kendimize tatsız, tuzsuz ve yavan deriz ya! Yüzümüzü buruşturur geri kalmaya, almamaya, yapmamaya ve yanaşmamaya çalışırız. İşte dünya ve dünya metaı, zevkleri, lezzetleri malları mülkleri hatta hayalleri bile aynen öyledir… Faydasız zararlı ve hükümsüz işler ve güçler…
İman, Kur’ân ve İslâmiyet’e ait işlere gerçek bir nazarla bakmalı, halis bir niyet ve çalışma ile gayretle yaklaşmalıyız. Zerre miktar bile imanın Kur’ân’ın, İslâm’ın işlerine dair bir lezzete, zevke, aşk ve şevke kavuşarak muvaffak olan bir kalbi, aklı, ruhu başka hiç meşguliyet tatmin edemez…
İşte ahirzaman, işte Kur’ân, işte iman, işte İslâm, işte asrın imanî tefsiri Risale-i Nurlar… Gez gezebildiğin kadar, dolaş dolaşabildiğin kadar, oku, oku içlerine girebildiğin daireler kadar… Ve her türlü imanî, Kur’ânî, İslâmî ab-ı hayat su kaynaklarından iç içebildiğin kadar…
Eğer gerçek bir fayda elde edilmek isteniyorsa; elbette zorluklar, tembellikler, gafletler, hücumlar ve entrikalar olacak karşımıza çıkan.
Bütün bu savletleri, hücumları, heveskârane aldatmaları ancak ve ancak imanımızı tahkikî bir seviyeye getirerek atlatabilliriz. Risale-i Nurları okumakla katî bir surette susturur ve alt edebiliriz.
Haydi bütün gayretimizle Kur’ân okumaya, Risale-i Nur okumaya!