"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hastalığın suretine değil, manasına bak

Risale-i Nur'dan
11 Nisan 2020, Cumartesi

ON BEŞİNCİ DEVA

Ey âh ü enîn eden hasta! Hastalığın suretine bakıp ah eyleme; manasına bak, oh de. Eğer hastalığın manası güzel bir şey olmasaydı, Hâlık-ı Rahîm en sevdiği ibadına hastalıkları vermezdi. Halbuki hadis-i sahihte vardır ki, [“İnsanların en çok belâ ve musibete maruz kalanları peygamberlerdir. Sonra evliyalar, sonra da derecelerine göre diğer salih insanlar gelir.”] (ev kemâ kàl). Yani “En ziyade musîbet ve meşakkate giriftar olanlar, insanların en iyisi, en kâmilleridirler.” Başta Hazret-i Eyyub Aleyhisselâm, enbiyalar, sonra evliyalar ve sonra ehl-i salâhat, çektikleri hastalıklara birer ibadet-i halise, birer hediye-i Rahmaniye nazarıyla bakmışlar, sabır içinde şükretmişler, Hâlık-ı Rahîm’in rahmetinden gelen bir ameliyat-ı cerrahiye nev’inden görmüşler.

Sen, ey âh ü fîzâr eden hasta! Bu nuranî kafileye iltihak etmek istersen, sabır içinde şükret. Yoksa şekvâ etsen, onlar seni kafilelerine almayacaklar. Ehl-i gafletin çukurlarına düşersin. Karanlıklı bir yolda gideceksin.

Evet, hastalıkların bir kısmı var ki eğer ölümle neticelense, manevî şehid hükmünde, şehadet gibi bir velâyet derecesine sebebiyet verir. Ezcümle, çocuk doğurmaktan gelen hastalıklar (HÂŞİYE) ve karın sancısıyla, gark ve hark ve taun ile vefat eden şehid-i manevî olduğu gibi, çok mübarek hastalıklar var ki velâyet derecesini ölümle kazandırır. Hem hastalık, dünya aşkını ve alâkasını hafifleştirdiğinden, vefat ile dünyadan, ehl-i dünya için gayet elîm ve acı olan müfarakatı tahfif eder, bazen de sevdirir.

ON ALTINCI DEVA

Ey sıkıntıdan şekvâ eden hasta! Hastalık, hayat-ı içtimaiye-i insaniyede en mühim ve gayet güzel olan hürmet ve merhameti telkin eder. Çünkü insanı vahşete ve merhametsizliğe sevk eden istiğnadan kurtarıyor. Çünkü “Şüphesiz ki insan, kendisini ihtiyaçtan uzak görünce azgınlaşıverir.” (Alâk Suresi: 6-7.) sırrıyla, sıhhat ve afiyetten gelen istiğnada bulunan bir nefs-i emmare, şayan-ı hürmet çok uhuvvetlere karşı hürmeti hissetmez. Ve şayan-ı merhamet ve şefkat olan musîbetzedelere ve hastalıklılara merhameti duymaz. Ne vakit hasta olsa, o hastalıkta aczini ve fakrını anlar, lâyık-ı hürmet olan ihvanlarına ihtiram eder. Ziyaretine gelen veya ona yardım eden mü’min kardeşlerine karşı hürmeti hisseder. Ve rikkat-i cinsiyeden gelen şefkat-i insaniye ve en mühim bir haslet-i İslâmiye olan, musîbetzedelere karşı merhameti hissedip, onları nefsine kıyas ederek, onlara tam manasıyla acır, şefkat eder, elinden gelse muavenet eder, hiç olmazsa dua eder, hiç olmazsa şer’an sünnet olan keyfini sormak için ziyaretine gider, sevap kazanır.

HÂŞİYE: Bu hastalığın manevî şehadeti kazandırması, lohusa zamanı olan kırk güne kadardır.

Lem’alar, 

Yirmi Beşinci Lem’a, s. 336

LÛ­GAT­ÇE:

âh ü enîn etmek: Ah çekip inlemek.

âh ü fîzâr etmek: Ah edip ağlamak.

ameliyat-ı cerrahiye: Cerrahî ameliyat; maddî, manevî terbiye amaçlı bir işlem.

ehl-i salâhat: Güzel ahlâklı, dindarlıkta ileri olan salih insanlar.

enbiya: Peygamberler.

gark: Suda boğulma.

Hâlık-ı Rahîm: Sonsuz merhamet ve şefkat sahibi olan yaratıcı, Allah.

hark: Yanma.

ibad: Abdler, kullar.

ihvan: Kardeşler.

istiğna: Başkalarına hiç ihtiyaç 

duymama; kibirden dolayı kendine 

yeteceğini sanma. 

rikkat-i cinsiye: İnsanın kendi 

cinsinden olanlara ince duygular 

hissetmesi; onları sevmesi, 

onlara acıması.

suret: Biçim, dış görünüş.

şehadet: Şehidlik.

şekvâ: Şikâyet, yakınma.

tahfif etmek: Hafifletmek.

taun: Veba hastalığı; bulaşıcı hastalık.

uhuvvet: Kardeşlik.

Okunma Sayısı: 3099
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • cenk çalık

    11.4.2020 01:01:19

    On beşinci devada üstad hazretleri ahların içindeki ohları gösteriyor. Bu ohları görebilmek içşnde ahiretle ilgili bağlantıyı kurmak gerekiyor. Şu dünya hayatında aslında ne kadar ahlı hastalık çekersek bizi o kadar çok sevdiği peygamberler üzerinden çok net bir şekilde vererek konuyu vuzuha kavuşturuyor. On altıncı devada hastalıkların sosyal hayata olan etkisini anlatıyor. Hastalıklar sadece kişiye bakmaz. Hem kişinin iç hesaplaşmasına ( özellikle aciz ve fakir oluşuna) hem de sosyal hayata etkisini veciz bir şekilde izah ediyor. Rabbim istifade eden kullarından eylesin inşaAllah!...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı