İbrahim Hulusi Yahyagil diyor ki: “Barla’da bir gece yanında kalmıştım. Sabaha kadar uyumadan ibadet ediyor, zikrediyor, tazarru ve niyazda bulunuyordu, pek az uyur, uyur gibi görünürdü.” İnleyerek yaptığı zikrine Barla’nın, Isparta’nın, Eskişehir’in, Denizli’nin, Emirdağ’ın, Afyon’un geceleri, dağları, evleri, otelleri, zindanları şahit olur.
Bayram Yüksel: “Afyon Hapishanesi’nde Üstad’ın bulunduğu koğuşa gittiğimizde arı kovanı gibi seslerin geldiğini duyardık. Bu sesler onun evrad, ezkar, dua ve niyaz sesleri idi. Gecenin hangi saatinde baksak ışığının yandığını görür, zikir sesleri işitirdik.” diyerek Bediüzzaman’ın dualarının derinliğine işaret ediyor.
Said Nursi, Ramazan’da sahur yapmayı ihmal etmez; ibadetlerini de imsak vaktine yarım saat kala nihayete erdirir. Bir tas çorba ve içilen bir bardak soğuk su sahur için kâfidir. Sabah namazı ve yapılan uzunca bir dersin ardından dinlenmeye geçer, gün boyu da Risale-i Nur’ların telif işlemleri ile uğraşır. Ramazan’da dışarıya çıkmamaya özen gösteren ve bir nevi itikaf hayatı geçiren Bediüzzaman hapiste geçirdiği Ramazanları ise hayırlı görür.
(Necmettin Şahiner, Son Şahitler, 4. Cilt)