15 Ocak 1956 tarihinde İzmir’in Çamdibi semtinde doğdu. Uzun boylu olduğu için onu; “Uzun Muzaffer” veya “Uzun Hoca” diye tanıtırlardı. Nüktedan bir insandı. Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’ni çok sever, Risale-i Nurlar’a kendi malı gibi sahip çıkardı. Çevresindeki insanlara da tanıtmak için gayret gösterirdi.
Muzaffer Ergil kültürlü bir insandı. Risale-i Nurlar’ı da devamlı tetkik ederdi. Güzel konuşur, bir konuyu izah ederken de ağır ağır ve herkesin anlıyabileceğ bir üslûpla anlatırdı. Risale-i Nurlar’dan bir ders okuduğu zaman da aynı şekilde o dersin iyice anlaşılmasını sağlamaya çalışırdı.
Muzaffer kardeşimiz Yeni Asya Gazetesi’ni İzmir ve ilçelerinde motosikletle dağıtıyordu.
Sabahın erken saatinde gazeteleri motorunun heybesine yükler, İzmir’in Eşrefpaşa semtinden başlayarak Bornova’ya kadar abonelerine ulaştırırdı. Kar-kış demeden bu görevini uzun yıllar istikrarlı bir şekilde devam ettirdi.
Gazetemizi dağıttığı zamanlarda bizim Bornova’daki Yeni Asya Büromuza uğradığında çok zaman yorulmuş ve üşümüş olarak gelirdi. Biz de kendisine hemen sıcak adaçayını söylerdik. O da bardağı avucuna alıp, bir yandan içerken bir yandan da ısınmaya çalışırdı.
ALLAH KENDİSİNDEN RAZI OLSUN. ÇOK FEDAKÂR BİR İNSANDI.
Çamdibi semtinde Risale-i Nur derslerinin de müdavimi idi. Hiç evlenmedi. Ama çocukları çok sever, onlarla özel olarak ilgilenirdi. Çocukların anlayacağı dilden CAN KARDEŞ DERGİSİ’nden veya Risale-i Nurlar’dan onlara okur, İMANÎ DERSLERİ çocuklara seviyelerine göre aktarmaya çalışırdı.
Geçen seneler Muzaffer kardeşimizi ruhen yaşlandırmasa da bedenen yaşlandırmıştı. 65 yaşına gelmişti. Son zamanlarda bazı rahatsızlıkları da artınca 30 Ağustos 2021 tarihinde vefat etti ve yakın arkadaşlarının omuzlarında ebedî âleme uğurlandı.
Risale-i Nur eserlerinde denildiği gibi; “... YEDİNCİ KELİME: Ve yumit. Yani mevti (ölümü) veren O’dur. Yani hayat vazifesinden terhis eder, fani dünyadan yerini tebdil eder, külfeti hizmetten azad eder. Yani hayat-ı faniyeden, hayat-ı bâkiyeye alır. .... Ey insan. Yaptığın hizmet, ettiğin ubudiyet boşu boşuna gitmez. Bir dar-ı mükâfat, bir mahalli saadet senin için ihzar edilmiştir. Senin şu fani dünyana bedel, baki bir Cennet seni bekler. (20. Mektup)
Evet. Muzaffer Ergil kardeşimiz de buradaki güzel hizmetlerini tamamladı, İnşallah ücretini almaya gitti. Çok sevdiği ahbaplarına kavuştu.
Allah rahmet eylesin... Amin...